Son Dakika
Son yıllarda TV kanallarındaki tarih programları, tartışmaları ve basındaki tarih sayfaları ile tarih dergilerinin artması ile sosyal tarihimiz üzerine çalışmaların yoğunlaştığını görüyoruz.
Genelde tarihimiz siyasi tarihtir. Ancak sosyal tarihimiz ise yeni yeni ortaya çıkmaktadır. Yabancı seyyahlar ile yabancı elçilerin hanımlarının mektupları, hatıraları ve seyahat-nameleri olmasın bu konuda bizim tarih geleneğimizde ister hükümdar ailesinin, ister insanlarımızın günlük yaşayışları üzerinde pek bir kaynak yoktur. Hep idealize edilmiş karakterler vardır.İşin bir enterasan tarafı da bu bilgilerin çoğu İstanbul üzerinedir.Kazalarımız ve köy hayatımızla ilgili bilgiler ancak tapu, ölüm, vergi ve mahkeme kayıtlarından çıkar.
Tarihimizde ve edebiyatımızda savaşları anlatan “Gazavat – name”ler vardır, savaşları anlatırlar fakat savaşla ilgili pek bir şey bulamazsınız! Şehirleri anlatan “şehrengizler, biladiyeler” vardır,ele aldıkları şehirler hakkında gerçek bilgiler sınırlıdır.
Nitekim bu sütunda “Develi’nin 150 Yıllık Günlük Hayatı”nı değişik açılardan çıkarmaya çalıştığımız çoğu duyarlı kişilerin malumudur. Ancak bunları ele alırken ne kadar kitap karıştırdığımızı, fotoğraf temin ettiğimizi ve kaynak kişilerle temasta çektiğimiz sıkıntıları ve dahası bir de tehditleri saymıyorum,- bir biz biliriz bir de Allah bilir.
Her ne ise…
Şu anda elimde yakın zamanda yayınlanan bir kitap var: Yazarı Mehmet Mazak ve Fatih Gürdal olan Tanzifat-ı İstanbul / İstanbul’un Temizlik İşleri.Bu kitaptan aldığım bilgilere göre Develi’nin temizlik kültürü üzerinde yukarıdaki başlıkla bir denemeye girişmeyi faydalı buldum.Bu konuda doğrudan Develi’ye ait fotoğraflar bulmak çok zor.Keşke olsa da yazımızı bu belgelerle zenginleştirebilsek.
Osmanlı İstanbul’unda sokakların ve konaklarda birikmiş çöplerin temizliğinden kadıya bağlı “Çöpçü Subaşısı” sorumludur. Bunlar arkalarındaki küfelerle bu çöpleri toplarlarmış. Bunlara bir ara”Arayıcı Esnafı” denmiş. Bunlar 1850 yılına kadar devam etmiş. Bunlar toplama işini kadıdan ihale ile alırlar ve bir miktarda kadıya vergi verirlermiş. Bunlar topladıkları bu çöpleri denize dökerlermiş.
Develi’ye gelince sokak temizliği evlere aittir. Yani her ev kendi evinin önünü temizlemek zorundadır. Ev hanımları sokak temizliğine başlamadan önce ortak çeşmelerden taşıdıkları sularla temizleyeceği yerleri tozmasın diye sularlardı. Ondan sonra özellikle bugün Saray Halı’nın bulunduğu Aygözme / Güney Aşağı mahallesi çevresinde bol olan yavşanlardan elde edilen süpürgelerle çöpleri süpürürlerdi. Çöpün adı “zibil”di.Bu zibiller kürek üzerinde veya teneke kovalarda toplanır,ören veya küllük denilen yere dökülürdü.Küllükler özellikle sonbahar ile bahar mevsimi başlangıcında iki defa bazı çiftçiler tarafından eşekler,katırlar üzerindeki karnıyarıklarla ve daha sonraları da traktörlerle tarlalara götürülür gübre olarak kullanılırdı.Mesela Yukarı Develi’de Küllükçü Mehmet ile Sirkeci Mehmet Dağ bu küllükte birikenleri yine aynı şekilde bağ ve bostanlara taşımada ustaydılar.
1850’lerde “şehremaneti” yani belediyeler kurulmaya başladı.1868’de yılında İstanbul’da belediyeler ilk defa tahta çöp arabaları kullanmaya başladı. Develi’de belediye 1870 yılında kuruldu.İlk belediye binası Cami-i Cedit Mahallesi’ nde Eski Saray diye anılan bölgede idi.
Seyrânî bir şiirinde Develi’nin merkez mahalleleri hakkında söylediği bir destanda: Aykostan, Meteris, Müslüm Fenese, Reaye Everek /Aşağı Everek, Reaye Fenese, Su, Tekuşe , Uğurlu, Kilise, Yeni Mahalle olmak on mahalleyi anar.Seyrânî bu destanı söylediği zaman Develi’nin merkez nüfusu Yukarı Develi’de üç,Everek’te yedi bin olmak üzere on binin üzerinde bir nüfusa sahiptir.Bu her mahallenin de bir çeşmesi vardır.Bu çeşmelerin en eskileri Yukarı Develi’de İniler Cami yanındaki 1767, Everek’teki çeşme ise: tarihi belirsiz olan Oruza Çeşmesi’dir.
