logo

Teknoloji Bağımlılığı Evliliği de Tehdit Eden Ciddi Bir Sorundur

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
Psikiyatri ABD Öğretim Üyesi, çok değerli hemşehrimiz Prof. Dr. Ömer OĞUZTÜRK’ün siz Çağdaş Develi Gazetesi okurlar için kaleme aldığı yazısı…
Teknoloji Bağımlılığı Evliliği de Tehdit Eden Ciddi Bir Sorundur

Teknoloji bağımlılığı nedir? İnsanlarda yaptığı gelişimsel sosyal ve ruhsal tahribatlar nelerdir ve nasıl önlenir?

Teknolojik aletlerin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar var ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz ve sınırsız kullanılması sonucunda çok ciddi zararlar ortaya çıkabileceğinden sonuçta bir bağımlılık söz konusu olabilir. Başka bir ifadeyle; toplumdaki farklı yaş gruplarındaki bireylerin internet, bilgisayar, akıllı telefon gibi teknolojilere bağımlı kalmasıyla yani kişinin içten gelen dürtülerini kontrol edememesi sonucunda bir nesneye veya bir olguya aşırı muhtaç hale gelmesiyle bağımlılık oluştuğunu söyleyebilmenizde bir sakınca yoktur.

Dolayısıyla; bireyin alışık olduğu nesneler olmaksızın hayatını idame ettirmekte güçlük çekeceğini, verimli olmayacağını, hayatta işe yaramayacağını düşündüğünü göz önünde bulundurursak teknoloji bağımlılığı; internetin ve buna benzer aletlerin aşırı kullanılmasına yönelik isteklerin önüne geçilememesi, internete bağlı olmadan geçirilen zamanın öneminin yitirilmesi ve bunlardan yoksun kalındığında ise aşırı sinirlilik ile saldırganlık ortaya çıkmasının sosyal ve ailevi hayatın giderek bozulmasına neden olacağı bir gerçektir.

Eğer kullanmakta olduğunuz madde veya teknolojilere karşı aşırı bir şekilde istek oluyorsa, o madde ve teknolojiler sizi peşinden sürüklüyorsa ve bir takım değerlerinizin önüne geçmeye başladıysa artık sizde bir teknoloji bağımlısınız demektir. Bu bağımlılığın kişinin özgürlüğünü kısıtlayarak becerilerinin yok olmasına zemin hazırladığını bilmenizi isterim.

Kişinin teknolojiye ulaşamadığında yoksunluk yaşaması, bağımlılıkla birlikte sosyal ve kişisel etkinliklerinin azalması ya da tamamen yok olmasıyla birlikte o kişide teknoloji bağımlılığı kendini göstermeye başlar. Bundan dolayı kişinin aileye, topluma, işine ve çevresine karşı koyarak özgürleşmek için elde ettiği teknolojiler özgürlüğünü ve becerilerini yok etmekte ve kendisini asosyalleştirerek insanlarla doğru ilişki kurmasında zorluklar yaşatmaktadır.

Teknoloji bağımlılığı, kişiyi karşı koyma ve karar verme becerilerini geliştirmekte geciktirdiği için aşırı titiz, detaycı ve mükemmeliyetçi kişilerde bir yatkınlık belirtisi olarak ortaya çıkmaktadır. Bağımlılığa yol açan boşluk doldurulmadıkça, kişinin sağlığına zarar veren sebepler kaldırılmadıkça bağımlılığın yeniden nüksetme ihtimali ise çok yüksektir.

Teknoloji bağımlılığının etiyolojisinde yer alan diğer bir neden ergenin kişilik yapısıyla da ilgilidir. Özellikle otoriter aile ve ebeveyn tutumu, sıkı disiplin uygulamaları, anne – babaların mükemmel çocuk beklentileri ve başkalarıyla çocuğun kıyaslaması, düşük notla cezalandırılma gibi olumsuz davranış durumlarının yanı sıra alkol bağımlılığı ve antisosyal davranış bozukluğu olan anne babaların çocuklarında bağımlılık riskinin artacağı yapılan araştırmalarda görülmüştür.

Teknoloji bağımlısı olan kişilerin günlük yaşantılarında kendilerini ifade etmekte güçlük çeken kişiler olması ve sanal ortamda kişilerin istedikleri gibi hareket edebilmelerinden dolayı bu ortam ilişki kurmada, sosyalleşmede söz konusu bireylere kolaylıklar sağlarlar. Bağımlılığa yatkın olan bireyler yüz yüze ilişkilerde, sanal ortamda daha kolay ilişkiler kurarlar. Diğer taraftan; günlük yaşamda kişiler arası ilişkilerin derecesiyle internet bağımlılığı arasında negatif bir ilişki olduğu bilinmektedir.

