Son Dakika
Develi dini hayatında, insanlarımızı Allah sevgisiyle eğiten tasavvuf dünyamızın ve dolayısıyla tarikatlarımızın büyük bir rolü vardır. Develi Müftülüğü’nde verdiğimiz ”Develi’de Dini Hayat” adlı bir konferansta bu konu üzerinde düşüncelerimizi aktarmaya çalışmıştık .Araştırmalarımızda Develi’de en eski tarikat Rufailiktir.Seyyit Şerif, Şeyh Ümmi önemli Rufai şeyhlerindendir.Develi’de bu tarikatın yanında Celveti ve Mevlevi tarikatının da izlerini görüyoruz.15.asırdan sonra da Bektaşilik.Havadan Baba adıyla bilinen Şeyh İbrahim ile Sindelhöyük’teki Nebi Baba önemli Bektaşilerdir.Aşağıda resmini gördüğümüz Mevlevi mezar taşı Mustafa bin Fevzi’ye aittir ve Taşlık Mezarlığı’ndadır. Üzerindeki kitabesi şöyledir:
Ya Hazret-i Mevlân â/ Mustafa Bin Feyzi / Ruhuçün Fatiha / Sene 1298 / 1882
Kadirilik tarikatının kuruluşu ve öğretileri hakkında bilgi vermek, konuyu bütünleştirecektir.
Bu tarikatın kurucusu Abdulkadir Geylani / Cilanî (1078 -1166)’dir.Bağdat’ta doğmuş ve Yusuf Hemadani etkisiyle tasavvufa yönelmiş ve kendi tarikatını burada yaymaya çalışmıştır.Kadirilik zaman içerisinde birçok Müslüman ülkeye yayılmıştır.
Genel öğretisi :Tanrı gerçektir.O’nun Peygamber aracılığıyla bütün evrene ,insanlara gönderdiği Kur’an’dır.Bu nedenle Kur’an gerçeklerin özüdür.Kişinin gerçeğe varması içe kapanışla olabilir.Bu bir eğitim işidir.Şeyhinin kurallarına bağlı olarak yaşayan insan kendi içine kapanır ve bir çok ilahî gerçekleri gönlünde görmeye başlar.Bu hale cezbe denir.
Kadiriliğin kolları:Becelilik, Cebertiyyelik, Davudiyyelik, Ehdelilik (Yemen’de), Ekberilik, Esedilik(Yemen ve Anadolu’da), Eşrefilik, Farızilik (Mısır’da), Garibilik, Gaysiyyelik (Yemen’de), Halisilik, Hikemilik(Yemen’de), Hilalilik, İsevilik(Irak’ta), Mukaddesilik, Müşerriyelik (Yemen’nde), Nehariyyelik(Yemen’de), Rumilik, Semadilik, Tavaşiyyelik(Yemen’nde), Uceyliyyelik(Yemen’nde), Urabiyyelik, Yafeilik (Arabistan ve Yemen’nde), Zeyleiyyelik (Yemen’de)’tir.
Bu kollardan Anadolu’da faaliyet gösteren kollar Eşrefzade Şeyh Abdullah Rumi’nin (1353-1469) kurduğu Eşrefiyye ile Şeyh Tosyalı İsmail Rumi’nin kurduğu Rumilik’tir. Bunlar içerisinde en şöhretlisi ve yaygın olanı şüphesiz Eşrefiyye koludur. Eşrefoğlu, Abdulkadir Geylani’den sonra bu tarikatın Pir-i Sani / ikinci kurucucusu olarak tanınır. Özellikle yazdığı hece ve aruz ölçülü hisli şiirleriyle bu tarikatın Anadolu’da yerleşmesini ve geniş kitleleri etkisi altına almayı sağlamıştır.
Develi’de önemli tarikatlardan biri de Kadirilik’tir. Kadirilik genelde Nakşi, Mevlevî ve Celvetilik gibi elit tabaka yerine geniş halk kitlesine hitap etmeyi tercih etmiştir.
Kadiriliğin Develi’de gelişimi iki dönemde ele alınabilir.Birincisi başlangıcından 19.Asrın başlarına kadar olan devre ki bu süreçten hiç bilgimiz yoktur.İkinci devre ise Üveysi velilerden olan Borlu Şeyh Kuddusi bin Maraşizade İbrahim (176O – I848)den sonra ki devredir.Bu devre hakkında elimizde hiç de küçümsenmeyecek bilgiler gelmektedir.
Yukarda da belirttiğimiz gibi Eşrefoğlu’ndan Borlu Kuddusi Baba’ya kadar gelen süre hakkında Kadiriliğin Develi’deki etkisini bilemiyoruz.
