Son Dakika
Develi kültürüne imza atanlar üzerinde; bunca bilgi eksikliğine rağmen kalem oynatmak kolay bir iş değildir.Bizim bu çalışmamız olsa olsa bir deneme olacaktır.
Bize göre Develi kültürüne ilk imza atan şahsiyetler Selçuklular döneminde Ulu Cami’yi ve medreseyi kazandıran Göçer ailesinden Nasrullah ve eşi Siva Sitti Hatun’dur.Bu hizmetleri hem Ulu Cami hem de yanına bir medrese yaptırmak suretiyle hem dini hem de eğitim alanında ilkleri başlatmışlardır.Yukarı Develi’den Everek’e göçler başlayınca burada 1727’de Everek Ulu Cami’sini kazandıran ise Zileli Bay Ali ve adı bilinmeyen eşleridir.Genelde Develi’ye hizmet edenler cami-mescit,mahalle mektebi, çeşme ve yol yapımlarında kendilerini göstermişlerdir.İnsanlarımızın Develi sosyal ve kültürel hayatına hizmetleri daha çok Cumhuriyet sonrasına rastlar.Bu gelişme tesadüfi değildir.Bunda eğitim ve öğretim konularının Develi’de sıkı tutulması ve insanlarımızın eğitime önem vermesiyle ortaya çıkmıştır.Bu sebeple yetişmiş insanlarımız değişik zamanlarda,değişik mekanlarda Develi kültürüne ait eserler vermişlerdir.Develi tarihiyle eser verenler sırasıyla:Osman Coşkun, Ahmet Gürlek,Mehmet Özdemir ve Cenani Gürbüz’dür.Bunlar yanında Ansiklopedilere Develi maddesini yazan genç araştırmacı Mehmet Süme’yi, Kadri Sayılgan’ı ve özellikle eski Kayseri Müze Müdürü Naci Kum’un yazıları ile Fraktın kazılarını yapan ve Develi’de tarihi eserler üzerindeki çalışmalarını yayınlayan Prof.Dr.Tahsin-Nimet Özgüç’ü de hayırla anmalıyız.
Bu tarihi çalışmaları yapanlar yanında Develi’nin sosyal hayatından kesitler sunan Nevzat Üstün’ün hikayelerini, Zileli eğitimci yazar Mustafa Taş’ın hatıratını, Dr.Ulviye Develioğlu’nun romanını da unutamayız. Zaman zaman şiirlerinde Develi’yi konu alan Develi Lisesi öğretmenlerinden Mehmet Karabulut’un şiirlerinde ve Aşık Ali Çatak ile Ömer Develioğlu’nun Develi coğrafyasını, insanlarını ele alan koşmalarında Develi için çok şeyler bulabiliriz.
Eğitim bütün devletlerin birinci meselesi olmuştur.Develi aydınlardan Osman Coşkun,Hadi Erdoğan ve Dr.Osman Nuri Develioğlu Develi Ortaokulunun yapılması için ellerinden geleni yapmışlardır.Zorlu bir mücadeleden sonra bu güzel binayı tamamlaya bilmişlerdir.Bu zarif bina 1957 yılından sonra da Lise olarak binlerce öğrencinin yetişmesine vesile olmuştur.Eğitimde Cemal Ercis ve daha yakın zamanlarda Mustafa Maşlak ve Muammer Kocatürk hayırsever olarak başı çekmektedirler.
Basının gücünü kim inkar edebilir? Develi’de ilk özel gazeteyi çıkaran Mustafa Akdoğan ile Osman Nuri Deniz ikinci bir gazeteyi çıkaran Ferhan İstanbullu ve Güngör Yurtgüven’i nasıl unutabiliriz? Develi uzun zaman gazetesiz kalırken, halen yayımına devam eden Seyrani Gazetesi’ni çıkararak bir boşluğu dolduran Teoman Bayraktar’ın hizmetini unutmamız mümkün değildir. Halen çıkardıkları gazetelerle Develi basınında yer alan : Mahir Çimen, Ramazan Çimen, Hakan Bayraktar, Nezir Ötügen, Ziya Yalçın ile farklı farklı okul dergileri Develi insanını aydınlatmaya devam etmektedirler.