Sosyal ilişkilerinde engelle karşılaşan bireyler, kişisel ilişkilerini yeniden oluşturmak ve sürdürmek için sıklıkla internete başvurmakta ve interneti yüz yüze ilişkinin yerine koymaktadır. Bundan dolayı; çevredeki insanlardan destek almayan bireyler, kişiler arası ilişki gereksinimlerini gidermek ve alternatif sosyal kanallar oluşturmak için internet bağımlılığına yakalanmaktadırlar. Dolayısıyla; günlük yaşamında kendini doğru ve gerçek bir gereksinimde ortaya koyamayan bireyler internet ortamında anlamlı ilişkiler kurma çabası içindedirler. Bu da bağımlılığın ve yatkınlığın artmasına neden olmaktadır. Bağımlılığın ve yatkınlığın en büyük özelliği, kaygıdan ve gerginlikten uzaklaştırma gücünün bulunması ve keyif verici olmasıdır.

Aslında internet bilgiye kolay, hızlı ve güvenli ulaşmayı sağlaması ve iletişimi kolaylaştırmasına rağmen internetin tahmin edilenden hızlı yaygınlaşması ve kullanılması yeni bir bağımlılık türü olarak nitelendirilen internet bağımlılığına yol açmaya başlamıştır. Gelişen çağa hızlı ayak uyandıran ülkemizde internet kullanımı giderek yaygınlaşmıştır. Bu teknolojilere bağımlı olan kişiler çocukluk çağında travma yaşamış ya da ailenin duygusal desteğinden yoksun büyümüş kişilerdir. Bundan dolayı bu kişilerde terk edilme korkusu, yalnızlık, özgüven eksikliği gibi rahatsızlıklar gözlenmektedir. Bunların dışında; kişilerarası uyum bozuklukları, sosyal ortamlardan uzaklaşma, depresyon, yorgunluk, öfke patlaması, özgüven eksikliği, yaygın anksiyete bozukluğu, dikkat eksikliği-hiperaktivite (DEH) bozukluğu, yalnızlık, konuşma gecikmesi ve otizm oluşmasına kadar ruhsal belirtilerin yanı sıra öğrenme becerilerinin gerilemesi ve kişinin çevresiyle ilişki kuramamasından dolayı sanal ortama yönelik gerçek hayatı sanal hayata bırakması gibi sorunlar da görülmektedir. Ayrıca bağımlılık kişiyi asosyalleşmektedir. Bu durum, sosyal normlar gibi temel kuramların gelişimini bozar ve kimlik oluşumu olumsuz etkiler.

Erken çocukluk dönemlerde bilgisayara çok maruz kalan çocuklarda otistik ve dil gelişiminde aksaklık ve beyin zarında incelikler tespit edildiği görülmüştür. Aile sevgisinden ve huzurundan yoksun yetişmiş bireyler ilerideki yaşantısında bağımlılık girdabına yakalanabilirler. Teknoloji bağımlısı olan kişiler sanal dünya ile kendisini ve çevresini algılamaya başlayınca ailesinden ve çevresinden uzaklaştığında bu durum kuşaklararası çatışmayı da beraberinde getirir. Bundan dolayı; teknoloji bağımlılığı evliliği tehdit eden ciddi bir sorundur. Özellikle eşler arasındaki paylaşım azlığı ve iletişimsizlik zamanla gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki ayrımı yapamaz hale gelen bu kişiler de birçok soruna neden olur. Teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişinin bağımlı olduğu teknoloji ürünlerine ulaşamadığından dolayı yalnızlık yaşanması ve bağımlılıkla birlikte sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azalması ya da tamamen bırakılmasıyla başlar.

Teknoloji bağımlılığı olan kişiler ayrıca hoşgörüsüz, empati kuramama olaylar karşısında çözüm üretememektedirler. Zamanla bu kişiler toplumla ilişki kuramazlar. Gerçek ve sanal hayatı ayırt edemezler. Bunların dışında teknoloji bağımlısı olanlarda bedensel rahatsızlıkları da beraberinde getirirler.

Bunlar;

– Gözlerde yanma,
– Boyun kaslarında ağrı ve sertleşme,
– Bedensel bozukluklar,
– Halsizlik,
– Ellerde uyuşukluklar vb. şeklinde özetlenebilir.

Nedenleri
İnsanların zararlı alışkanlıkları ve madde bağımlılıklarında olduğu gibi teknoloji bağımlılığında da çeşitli kişisel davranışların, biyolojik ve genetik nedenlerin yanı sıra yaşam ortamının etkili olduğu bilinmektedir.
Teknoloji bağımlılığına neden olduğu düşünülen en önemli faktörlerden bazıları yazacak olursak;

1. Ruhsal yönden:
Yapılan araştırmalarda teknoloji bağımlılığı anksiyete, depresyon, sosyal fobi ve uyku problemleri çeken kişilerde daha sık bağımlılık gözüküyor.

2. Kişilik Yönden:
Sosyal ilişkiler konusunda başarısız ve çekingen kişilik yapısı olan kişiler teknolojinin sunduğu imkanlardan faydalanmayı daha az korkutucu olarak kabul ediyorlar.

