Son Dakika
Bu konuda ilk defa çalışmalar İlâhiyat Fakültesi öğrencilerinden, Develi’li Mustafa Şafak’ın Develi’nin Dini Folkloru, Kayseri 1993 adlı mezuniyet Tezi yanında bizim hazırladığımız Develi Folklor,Halk Edebiyatı ve Etnografyası,Kayseri 1996 adlı doktora tezimizdir.Daha sonra Prof.Dr. Ünver Güney ve bir grup arkadaşıyla beraber hazırladıkları Kayseri ve Çevresinde Ziyaret ve Ziyaret Yerleri,Kayseri 1996 adlı eserleri izler.Özellikle vakfiyelerden faydalanarak burada adları belirlenen şahsiyetler hakkında değerli bilgilerin sunulduğu, Bütün Yönleriyle Develi,1.Bilgi Şöleni,Develi 2003 adlı çalışma da son derece önemlidir.Adı geçen kişiler hakkında daha çok çalışmak gerekecektir.Çünkü hayatları hakkında bazı menkabelerin dışında fazla bir bilgimiz yoktur.
Tespit edildiği kadarıyla Develi ve çevresinin manevi mimarları şunlardır: Dev Ali, Seyyid İmameddin, Seyyid-i Şerif, Şeyh Ümmi; belde ve köylerde ise: Sindelhöyük’te: Nebi Baba, Kulpak’ta Şeyh Çoban, Kızık’da Abdal İlyas, Ayvazhacı’da Evliya Dede, Kabaklı / Dırazala’da Kabak Şeyh, Epçe’de Epçe Sultan, Havadan’da Şeyh Hacı İbrahim.Ayrıca Kocahacılı Köyündeki Akça Koca’nın da Develi insanı üzerinde büyük bir manevi etkisi vardır.
Unutmayalım ki bu gönül insanları en saf Allah dostlarıdır.Yaşadıkları süre içerisinde insanlarımızın gönüllerine seslenerek onları bir arada tutan,birlik ve dirlik içerisinde huzurla yaşamaları için mücadele veren, dinimizin güzelliklerini örnek yaşamalarıyla,yerine göre kerametleriyle güzel tavırlar sergileyen gönül erleridir.Bunun için Müslüman-Türk insanı bu Hoca Ahmet Yesevi dergahı öğretim metodundan geçen bu gönül erleri,yerine göre de alp-eren olan bu değerli insanlarımızı yıllar içerisinde artan saygı ve hürmetle anmaktadır.
Bunlar hakkında bildiklerimizi sıralamak yerinde olacaktır.
Dev Ali: Oğuzların Karakeçili Aşiretine mensup Develi Obası’nın beyi olduğu kesin.Esas adı Ali’dir.Devle onun sıfatıdır.Fakat sonradan sıfatı Dev olmuştur.Halk arasında adı da Dev Ali’dir. Doğum ve ölüm tarihleri belli değilse de ölümü XI.Asrın sonlarında olmalıdır.Rumlarla yapılan bir savaşta şehit olduğu yerde defn edildiği ve daha sonra da buraya türbesi yapıldığı genel kabullerdendir.
Bir başka görüş de Dev Ali’nin bir tarikat şeyhi olduğudur.Kitabesindeki “Büyük Emir” adı burada eski kayıtlarda geçen Şeyh Emir Zaviyesi şeyhi olan Şeyh Emir’dir.Osmanlı döneminde Şeyh Emir Türbesi olarak geçmektedir.
Bir gönül eri rüyasında gördüğü Dev Ali’yi şöyle tarif ediyor.Boyu iki metreden uzun.2.05-10 olabilir.Başında koca bir miğfere benzer sarık.Sakallı.Göğsü karın üstüne kadar açık bir elbise ile kaplı.Şalvarı diz kapağına kadar.Ayağında kalın bir çarık.Belindeki kalın kuşağı içerisinde iki gümüş saplı birer kama.Çok ama çok heybetli biriydi.
Türbedarlığını uzun zaman akrabalarım yaptı.Türbesinde daima su dolu testisi olurdu.Her sabah kalktıkları zaman dolu testinin boşaldığını gördükleri, şayet testinin unutularak doldurulmadığı zamanlarda da mutfak eşyalarının yerlere şiddetle atıldığını anlatırlardı.
Bunlar yanında en ilginci bir gün yerlere kül dökmüşler.Abdest almaya kalktığı zaman nereye gidiyor ve ayak izlerini görmek için.Gece rüyalarına girerek bunu yapmamalarını söylüyor.Korkarak kalktıkları zaman küller üzerinde ıslak, iri ayak izlerini görüyorlar.Birinci Dünya Savaşları sırasında da yerlerde kan izlerini.
Seyyid İmameddin Muhammet: Selçuklular zamanında buraya gelmiş bir Harzemlidir.Mezarı uzun zaman Hızır İlyas Türbesi olarak anılan yerdir.15.Şevval 649 / 1252 yılında ölmüştür.Babasının adı Mahmut’tur.Seyyid-i Şerif’in şeyhi olduğu iddia edilir.
Seyyidî Şerif: Develi’de adı bilinen en eski tarikat Rufai tarikadır.Bu tarikatın şeyhidir.Hayat hikayesi belli değildir.Türbesi 1296 yılında müritlerinden Şeyh Muhammed’e yaptırılmıştır.Türbesi meşhur ziyaret yerlerindendir.
