Son Dakika
Bugüne kadar bu konuda bir yazıya rastlamadım.Ancak Develi Kuvva-i Milliye Cemiyeti üyelerinin hayat hikayelerini araştırıp yazarken bu konuda bazı ip uçlarını yakalamıştım..Şimdilik 1876’da başlayıp 1960 ihtilaline kadar Türkiye’deki siyasi gelişmeleri göz önüne alıp,bir değerlendirmeye çalışmanın faydalı olacağına inanıyoruz.Kısmet olursa ikinci aşmada da,sahanın dışında biri olduğumuz için, ihtiyatı da elden bırakmıyarak 1960’dan sonraki dönemleri ele almaya çalışacağız.
Demokrasi aslında insanlığa hizmet için çıkmıştır Ancak bir hazım ve anlayış işidir.Biz demokrasiyi biraz da hazır bulan bir milletiz.Bilgili ve eğitimli kişilerin elinde yükselir. Bedellerini yeni yeni ödüyoruz.. Eğitimli insanların çok olduğu ilçemizde elbette siyasi hayatın bütün labirentleri, kazanma uğruna çok acı ve tatlı olaylar yaşanmıştır.Siyaset sahnesinde Develi nice pırıl pırıl genç evlatlarını ve Hayrettin İstanbul’lu gibi yetişmiş değerlerini demokrasi yolunda kaybetmiştir.Hapislerde çürüyenleri de unutmuyoruz.İmkanları ölçüsünde Develi’ye belediye hizmetleri sunan fakat Yassıada’da 3.5 yıl hapis yatan Ebubekir Develioğlu’nun ,bu hapisliği sırasındaki yardımseverliğini ve pervasızlığını bir tesadüf eseri,Ankara’da, aynı mahkumiyeti yaşamış bir hakimden, yıllar sonra ağlayarak O’nun iyiliklerini anlatışını hala unutamıyorum.
Şer ve zora karşı mücadele vermeği
Hakça ve hür yaşamaktır isteği
Kahbelik olmasaydı yıkılmazdı bileği
Katledenler zorba…………köpeği
Vakitsiz söndürdüler……eşsiz yüreği
Ruhuna fatihadır en son dileği
Hayrettin İstanbullu 1922-1980
Bu şiir, kendisi defn edildiği gün kırılan mezar taşı.hâlâ faili meçhul bir cinayet. Ne hazin bir durum.Seçimlerde kaybedenlerin evleri önünde teneke,davul çalmalar ;27.Mayıs İhtilâli’nde en yakın komşuların DP’li komşularını alaya almaları, tehdit edilmeleri.1960 öncesi Develi Belediye Başkanlığı yapmış, Develi Lisesi’nin açılmasında hizmeti geçmiş ve Develi’nin il olması için Ankara’yı mekan tutan Mehmet Gönenç gibi haza beyefendi birini tehditle CHP’ye üye yapılması halâ kanayan birer yaradır.Bugün bunlar unutuldu zannediliyor ama öyle olmadığı ortadadır.
İşin acı tarafı böyle idealist insanlar din adına,vatan adına ,Develi adına canlarını verirken ;şimdilerde siyasi nüfuzu kendi menfaatları doğrultusunda kullanıp,baron diye geçinen ve yetkili kişilerin yanında fotoğraf çektirerek gûya önemli adam pozuna bürünen tilkileri görünce insan doğrusu gülüyor.Ama görüldüğü gibi tarih hiçbir hatayı affetmiyor ve yıllar sonra da olsa gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor.
Develi 1870’de Kayseri Sancağı’na bağlı bir kaza olunca;alt yapısı 1867’de hazırlanan Vilâyet Nizam-nâmesi’ne göre;1870-71’de Belediye teşkilâtı kuruldu.İlk Belediye Başkanı da Hacı İbrahim Ağa’dır.Kaza İdare Meclisi tarafından seçilmiştir.Daha sonra 1909’a kadar Padişah tarafından atanmışlardır.2.Meşrutiyetten sonra bir meydanlığa sandık konularak halkın oyuyla seçilmişlerdir.
1.MEŞRUTİYET (1876-1877)
Bizde ilk parlementer hayat 23.Aralık.1876’da ilan edilen Kanun-i Esasi ve 1.Meşrutiyet ile başlar.Bu ilk meclisin 141 üyesinden 38 kişisi ayan üyesi olup, bunlar 2.Abdulhamid yarafından seçilmiş ve senato görevini üstlenmişlerdir.Bir yıl süren bu parlemento hayatı tarihimizde 93 Harbi adıyla anılan Osmanlı-RusHarbi’yle sona ermiştir.Bu parlementoda konuşmalar düzenli olarak kayıt altına alınmasına rağmen;2.Sultan Abdulhamid’in 1908’de tahttan indirilmesi sırasında Sultan’ın oturduğu Yıldız Sarayı yağmalanmış ve Ulu Hakan’ın yıllarca uğraşarak oluşturduğu kütüphanesi ile arşivin büyük bir kısmı ve meclis tutanakları da bu yağmadan nasibini almıştır.
