logo

MADAZI’LI AŞIK DERVİŞ OSMAN

Türk siyasi tarihinin çok önemli konularından biri de yenilikçi, İlhamî mahlaslı şiirleri de olan, bestekar Osmanlı sultanı 3.Selim’in (1761- 1808) öldürülmesi ve bunun intikamını almak için İstanbul’a gelen Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa’nın da sonunda intiharı olayıdır.Bu konu son derece önemli ama ibretli olaylar zinciridir.

Bizim konumuz aslında bu konuyu işlemek değildir.Esas konumuz Madazılı Âşık Derviş Osman’a ait dikkatlerden kaçan bir destanıdır.Eski bir tarih mecmuasının sararmış yaprakları arasından bulup çıkardık.Hani Seyrânî’nin “define viranelerde bulunur “meşhur sözü misali.Bu destan şudur:

Fransız kâfiri tuttu bu işi

Ali Efendi’dir fitnenin başı

Cihanda gelmemiş bunun bir eşi

Gelin gaziler der Yeniçeri

Mustafa Paşa fermanlar yazar

Deftardar Efendi tedbirin düzer

Ocaklı kulları hilesin sezer

Yürün keleşlerim der yeniçeri

Geldi Rumelinden nice bin çıtak

İslambol içinde kanlar akacak

Kadir gecesinde yediler bıçak

Kesin kelleleri der yeniçeri

Açıldı bayraklar yürüdü asker

Hacı Bektaş ocağı kahraman bekler

Nizamı Ceditler bir satır ister

Urun arslanlar der yeniçeri

Sahur taamında yediğim yağlı

Dört yanım ateştir kollarım bağlı

Kara kılıçlar içerisinde kılıçlar zağlı

Kıymayın  canıma der Mustafa Paşa

Alın emaneti kıyman canıma

Nazlı kölelerim gelsin yanıma

Deftardar Efendi girdi kanıma

Aman gaziler yazıktır bana

Mustafa Paşa kaldı arada

Ocaklu der ki mühür nerede

Ölmüşse vezir eğer kulede

Leşini sürüyün der yeniçeri

Kaptan dedikleri bir süfli Tatar

Süleymaniye Camii’ne gülleler atar

Yeniçeri Ağası meydanda yatar

Köpekler yesin der yeniçeri

Hacı Bektaş ocakları uyandı

Eğri kılıç al kanlara boyandı

Yeniçeri cephaneye dayandı

Dayanın gaziler der yeniçeri

Ocaklılar cephaneyi bastılar

Yoldaşlar kılıcı arşa astılar

Hacı Ahmet oğlunu kıyma kestiler

Derleyin gaziler der yeniçeri

Askerin elinde bilenmiş satır

Cephane önünde püryanlar yatır

Nizamı cedide iftarlık götür

Götürün gaziler der yeniçeri

Nizamı Cedit girdi saraya

Ocaklu kullarını aldı araya

Kadı Paşa der ki emir nereye

Kesin kellesini der yeniçeri

Sekbanları tutup azat eyleme

Alıp şobarasın mezat eyleme

Kesin kellesini cevap söyleme

Varın kardeşlerim der yeniçeri

Bir Kırım tatarı girdi saraya

Çarhacı Ali Paşa düştü oraya

Nazlıdır kethüda bey gelmez buraya

Sürüyüp getirin der yeniçeri

Saray kapıları birden açıldı

İslambol içinde ateş saçıldı

Sultan Mustafa’ya hülle biçildi

Ağlaman gaziler der Yeniçeri

Öksüzler babası dünyadan göçtü

Mektep çocukları duaya geçti

Ocaklu kullarına mahzunluk düştü

Onun için ağlarım der yeniçeri

Yaşa Kul Kethüdası sen binler yaşa

Yeniçeri kulları çıktılar başa

Üsküdar kışlası yandı ateşe

Tılsım bu imiş der yeniçeri

Derviş Osman bunu söyledi

Hızır geldi bize imdat eyledi

Behiç ile Ramiz firar eyledi

Tutun melunları der yeniçeri

1223 / 1808

Derviş Osman hakkında bir hatırlatıcı bilgi sunmak yararlı olacaktır.Gerek Ali Çatak’ın araştırmalarında ve gerekse Ethem Paksoy’un âşığımıza ait bir cönkten yararlanarak hazırladığı ve Develi Belediyesi’nin18.yayını olarak çıkardığı “Madazılı Derviş Osman, Hayatı-Sanatı-Şiirleri,Develi 2010 adlı eserde âşığımızın hayatı hakkında bilgiler çok ama çok sınırlıdır.Söylenenler şunlardır:Kendisi Madazı/ Yazıbaşı köyündendir.Tamamen bir tahmini bilgi olarak 1795 yılında doğmuştur. Asıl adı Osman’dır.Ali,Ömer,Hacı Ahmet ve Bekir adlarında dört erkek ve Ayşe,Fatma, Emete adlarında da üç kızı olmuştur.Ali Yemen’de,diğerleri de  Ömer dışında değişik cephelerde şehit olurlar. İşte bu çileli hayat Osman’ın gözlerini kör eder

Kendisinin de bir ara Şam’a gittiği belirtiliyor.