Kuddusi Baba 19.Asrın önemli mutasavvıflarındandır. Bir Kadiri şeyhidir. Bir müddet Kağıthane’de Kadiriler yokuşunda Kelami Dergahı’nda oturmuştur. Tekke ve zaviyelerin kapatıldığı 1924 yılına kadar sadece İstanbul’da 57 kadar Kadiri dergahı tespit edilmiştir.Anadolu’daki bu tarikata ait dergah ve tekkeleri ise tam olarak bilemiyoruz.Ancak bu dergahlardan biri de Develi’de bulunmaktadır.Bu dergah 19.Asrın başında yapılan ve sonradan mescit olan İzmirli Mahallesi’ndeki dergahdır.Bu mescidin yakın zamana kadar bir kitabesi vardı: Tarikat-ı Aliye-i Kadiriyye Dergahı.
A.Kuddusi kadiri postuna oturup,i rşada başladıktan sonra ölümünden sonra sırasıyla oğulları Abdurrahman Ruhi (?-1900), Ali Eren (?-1937), Ahmet Eren (?- ?) şeyhlik postuna oturmuşlardır. Bugün de aynı silsile devam etmektedir.
Develi’de Kadiriliğin yaygınlaşması, Seyrânî’nin 1841-1843 yılları arasında Halep, Bağdat ve Mısır civarında sürgün yaşayan ve bu arada ismini tespit edemediğimiz bir Kadirî şeyhinden el alarak halife olarak Develi’ye dönmesiyle başladığını görüyoruz. Seyrânî (1787-1873) daha sonra Kuddusi Baba ile gönül bağı kurarak Develi’de Kadiri tarikatını yaymaya başlamıştır.İkisi arasında nice menakıplar hala dillerdedir. Madazılı Derviş Osman(1795 ?- ?), Develi Müftüsü Ebil-zade İsmail Efendi (1857-1908) önemli müritlerindendir.Daha sonra bu halifelik postuna uzun müddet Osman Karabıyık (1887-1977 ), Osman Coşar (?-?), H.Kasım Yapıcı (1908-1977) oturmuşlardır. Şimdilerde bu öğreti 1960’dan beri bir vakıf tarafından devam ettirilmektedir. Hemen belirtelim ki bu öğretinin Develi’de tutunmasında Seyrânî’den sonra büyük İslam alimi, Develi’nin yüz akı Mustafa Asım Köksal’ın ve İncesulu Ahmet Zurnacı Hoca’nın etkisini de belirtelim. Hanımlar arasında da Fatma Etöz’ün derleyici ve vakur halinin de önemini vurgulayalım. Özellikle yakından tanıdığım ve bildiğim Kasım Yapıcı Hoca’nın yönetiminde evlerde yapılan açık zikirlere amcam Ahmet Özdamarlar, Ebelerin Hacı Mustafa Köseoğlu ve Kardeşi Mehmet, Abbas Dokumacı, Abdullah Türkmen, Yerköyden Hayrettin Kocatürk’in katıldıklarını biliyoruz.
Bu tarikat Develi köylerinde de geniş yankı bulmuştur. Mesela: Çomaklı’ köyünde Veysel Kahya ve Hacı Mustafa Efendi’nin; Girenit / Çaylıca köyünde Abdulkadir Ağa’nın; İncesu Köyü’nde Osman Coşar’ın evleri, Kelgin ‘de iki oda, Madazı Köyünde Derviş Osman’ın evleri burhan göstermek, ibadet için,zikir için kullanılan evlerdir.
Develi’de Kadirilik, etkisi içinde barındırdığı âşıklardan Seyrânî, Derviş Osman ve İbrahim Yıldız’ın şiirlerine ve kadiri muhibbanlarının mezartaşlarına kadar yansımıştır. Asım Yapıcı’nın da devirlerde okumak üzere derlediği küçük bir basma ilahi kitabı da kütüphanemizdedir. Tasavvufun ilim ve kültür hayatımızın önemli bir kısmını oluşturdu bilinmektedir. Bu bakımdan kendi bölgemizde de bu konudaki ilmi araştırmalar kültürümüz açısından önem arz etmektedir. Konuya yaklaşmamız ve ele almamız da bu amaca yöneliktir.Yazımızda eksik kalan Kadiri usul, adab ve erkanı bugün bölgeden bölgeye değişmektedir.Ama ne olursa olsun bugün Develi’de Kadiri kültürü devam etmektedir.
Allah ve gönül güzelliği, tasavvufun evrensel mesajıdır.
Son söz âşık-ı Kadiri olan İbrahim Yıldız’a aittir.
Meacz-ı aşk ile Hakk’a varılmaz
Sahipsiz bahçenin gülü derilmez
Merhemin bulmayan yara sarılmaz
Tâbib-i Hazik’ten deva gelir mi bilmem.
BENZER HABERLER