Son Dakika
Develi’nin Türklerden önceki bir başka deyişiyle Roma ve Bizans dönemlerindeki sosyal ve siyasi tarihi bilinmezliklerle doludur.Avrupalı seyyahların ve araştırmacıların özellikle XIX.Asırda elde edilen sayısı 20’yi geçen gravür ve fotoğraflarla verdikleri bilgiler dışında Erciyes bölgesi tarihi ve sosyal açıdan alan çalışması yapılmamıştır.Kaldı ki Erciyes ve Gereme çevresinde o kadar çok kilise, manastır, spor alanları ile çevrilidir.Nitekim Roma ve Bizans dönemlerinde Kayseri’de basılan paralarda Erciyes dağı baş motiftir.
Gereme Bizans döneminin çok önemli ve mamur bir bölgesidir.
Özellikle bu bölgedeki insanlar arasında 5.asrın başlarında Hristiyanlık hızlı bir şekilde artmış bu da putperest Romalıları rahatsız etmişti.İşte bu rekabet sırasında ünlü aziz Basilis zamanında ünlü tepelere irili ufaklı bir kiliseler yumağı oluşturulmuştu. Sonuçta bu kiliselerin bir kısmı da yer altı şehirleri içerisindedir.
Göreme ile Ilbe sekileri eteklerindeki oyma kiliseler hep bu zamanların hatıralarıdır.
Gereme ve Develi hakkında Avrupalı seyyahların yazdıklarını bütünüyle çok azını görme imkanım oldu.Ancak bu bölgeden Erciyes Dağı’na çıkmaya çalışan seyyahların özet bilgiler hakkında neler yazdıklarını özetler halinde de okuma imkanı buldum.
Özellikle Gereme hakkında iki önemli makale yayınlandı.Bunlardan biri Erciyes Üniversitesi resim öğretim görevlisi Oğuz Güler’in Almanca bir makalesi, diğeri de Çukurova Üniversitesi öğretim görevlilerinden yanılmıyorsam Fatih…….. adlı birinin yayınlanmayan bir makalesi.Bizim bu bilgiler dışında koleksiyonumuzdaki Roma ve Bizans paraları ile bu alanda inceleme amacıyla yaptığımız gezilerde elde ettiğimiz bilgilerden ve gözlemlerden ibarettir.
Daha yakın bir zamanda elime bir dergide Yaşar Elden’in “Erciyes’e İlk Türk Çıkışları,İntegral Dergisi,sayı:2, tarih yok.)yazısı geçti ve bir çırpıda bu yazıyı okudum.Bu yazının bizi ilgilendiren yanı Gereme tarafından Erciyes’e çıkmayaçalışan Ahmet Sefa Kazan ile bir Alman’ın tesadüfen yaşadıkları bir olaydır.
İsterseniz yazıya Ahmet Sefa Kazan’dan başlayalım.A.Sefa Kazan Tataristan’ın Kazan şehrinde 1881 yılında doğmuştur.Babası Halilullah Bayer’dir.
Bayer soyadı Kazan’daki soyadlarıdır.Kazan soyadı ise Türkiye’ye döndükten sonra almıştır.
Çok genç yaşta Rusya’nın Almanya-Avusturya ittifakı ile giriştiği savaşta Avusturyalılara esir düşer,Viyana’da kalır.O yıllarda Enver Paşa Rus ordusunda görev alıp ta esir düşen bu tatar,kazak vs.Türk askerlerini diplomatik yollarla Türkiye’ye getirmek için büyük mücadele verir.Nitekim büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy da o yılların meşhur istihbarat teşkilatı olan Teşkilat-ı Mahsusa / Milli İstihbarat Teşkilatı adına Berlin’e gönderilip bu esir Türkleri aydınlatma görevi verilmişti.Nitekim bu çalışmalar sonucu elli bine yakın Türk esaretten kurtarılır ve Türkiye’nin değişik yerlerine yerleştirilir.
İşte bu gelenler arasında biri de A.Sefa Kazan’dır.Kayseri’ye gelir ve tehcire uğrayan bir boş Ermeni evine yerleştirilir.Kayseri’de bir hanımla evlenir ve bu evlilikten de dört çocuğu olur.Kendisi bu arada Talas Amerikan Koleji’nde marangoz ustası olarak çalışmaya başlar.
İşte burada çalışırken uzun zaman okuldaki Amerikalı hocalarla beraber Ali Dağı başta olmak üzere Erciyes’i yakından tanımaya çalışır.Buraları sıksık ziyarete başlar ve gezer.
İşte Gereme’yi ilgilendiren konu burada başlar.1935 yılında hiçbir dağcılık malzemesi almadan Erciyes’e çıkmak için Develi’ye gelirler.Gereme üzerinden ayağındaki kalın bir yün çorapla zirveye çıkar.Burada bir teneke kutu içerisinde ki bir Alman’ın imzaladığı defteri bulur ve kendi de bu defteri imzalar.Ayrıca yine burada Alman,Rus ve İngiliz bayrakları da vardır.
Toplam on üç defa zirveye çıkar.
Bu çıkışlar sırasında bir tepe eteğinde sökülmüş bir ağaca rastlarlar.Bu ağacın köküne bakarlarken bu ağacın etrafı tamamen dolmuş bir kilisenin kubbe üzerinde bulunduğunu,ağacı yana yatırdıklarında da bu kubbenin ortasının yıkılmış olduğunu görürler.Ağaca bir ip bağlayarak kilisenin içerisine inerler.Buradan fotoğraflarda gördüğünüz Haçlılar dönemine ait harp malzemelerini bulurlar ve bunları dışarı çıkarırlar.Bu iki kare fotoğraf bu günün hatırasıdır.
Buradan şu sonucu çıkarmak lazım.Gereme harabeleri yıllardır define avcıların vaz geçemedikleri bir sahadır. Definecilerin anlattıklarının çeyreği doğru olsa burada çıkarılan bu tür eşyalar,silahlar,bakır ve gümüş paralar nice müzeleri süsler.
Bütün bu yağmacılığa karşı Kültür ve Turizm Müdürlüğü nezaretinde yapılan resmi kazılarda bazı bölümler daha ortaya çıkarılmış fakat kendini bilmez aç gözlü insanlar tarafından grayder kullanılarak buralara hiç yakışmayan kazılar yapılarak tahrip edilmişti.
O halde bu bölge ciddi bir şekilde koruma altına alınmalı ve kültürel envanteri çıkarılmalıdır ki artık bu tarihi doku bozulmadan ve definecilerin tahribinden kurtarılmalıdır.
Çağdaş Develi Gazetesi :20.01.2012
BENZER HABERLER