1938’de zamanın TBMM Başkanı A.Renda, dönemin ünlü gazetecisi H.Feridun Es’ten rica ederek bu Meclisin tutanaklarının toplanmasını istemişti.O da Takvim-i Vekayi Gazetesi ve diğer gazete koleksiyonlarından,hatıratlardan faydalanarak tutanakları toplamayı ve bastırmayı başarmıştır.
Acaba, Develili Türk, Ermeni veya Rumlardan biri bu parlementoya ayan ve milletvekili olarak girmiş midir? Böyle bir soru aklıma gelmiş ve bu tutanakları incelemiştim.Gördük ki Develi’den milletvekili yok.Ancak aslen Pusatlılı olan ve yaygın adıyla Kayserili Ahmet Paşa ayan olarak meclistedir ve padişah tarafından birinci olarak atanmıştır.Hemen belirtelim ki Develi 1870’de kaza olunca Köstere / Tomarza Develi’ye bağlı bir nahiyedir.
Çok erken dönemde reaya Ermeniler ve Rumlar açtıkları kolejler ve yüksek okullarda hem din adamlarını, hem sağlıkçılarını hem de devlet kadrolarında görev alacakları yetiştirmişlerdir. Kaza İdare Meclisine, 1880’lerden sonra verilen siyasi haklar sebebiyle Ermeni ve Rum temsilciler de girmeye başlamış ve Ermenilerden Develi kaymakamlığına kadar yükselenler olmuştur. İşte hem maddi olarak gelişmişlikleri hem de dış devletlerce desteklenen siyasi nüfuz sebebiyle Develi, Ermeni terörü için bir üs olmuştur. Nitekim 20.Yüzyıl başlarında de tüm Anadolu’da olduğu gibi Develi’de de Ermeni olaylarının eylem planları hazırlanmaya başlanmıştır.
İTTİHAT VE TERAKKİ DÖNEMİ (24.07.1908-1918)
1889’da Askeri Tıbbiye’de İttihad-ı Osmani Cemiyeti adlı gizli bir teşkilat kuruldu.Beş öğrenci tarafından kurulan bu cemiyetten heberdar olundu,bir kısmı tutuklandı bir kısmı da Paris’e kaçtı.Parise kaçanlar ile Osmanlı İmparatorluğunda Anayasa taraftarı olan Genç Türkler birleştiler ve Ahmet Rıza Bey’in başkanlığında İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni kurdular.Daha sonra bu cemiyet hızla gelişerek 1908’de tarihte çetecilik yoluyla yönetimi ele geçiren ilk hareket İttihat ve Terakki Cemiyeti olmuştur.Özellikle Enver Bey ve Resneli Niyazi Balkanlarda istiklal mücadelesi veren Yunan,Bulgar çetecilerine özenerek askerleriyle beraber dağa çıkarak, bir isyanın hazırlayıcıları oldular.Artık Enver,Cemal Paşalar ve Talat Bey hep ön plana çıkmışlardır.Sonuçta 24.07.1908’de Sultan 2.Abdulhamid 2. defa meşrutiyeti ilan etmek mecburiyetinde kalmıştır.Daha sonra da zorla tahtından indirilmiş ve yerine Sultan Reşat oturtulmuştur.
Bu siyasi oluşum koca bir imparatorluğu 1.Dünya Savaşına sokmuş ve koskoca İmparatorluk bir İstiklal Savaşı vermeye mecbur bırakılmıştır.İttihat ve Terakki’nin dört kuvvetli temsilcisi 1918’de yurt dışına kaçmış ve Enver Paşa hariç diğerleri gurbet elde şehit edilmişlerdir..Fakat güçlü bir teşkilat kuran İttihatçılar Anadolu içerisinde de önemli yer tutmuşlardır.İstiklâl Harbi’nde de unutulmaz hizmetler görmüşlerdir.Bu yakın ilgi de öyle zannediyorum ki bugün de nice milliyetçileri heyecanlandıran temel felsefeleri olan Türkçülüğün, biraz da İttihat-ı Osmani / Osmanlılar Birliği düşüncesinin cazibesi önemli olmalıdır.