Bunlar içerisinde Şeyh İbrahim ve Nebi Baba hakkında doğum ve ölüm tarihleri belli değilse de vakfiyelerden elde edilen bilgilere göre ;Şeyh İbrahim XIV.Asrın başlarında, Nebi Baba ise XVI.Asırda yaşadığı belli olmuştur.Bunların her ikisi de Bektaşidir.Diğerleri genelde XVI.Asrın sonlarında adları geçmektedir.Ayvazhacı’da mezarı sonradan korumaya alınan Evliya Dede yakın zamanda ortaya çıkarılmıştır.
Şeyh Ümmi:Adıyla anılan ve bugün yıkılmış olan zaviye vakfiyesinde tam adı şöyledir:Şeyh Zekeriya’nın Oğlu, merhum Seyyid Şeyh Alaaddin’in oğlu, Şeyh Ümmi.Demek ki dedesi Şeyh Zekeriya,babası ise Şeyh Alaaddin’dir.Zamanın Develi kadısı Abdullah’ın yazdığı vakfiyesinde övülürken Salihlerin faziletlisi, saliklerin mürşidi, talebelerin sığınağı, abid, mütevazi denildiğine göre üç göbek öteden köklü bir aileden gelmektedir.Kendisi de bir Rufai şeyhi olması çok muhtemeldir.Bu vakfiye 1352-65 yılları arasında yazıldığına göre XIV,Asırda Eratna Beyliği zamanında yaşamıştır.Mezarı sonradan ortaya çıkarılmıştır.Ezelden beri, çocuğu olmayanların,hastaların şifa umdukları bir adak yeridir. Hoca Vatan:Yukarı Fenese’dedir.Bugün yok olan zaviyesi yanında mezarı olduğu kayıtlarda mevcut ise de bugün ne mezarı,ne de zaviyesi yoktur.Zaviyenin vakıflarının çoğu Kayseri’de gözükmektedir.
Kasaba ve köylerde ise şu erenler bulunur:
Nebi Baba:Mezarı Sindelhöyük Kasabasındadır.Osmanlı tarihinde Sultan sazlığı kenarında bulunan Çubuk / Cibik Ovası’nda Osmanlı Ordusu ile Baş kaldıran aleviler arasında müthiş bir savaş olmuştu.Bu savaşta çok insan ölmüştü.Öyle zannediyorum ki Nebi Baba bir Bektaşi olduğuna göre bu savaşta ölenlerden olup mezarı da mezarlığın ortasına yapılmıştır.Türbesi XIX.Asrın 3. çeyreğinde yapılmış olmalıdır.Zaviyesi vakfiyelerde bazen Şeyh Nebi,bazen da Abdü’n Nebi Dede Zaviyesi olarak geçmektedir.
Efsanevi hayatına gelince çobanlık yaparak geçindiği,manevi gücü yüksak biri olduğu söylenir.
Pehlivan Gazi: Mezarı Kulpak’tadır.XVI.Asırdan gelen vakfiyeleri vardır.Buralara Osmanlılar zamanında gelen Kulbaklı aşireti’nin bir bilgesi olmalıdır.Hayatı hakkında bilgimiz yoktur.
Abdal İlyas :Kızık’dır.Osmanlılar dönemi vakfiyelerinde adı geçmektedir.Hayatı hakkında bilgimiz yoktur.
Evliya Dede.Mezarı Ayvazhacı’dadır.Mezarı yakın zamanda ortaya çıkarılmıştır. Köyün manevi lideridir.Önemli bir ziyaret yeridir.
Kabak Şeyh :Eski adı Dırazala olan fakat sonradan adı Kabaklı’ya çevrilen köydedir.
Epçe Sultan: Ebçe köyündedir.Ahmet Yesevi yolunda giden pirlerdendir.Hayatı hakkında bilgimiz yoktur.Sonradan türbesi 2.Abdulhamid Han tarafından bugünkü hale getirilmiştir.Hayatı etrafında bir hayli menkıbe üretilmiştir.
Şeyh Hacı İbrahim:Vilayet-nâme’de Dulkadirli olarak gösterilir.Erikağacı/Havadan köyüne geldikten sonra burada ve madazıda zaviyeler açmış bir Bektaşi babasıdır.
Bahadır Bayram Gazi:Havadan Köyü’nde Şeyh İbrahim Türbesi’nde medfundur.Zaviyesi Şeyh İbrahim Zaviyesi bitişiğindedir ve daha yakın zamandadır.
Bu ululardan başka kurdukları zaviyelerle birçok insana mekan sağlayan,yedirip giydiren ulular daha vardır.Hayatları hakkında hiçbir bilgi alamadığımız bu kişileri de bu vesile ile hayırla anmamız gerekiyor:İlipınar’da:Şeyh Demür ve Şeyh Hamza, bugün yok olan Kişnik Köyü’nde:Yalıncak Sultan,Bumalı Köyü’nde:Hoca Bayram.
Bu manevi erler üzerinde daha çok araştırma gerekecektir.
Not:Değerli okuyucularımın geçmiş Ramazan Bayramı’nı kutlar,Yüce Mevlâ’dan sağlık ve mutlu günler dilerim.
“DEVELİ EVLİYALARI” için 1 yorum
BENZER HABERLER
Bitirme tezimin kaynak gösterildiğine ilk defa rastlıyorum. Halbuki bir çok araştırmacının bu tezden istifade ettiğini biliyorum.
Sayın Kadir Özdamarlar’a teşekkür ediyorum.