Develi’nin ilk caddesi ise Kağnı Sokaktır .Aşağı Everek Yoğurt Pazarı’nda başlar ve Meteris’e kadar devam ederdi.Bu cadde etrafındaki asma ve dut ağaçları ile sanki bir Babil şehri gibiydi.Etrafında oluşan ikişer katlı ve yonu taşlı binalar ve dükkanlar ile dikkat çekmiştir.İnanıyorum ki kazanın küçük bir alana kurulması temizlik açısından fazla önem taşımadığı düşünülebilir.Ancak Everek’te kazanın 20.asrın başlarında Zekerin Deresi civarından taşıp, Çomaklı Deresi yamaçlarına kurulmaya başlamasıyla temizlik konusu da gündeme gelmiştir.Hele 1935’lerde kaza yönetiminin Cumhuriyet Meydanı kenarında yer değişmesi ve ana caddenin açılması ve hele 1954’lerde de asvaltlanmasıyla sokak ve caddelerin temizliği de çözülmesi gereken bir konu olmuştur.Belediye bir çöpçü kadrosu kurarak bu caddeleri temizletmeye başlamıştır.Bu çöpçülerin de başında bir “Çöpçü başı” bulunurdu.
Haki kumaştan bir de resmi elbiseleri vardı.
İlk çöpçü teşkilatı 1943 yılında Hadi Erdoğan zamanında kuruldu. Uzun yıllar Develi Belediyesi’nde görev yapan Şadi Köksal’ın verdiği bilgiye göre 1943-1948 yılları arasında ilk çöpçü başı olarak görev yapan kişi Şükrü Atlı’dır. 1948-1950 arası Cımgızın İsmail 1950’den sonra ise Kerim Tekdemir’dir.İlk çöpçü kadrosu sekiz kişidir ve sadece caddeleri temizlemek için kurulmuştur.
Şüphesiz bildiğimiz çöpçülerin en örflüsü de Halloğlu lakaplı olanıdır.Bunların topladıkları çöpleri Mehmet…. adlı kişi alır, at arabasıyla toplardı.
Bu arabanın atı Belediye’nin en azgın atıydı. Bu atın hakkından ancak bu Mehmet Ağa gelirdi.Zaten Belediye’nin iki arabası vardı.Bunlardan biri çöp arabası iken diğeri et arabasıydı ki salhanede kesilen hayvanların etlerini kasaplara taşırdı.Her iki arabayı taşıyan da bu azgın attı.
Sokaklar ev sahibeleri tarafından evlerinin önünü temizlemek suretiyle yapılırdı.
Dar sokaklarda halen de aynı şekilde yapılmaktadır.Ancak yollar genişleyince ve caddeler artınca Belediye hizmetleri devreye girmiştir.İşte burada çöpleri toplayan bir at arabası devreye gelmiştir.
Daha sonra da cadde kenarlarında ve sokak başlarında konulan konteynırlar devreye girmiştir. Burada toplanan çöpleri ise toplayıp çöplüklere götüren özel kamyonlar hizmet vermektedir.
Yıl:1970.Zabıta ve meraklılar ilk çöp kontey
nırları yanında poz veriyorlar.
Şimdilerde ise belediyeler bu hizmeti özel şirketlere vermişler ve halen Develi temizliğini elli kişi yapmakta ve konteynırlar hizmette kullanılmaktadır.
Bu toplanan çöpler şu çöplüklerde toplanmış ve toplanmaktadır.
İlk önceleri Kalaycık deresine dökülürdü.
Daha sonraları da Örentepe altına, Bir ara Aksu tarafına şimdilerde Kızık Yolu üzerinde bir yerdedir.2012 yılından itibaren de çöp konyeynırları metal-kağıt-cam olarak ayrılacak ve çöpler verime dönüşecektir.
Görüldüğü gibi bir kazanın her hangi bir yönünü inceleme bile ciddi bir emek istiyor.Ele aldığımız .kimine göre önemsiz gibi gözükse de kolay bir iş değildir.Çöp artık günümüzde bir fazlalık değil.tam tersine bir zenginliktir.Yerki modern metotlarla bu çöpleri kullanmasını bilelim.Unutmayalım ki koskoca bir “Kaşıkçı Elması” bile çöpçüler tarafından tesadüfen çöpler arasından bulunmuştu.
Not:İki değerli dostun vefat ettiğini öğrendim.
Bunlardan birincisi değerli ağabeyim merhum Mehmet Ünlütürk’ün eşi ŞERİFE ÜNLÜTÜRK ile değerli dost Av. Ömer Çimen’in eşi HÜMAYUN ÇİMEN
Ölenlere Yüce Mevla’dan rahmet, ailelere de taziyelerimizi sunuyor,sabırlar diliyoruz.
BENZER HABERLER