logo

Develi’de Türk-Ermeni Münasebetleri-1

“ Köksüzlük kötü bir şey ! “
Onbirinci asrın başlarında; Van bölgesindeki Everag / Gülpınar ‘dan Gürcülerle beraber Bizanslılar tarafından göçürülüp,Gabadonya’ya gelmiş ve burada iki derenin kavuştuğu,sulak yere yerleşmişlerdir.Burası Venk, Su Mahallesi ve Eski Saray da denilen yerdir.Buraya geldikleri yerin adı olan Everag / Everek= Ören adını vermişlerdir.Bu bölgede Venk=Işıltılı veya kutsal su ile Oruza Çeşmesi bu dönemlerin hatırasını saklayan yerlerdir.
Daha sonra burada nüfus artmış olmalı ki yine Öksenek, Keşişin Havuzu denilen yine bir su kaynağı olan ve derenin yamacındaki yere yerleşerek ikinci bir köyü oluşturmuşlardır.Osmanlı tahrir defterlerinde Cenabî Everek ve ya bazı yerlerde de Kafir Everek olarak gözükmektedir.XIX.Asır başlarında buraya Fenese adı verilmiştir.
Geçen iki yüz yıllık zaman içerisinde buradaki bir kısım Ermeniler üçüncü bir köyü oluşturmuşlar ve buraya müslümanlar da gelince adı kayıtlarda Müslüm Fenese /Aşağı Fenese olarak geçmektedir.
Bunlardan daha sonra Protestan olanların da İlbe / Bahçebaşı denilen mevkiye yerleştiklerini de biliyoruz.Halen yıkıntısı bir evin iç kısmında kalan kilise harabeleri o günlerin esrleridir.
Develi 1870’de kaza olduğunda ,Everek,Fenese ve İlbe köy olmaktan çıkmış,şüphesizErmeni göçlerinin de etkisiyle Everek kazasının mahalleleri olmuşlardır.Özellikle Ermeni Cemaatı 1880’lerde verilen  geniş hukuksal haklar sayesinde ve ticarete egemen olmaları dolayısıyla, müreffeh bir hayat sürmeye başlamışlardır.Mükemmel konak tipi evlere sahip oldukları, binaların Ermeni harfli Türkçe kitabelerden de kendi kültürleri içerisinde özgürce yaşadıkları anlaşılmaktadır.
Develi’nin uzun zaman ticaretine egemen olmuşlardır.Bezirhane, çorap atölyesi kurmuşlardır.Ayrıca deri üretim yerleri,debbağ-hanelerin de sahipleridir.Ayakkabıcılık,fırıncılık, yemenicilik, terzilik, marangozluk,soğuk demircilik sanatları çoğunlukla Ermenilere aittir.Bu arada Aygösten’de bulunan Rum / Karamanilerin genelde tarım işleriyle meşgul oldukları gözlenmektedir.
Acıdır,siyasi hayatın bizleri çepeçevre kuşattığı bir ortamda Türk-Ermeni ilişkilerinin insani boyutlarını, yürekten anlatmak gerçekten zordur.İnsanlar genelde karşısındakini kendi kabullerine ettiği değerlendirirler.Biz biraz da her şeyi bilen bir toplumuz.Öteki düşünceye kolay kolay yerimiz yoktur.Anlama ve kavrama yerine anlaşılmayı daha çok severiz.Açıkcası ucuzcuyuz ve kolaycıyız.Bilgilenmeye, hazmetmeye ve anlamaya tahammülümüz yoktur.Ele aldığımız konu da bunlardan biridir.Olsun, kime ne diyetimiz var yahû!Unutmamalıyız ki bizler Ermenilerle, siyasî çekişmeleri bir tarafa korsak,Çomaklı,İncesu,Karacaören gibi  köylerimiz ile kaza merkezi’nde 1960 yılına kadar huzurlu bir şekilde beraber güldük, beraber ağladık. Ne zaman başta Rusya olmak üzere İngiltere,Amerika ve Fransa’nın kışkırtmaları ile Osmanlı Devletini parçalamada kullanmaya başladılar,Ermeni okulları açtırıp, öğrencilere askeri eğitim verdirdiler, bomba yapımını öğrettiler, yetişkin insanlara önce İngilizler sonra Fransızlar  kendi askeri elbiselerini giydirerek Türk köylerine tecavüz ettirdiler;Haçın ve Zeytun gibi iki önemli merkezde isyan çıkarttılar,Türk ordusunu arkadan vurdurdular,işte o Ermeniler zaman yol ayırımına geldiler.Sonuçda her devlet kendi geleceğini güvenlik altına almak ister.Sonuç da tehcir dediğimiz olayda bir başlangıç değil sonuç oldu.