Önemli yayın organlarından biri de dergiciliktir. Develi kültürünü İlk defa Ankara’dan Türkiye’ye yayan “Ankara’da Develi “ dergisidir.1992 yılında Av.Recep Çerçi’nin gayretleriyle dört sayı çıkmıştır.Ne yazık ki bu dergi devam ettirilemedi.Şimdilerde İstanbul’da, Sami Dedeoğlu’nun üstün gayretiyle çıkarılan “Develi Diyarı” adlı dergi İstanbul’dan ışık saçıyor.Yine Genç Develiler Derneği’nin çıkardığı dergiyi de ilgiyle izliyoruz.
Güzel sanatların en önemli kollarından biri de resimdir. Bildiğim kadarıyla Develi’de üzerinde durulacak ressamlar İstiklal İlkokulu eski öğretmenlerinden Abdullah Bey ile yine eğitimci Mustafa Gür’dür.Abdullah Bey tarihi taplolarıyla ;Mustafa Gür ise Deve Ali ve Seyrânî tablolarıyla gündemdedir.Kendisi Seyrani’yi unutulmaktan kurtaran A.Hazım Ulusoy’un manevi oğlunun oğludur.Seyrani’nin gerçeğine en yakın resim onun fırçasından çıkmıştır.Fakat Develi’de profesyonel olarak resim çalışması yapan Alaaddin Oben’dir.Onun fırçasından çıkan Develili insanlar ve tabiat resimleri unutulmayacaktır. Resimlerinden bazılarının Develi Belediyesi’nce bir katalogda toplanması doğrusu ciddi bir hizmettir.
Develi’de Seyrani ilk olarak 1933 yılında anılır.Öyle zannediyorum ki bunda Belediye Başkanı Abdulhadi Erdoğan’ın büyük rolü olmuştur.Ancak 1979 yılından beri kutlanan Seyrani şenliklerinin sağlam temellere oturtulmasında şüphesiz. Aşık Ali Çatak’ın hizmeti büyüktür.Bu şenlikleri özellikle Develi Belediyesi üstlendikten sonra iki şahsiyet ön plana çıktı:Emir Ali Özçakır ve Nezir Ötügen.Belediye adına yaptıkları hizmetler çoğu kişiler tarafından eleştirilebilir.Ancak çıkardıkları dergiler ve bu faaliyetlerdeki gayretleri de inkar edilemez.
Develi sosyal ve kültürel hayatında Develi Türkocağı Şubesi ve onun devamı olan Halkevi’nin önemli bir yeri vardır.Özellikle Halkevi döneminde Zileli tiyatro sanatçısı Şeref Gürsoy’un yönetimindeki tiyatro gösterileri Develiler tarafından zevkle izlenmiştir.Bunlar yanında Develi Ortaokulu müdürü folklorcu Haşim Nezihi Okay nezaretinde yapılan folklor çalışmaları ve tiyatrolar, şiir günleri de dikkatle izlenen çalışmalardır.Şüphesiz Develi çapında yapılan organizelerde Belediye Başkanlığı, Ticaret Odası gibi kurumların ve Genç Develiler ile Anneler Derneği gibi derneklerin de bu çalışmalardaki destekleri takdirle karşılanmalıdır.
Develi’de sosyal çalışmalar olduğu zaman çok genç yaşta aramızdan ayrılan öğretmen İsmail Kahyaoğlu’nu anmadan geçemeyiz. Az yazdı ama kalemi de güçlüydü. Kulpaklı Aşık Kadir Yücel’i ortaya çıkaran kişidir.Yakın zamanların tüm sosyal çalışmalarında ya tertip komitesi üyesi ya da sunucu vs.olarak mutlaka görev almıştır.Genç yaşta ölmesi Develi için gerçekten kayıp olmuştur.
Bugün Develi kültürüne ait değişik konular Kadir Özdamarlar,Ahmet Gürlek,Mehmet Örük, Hakan Bayraktar ve Emir Ali Özçakır, Prof.Dr.Cavit Avcı, Orhan Cebeci tarafından ele alınıp işlenmektedir.Bunca eğitilmiş,bunca akdemisyeni olan Develi için bu bir zaaftır.Daha çok yazanı ve çizeni olması en büyük dileğimizdir.
Zaman zaman diyoruz ya:Görelim Mevla neyler ?
BENZER HABERLER