3. Fiziksel çevre yönünden:
İş stresi ve kişisel hayatta yaşanan olaylar insanları teknoloji bağımlılığına sürüklüyor. İş hayatında başarısız bir kariyere sahip olmak, stres seviyesini düşürmek için kişileri internete sevk ediyor. ABD’de bu konu üzerinde yapılan bir araştırmanın sonucunda yetişkinlerin % 60’nın akıllı telefonu olduğu ve gençlerin % 40’nın teknoloji bağımlılığına aday olduğu göstermiştir.

4. Sosyal Alanda görülen:
– Akademik başarı düşüklüğü
– Kişisel, aile ve okul sorunları
– Zamanı idare etmek başarısızlık
– Uyku bozuklukları
– Yemek yememe alışkanlıkları
– Aktivitelerde azalma
– İnternet arkadaşları dışında izolasyon
– Depresyon, bazı durumlarda depresyon da insanları internet ve teknoloji bağımlılığına sürükleyebilir. İnternette seçilen eğlenceli zaman kişiye üzüntüsünden kurtulmak için teknolojiye daha çok zaman ayırıyorlar.
– Zorluk yaşayanlar, iletişime geçmekte kaçış yolu olarak internete sığınırlar.

Çözüm Nedir?

Teknoloji bağımlılığının altında sıklıkla psikolojik faktörlerin de rol oynadığı bilinmektedir. Bu nedenle tedavide hedef öncelikle altta yatan psikolojik faktörlerin tespit edilip bu noktaların tedavi edilmesidir. Bu bağlamda farmakoterapi ve psikoterapilerden faydalanılmalıdır.

Teknoloji bağımlılığı olan bireylerin ailelerine danışmanlık hizmetleri verilerek genel bir tedaviye yönlendirilmesi uygun olabilir. Kişinin sosyal yaşamını renklendirmek için uygun zamanlarda birey yaşına uygun etkinlikler içinde olması için teşvik edilmeli ve sosyal iletişimini güçlendirmek için kişinin teknoloji aletleri ile ilişkisi süreye bağlanarak, bu sürenin aşmamasına izin vermemelidir. Bağımlılığa eşlik eden ve altta yatan psikososyal sorunlara yönelmek için temel olarak Bilişsel Davranışçı ve kişilerarası terapi teknikleri kullanılarak kişi bireysel tedaviye yönlendirmelidir.

Bağımlı kişinin arkadaşları ile zaman geçirmesi sağlanmalı özellikle bireysel ve grup spor faaliyetlerine katılımı öğütlenmelidir. Bunun dışında müzik aletlerinden birine yönlendirilmeli ve müziğe ilgisini arttırılmalıdır.

Kişiye sosyal ve beceri eğitimleri verilmeli, kişi sanal ortamdan çok doğal ortamlara yönlendirilmelidir. Şayet çocuktaki bağımlılık ortadan kaldırılmak isteniliyorsa, çocuğun ev ve okul yaşamı gerekli olarak yeniden düzenlenmelidir. Böyle bir düzenleme çocuğun bağımlılığını ortadan kaldıracak veya azaltacaktır. Bunlardan başka çocuk teknoloji aletlerinin bilgi için kullanılacağını bilmelidir.

Bunların dışında;

– 9 yaşından önce çocuklara kesinlikle teknoloji aletleri alınmamalıdır.
– Yine 3-4 yaş üzeri çocuklara dijital cihazlar alınmamalıdır. Bu cihazları bu çocuklara ödül ve ceza olarak sunulmamalıdır.
– Günlük internet kullanım saatleri değiştirilmelidir.
– Haftalık internet kullanımı çizelgeleri hazırlanıp, uyulması sağlanmalıdır.
– Çocuğun arkadaş ilişkilerini desteklenmeli, onları bir araya getirerek aktivite planlanması yapılmalıdır.
– Çocuğun yapmayı isteyip te fırsat bulamadığı faaliyetleri bir deftere yazması sağlanmalıdır.
– Tedavi yöntemlerini hayata geçirilmesi gerekmektedir.
– İnternet arkadaşları dışında izolasyon yapılmalıdır.
– Akıllı telefon, tablet vs. gibi aletler çocukları teselli etmek için asla kullanılmamalıdır.
– Yemek ve çay saatlerinde bilgisayar başındaki çocuğa servis yapılmamalı, aile ile beraber olması sağlanmalıdır.
– Doğayı keşfederek çocuklara iyi bir ortam sağlanmalıdır.
– Çocuğun ailesi ve arkadaşları ile daha çok vakit geçirmesine çalışılması, sosyal faaliyet ve yürüyüşlere katılımı sağlanmalıdır.

Sonuç olarak;

Teknoloji bağımlılığının sebebi teknoloji aletleri değil çocuğun kendisi ve yetiştiği ortamdır. O zaman bağımlılığı ortadan kaldırmak veya azaltmak istiyorsak çocuğun ev ve okul ortamını yeniden düzenlememiz gerekiyor. Bunlarla da çözüm olmazsa profesyonel yardıma başvurulmalıdır.

Share
2536 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+3 = ?