Özellikle Köylerden olmak üzere bu olaylara karışan Ermeniler tehcire uğradılar.Yıllardır doğup büyüdükleri topraklardan sürüldüler.Neylersin ki eden bulur !
Aşağı Everek’de, Venk’de,debbağlık yapan Mıgırdıç Usta vardı.Yanılmıyorsam Bunun kızı veya kızkardeşi Kayseri’nin Germir Köyü’ne gelin gitmiş.Sonra datehcire uğramışlar.Adana üzerinden Halebe oradan da Beyrut’a gidip yerleşmişler.İşte bu ailenin ve ben Everekliyim diyen biricik kızları olan Prof.Dr.Vartuk hanımla bizim Prof.Dr.M.Kemal Atik ile  K.Maraş’da  bir gece yarısı karşılaştık. Kendisiyle Türk-Ermeni münasebetlerini konuşurken şu sonuçlara vardığını açıklamıştı:
1.Bizi Kolejler yıktı.Öğrenci yerine,Osmanlı Devletini yıkmada kullanmak için militan yetiştirdiler.
2.Rusya,Fransa,İngiltere ve Amerika Osmanlıyı rahat parçalamak için bizleri kullandılar.
3.Bizimkileri isyana teşvik ettiler,Türk ordusunu arkadan vurdurdular ve Türk köylerine tecavüz ettirdiler.Bunlarla da sonuca varamayınca kendi suçlarını bastırmak içn tehcire zemin hazırladılar.Bizleri köksüzleştirdiler, demişti.
Öyle güzel bir Türkçesi vardı ki kendisine nereden öğrendiğini sorduğumda :
– Bu Türkçe annemin Türkçe’sidir,demişti.Devamla:
-Tehcire uğrayan büyüklerimiz bizlere önce Türkçe’yi,sonra Ermeniceyi daha sonrada bulunduğumuz yörenin dilini öğrettiler.Ayrıca ayrıldıkları yerlere ait hatıralarını,komşularını hatıra defterlerine yazdılar, diyerek ilginç açıklamalarda bulunmuştu.Ben de koyu bir Develi sohbetinin ardından o’na bir “ Germir Bağları” türküsünü okuyunca , ikimiz de dolmuştuk.O gece yarısında emin bir taksi tutup; bir bayan arkadaşıyla Everek’i  ve Germir’i gezmeye göndermiştik.
Devamı haftaya

“Vakitler hayırdır dostum ! “
Bu söz Ermeni esnafların komşusu müslüman esnaflara selamlarıdır.Yıllar önceMaraş’tan göçüp Arjantine yerleşen bir Ermeni vatandaşımız,yıllar sonra Maraş’a geldiğinde ; giderken annesinden öğrendiği şu türküyü söylerken,hiç unutmadım:
Ahır Dağlarından kopan poyrazı hey
Gönlümün baharı kışıyla yazı hey
Gönüller diyarı sevg inazı hey
Kimbilir,bu türküde doğup büyüdüğü bu kahraman kentimize duyulan nice hasret duygusunun söylenemeyenlerini anlatmaya çalışmaktadır.
Ah! O türküler ki bir yazarımızın deyimiyle :Türk’ün romanıdır.Yine ünlü folklorcumuz Pertev Naili Boratav ‘ın bölgemizin ünlü ve yaygın türkülerinden “Gesi Bağları” türküsünü ,Kırşehir’de bir Ermeni kadının nasıl yanık yanık söyleyip, ağladığını anlatır ki yıllar içerisinde birlikte oluşturulan ortak kültürün, ortak zevklerin, ortak heyecanların bir anlatımıdır bu.

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
1.544 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

10+1 = ?