Yine bir yazımda da belirtmiştim.Develi’de de İttihat ve Terakki Partisi kurulmuştur.Bu partiyi kuranlar veya kurulmasında öncülük edenler İstanbul’da okuyan Osman Coşkun gibi Develili münevverler ile Kamberli Osman gibi Develi ileri gelenleri olmalıdır. Hatta şunu iddia edebiliriz ki Filistin Cephesi’nde savaşan ve İngilizler elinde bir yıl yedi ay esir kalan Develili yedek subayların hepsi İttihatçıdır.Adını anmadığımız A.Hadi Erdoğan, Emin Develioğlu gibi.
Develi’de bir Kulübün Memiş vardı. İki katlı güzel yonu taştan yapılmış ve halen ayakta duran evi o yıllarda modern toplantı salonları olmadığından kulüp olarak da kullanılmıştır.Evi İttihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenlerinin toplandığı yer olduğundan bu sıfat kendisine verilmiştir. Hatta şunu iddia edebiliriz ki Filistin Cephesi’nde savaşan ve İngilizler elinde bir yıl yedi ay esir kalan Develili yedek subayların hepsi İttihatçıdır.Adını anmadığımız A.Hadi Erdoğan, Emin Develioğlu gibi.
Develi’de bu partinin gelişmesinde tam bir İttihatçı olan Kayseri Mutasarrıfı Muammer Bey’in Türkçü tavırlarının ve özellikle eğitim alanında büyük hamleler yapmasının ve Develi’de de merkezde, Sindelhöyük, Şahmelik, İncesu ve Pusatlı’da okullar yaptırmasının da rölü büyüktür.Ne var ki bu değerli devlet adamı 1918’de İngilizler tarafından Malta adasına Ziya Gökalp gibi Türk milliyetçileri gibi sürgün edilmişlerdir.
Bu partinin hizmetleri hakkında, elimizde belge olmadığı için maalesef bilgi veremiyoruz.
AHRAR FIRKASI (14.09.1908 – 30.01.1910)
İttihat ve Terakki Partisi halâ siyasi tarihimizdeki gündemini koruyor.Metot olarak şiddeti ve baskıyı metot edinen ve muhalafete en ufak tahammül edemeyen bir partidir.Ama buna rağmen İttihat ve Terakki Parti’sine karşı 1908’de bir siyasi parti kurulmuştur ki bu da Ahrar Fırkası’dır.Ancak biraz önce söylediğimiz gibi İttihat ve Terakki partisi bu fırka mensuplarına aman vermemiş ve kurucularının bir çoğu sürgüne gitmiş ve bir kısmı da yurt dışına kaçmıştır.
Bu siyasi partinin Develi’de en ufak bir izine bile rastlamıyoruz. Mutlaka Develili ittihatçıları bir türlü içine sindiremeyen insanlarımız olmuştur.Ama bunlar kimlerdir, Develi siyasi hayatında etkileri ne olmuştur,elimizde bir hatıra,bir belge,bir fotoğraf olmadığı için, bilmemiz mümkün değildir.
Ancak Develi’de İttihat ve Terakki Partisi’ne en ciddi muhalefet partisi Hürriyet ve İtilaf Partisi olmuştur.
Devamı gelecek haftaya
Not:Bu yazı tamamlandığında “Develi’de Eşkiyalık:Tek Taşak Eşkiyası”nı ele alacağız.Bu konuda bizi bilgilendirenlere şimdiden teşekkür edeceğiz.
Etiketler: Abdullah Gül » Ahmet Gürlek » Aslı Çimen » Avukatlar » Başbakanlık » Basın tarihi » Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü » Burhan Kuzu » Çağdaş Develi Gazetesi » Cihan Çimen » CİHAN ÇİMEN SARI BASIN KARTI SAHİBİ ÇAĞDAŞ DEVELİ GAZETESİ » Cihan Haber ajansı » Develi Belediyesi » Develi Kaymakamlığı » Develi Köyleri » Develi Milli Eğitim Müdürlüğü » Develi'de Çocuyk Oyunları » Develide basın » Develili Hayırseverler » Develinin gazetesi Çağdaş Develi Gazetesi » Düğün Davetiyesi Sebat Ofset Matbaacılık » Hakan Demir » İzmir Milli Kütüphanesi » Kahramanmaraş İlahiyat Fakültesi » Kayseri Şeker Fabrikası » Kayseri Valiliği » Kayseri valisi » Kemal Atik » Mahir Çimen » Matbaacılık Hizmetleri » Mehmet Mankal » Mehmet Örük » Recep Tayyip Erdoğan » Sarı basın kartı Cihan Çimen » Sayfa editörleri » Serhat Dershaneleri develi şubes » TEAŞ » Yeni Kaymakam görevinde » Yeni Müdr Göreve başladı » Yerel Gazeteler » Yrd. Doç. Dr.Kadir ÖzdamarlarBENZER HABERLER