İlk öğrenimini kendi köyünde bir imamdan almıştır. Kendisi “Molla Osman” olarak da anıldığına göre bir medrese de okumuş olmalıdır. Ancak hangi medresede okumuştur, tespit edilememiştir.Şiirlerindeki kelime hazinesinin gücü ve anlatımındaki kıvraklıklar onun eğitimli bir şair olduğunu gösterir.

Şiir söylemeye ne zaman başlamıştır, bilinmiyor. Mahlas olarak bazen Derviş ve bazen de Derviş Osman’ı kullanıyor. Kadiri tarikatına mensubiyeti, Âşık Seyrânî ile çağdaş olduğu ve hatta onunla atıştığı biliniyor. Şu anda da elimizde 2’si aruz,30’u hece ölçüsü ile  olmak üzere şiirleri Etem Paksoy’un kitabıyla elimizdedir. Asıl divanı ise kayıptır..Şahsi kütüphanemizde ,Develi’den temin ettiğimiz bir yazma cönkte de bilinen şiirlerinde olmayan dörtlükler ve kelime değişmeleri olan şiirler vardır.Ancak bu cönkün Develi Halasiye Medresesi’nde bir molla / Medrese öğrencisi tarafından tutulan ders notları olduğunu düşünmekteyiz ki bu şiirlerin hepsi dini şiirlerdir. Bu bile âşığımızın yaşadığı dönemde etkili olduğu ve şiirleriyle dikkatleri çektiği kabul edilmelidir.

Aşığımızın doğum tarihi nasıl net değilse, ölüm tarihi de bilinmiyor.Ancak mezarı Madazı Mezarlığı’ndadır.

İşte yukarıdaki destan bize âşığımızın hayatı hakkında bazı ip uçları vermekte ve dolayısıyla hayatındaki karanlık bazı konuları aydınlatmaktadır.

Bir kere âşığımız ister eğitim yapmak, isterse askerlik yapmak amacıyla olsun  İstanbul’da bulunmuştur. Çünkü 1808 yılında olan önemli bir olayın faillerini ve olayın ayrıntılarını verdiğine göre bu olayı görmüş ve gözlemiş olmalıdır! Biz kendisinin İstanbul’a hangi şartlarla gelmiş olursa olsun askerlikten ziyade öğrenim için geldiğine inanıyoruz Burada bir medresede eğitim görmüş ve birikimiyle de bu destanı yazmıştır.

İkincisi kendisi 1808 yılında bu destanı yazdığına göre doğum tarihi olarak ileri sürülen 1795 tarihi yanlıştır. Zira 13 yaşındaki biri böyle bir destan yazamaz Zira âşıklarımız gelenekçidir. Bu eğitimden  geçmeyen  kolay kolay destan yazamaz.Demek ki âşığımız bu yıllarda olgun bir âşıktır.O zaman bu bir süreçtir ki âşığımız da çok önce doğmuş olmalıdır.

Sonuç olarak Derviş Osman’ın gezgin bir âşık olduğunu, medrese eğitimi gördüğünü ve 1795 yılından önce de doğmuş olduğunu ve en önemlisi bazı cönklerde araştırmacısını bekleyen şiirleri olduğunu söyleyebiliriz.Biz şimdilik bir destanını günümüze taşımanın güzelliğini yaşıyoruz.

Çağdaş Develi.10.12.2011 

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
4.009 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

2+10 = ?

BENZER HABERLER

Yrd. Doç. Dr. Kadir Özdamarlar
Develi’de Lakablar

Develi’de Lakablar

Yrd. Doç. Dr. Kadir Özdamarlar
YUNANİSTAN DİMETOKA’DA DEVELİ DEDE

YUNANİSTAN DİMETOKA’DA DEVELİ DEDE

Yrd. Doç. Dr. Kadir Özdamarlar
ŞUURLU BİR İNSANIMIZ ZİR.MÜH.CENANİ GÜRBÜZ

ŞUURLU BİR İNSANIMIZ ZİR.MÜH.CENANİ GÜRBÜZ

Yrd. Doç. Dr. Kadir Özdamarlar
DEVELİ`DE BİR KARAMANLI ŞEMŞEDDİN MAHMUT

DEVELİ`DE BİR KARAMANLI ŞEMŞEDDİN MAHMUT