Son Dakika
Değerli hocam İsmail Bakır’a ithafen…
Bu sütunlarda yazmaya çalıştığım “AŞAĞI EVEREK’TEN FENESE’YE” adlı,Develi’nin aşağı yukarı 150 yıllık sosyal tarihini fotoğrafların da gücüyle ele alan yazıları bir plan dahilinde yazmaya gayret gösterdiğimiz çoğu kişinin malumudur.Şimdilerde bu çalışmamızın sonuna gelmek üzereyiz.
İlki olmak üzere bu çalışmamız sırasında elde ettiğimiz ve nice duyarlı dostların ilgileriyle derleyebildiğimiz birbirinden değerli fotoğraflardan oluşan fotoğraflar “DEVELİ’DE ZAMAN, MEKAN VE İNSANLAR” adlı bir albümde toplanmış ve basılmak üzere Develi Belediyesi’ne teslim edilmiştir. İnanıyorum ki Belediyemizin değerli başkanı ve duyarlı Encümen ve Meclis üyeleri bu nice emeklerle toplanan eserimizi kısa sürede değerlendirmeye alırlar ümidini samimiyetle taşıyorum.
Bu yılki Cumhuriyet Bayramı kutlamaları bazı polemiklere vesile olduğu bir gerçektir. İnanıyoruz ki devlet hayatında süreklilik esastır. Bayram heyecanı devam ettirilmeliydi. Bağrımıza “Van depremi” gibi bir felaket taşını bassak ta!
Arşivimizdeki fotoğraflardan yararlanarak biz de bu vesile ile Develi’de Cumhuriyet’in ilanından itibaren kıyafet değişikliklerini ele almanın zamanı geldi, diye düşünüyoruz.
8.Ekim.1924 tarihli bir fotoğrafın arkasına Memiş Ali Efendi öyle yazılmış:
“Devran-ı felek mahv ederse cismimi
Yadigar olmak üzere saklayın bu resmimi
Bir gün elbet firkat feramuş ederse sana
Al da bak resmimi elbet benzer bana
Muhterem kardeşim Hacı Mehmet Efendi,
Bu resmim yadigar olsun sana “
Bu bakımdan fotoğraflar sadece anılma hatırlanma yanında hem çekildiği zaman ile hem de arkasına yazılan yazılarla çekildiği devrin sosyal hayatına da ışık tutarlar Tıpkı yukarıdaki örnekte olduğu gibi. Biz de elimizdeki fotoğraflardan faydalanarak Cumhuriyet sonrası Develi’deki kılık kıyafet değişimi yanında sosyal hayattaki hızlı gelişmeleri de hep birlikte göreceğiz.Bu konuda bazı çalışmalar yapılmıştır.Bunlardan özellikle Develi yöresinin en otantik kılık ve kıyafetine sahip fakat bugün unutulmaya yüz tutan Zile kıyafetleri üzerinde yapılan çalışmadır.Özellikle başlıkları üzerinde.
Şüphesiz geleneksel Develi kıyafetleri üzerinde henüz yöremizde Türklerden önceki medeniyetleri oluşturan devletlerin kıyafetleri üzerindeki çalışmaları bilmiyoruz.!Belki bazıları için bu açıklama garip gelebilir ama Müslüman Türk Develi obası buralara geldiği zaman farklı kültürden Ermeni,Karamani Türkleri ve Süryaniler vardı ki bunların kıyafetleri hep ayrıydı.Tarih içerisinde bu farklı kültüre sahip insanlar kılık ve kıyafetlerde nasıl etkilendiler,bunu bilemiyoruz.Gerçi bu konu ayrı bir incelemeyi gerektirir ama bu ayrıntının da bilinmesinde fayda vardır ,diye düşünüyoruz.
Cumhuriyet döneminde Müslüman-Türk kadın kıyafetlerinin örneği, babaannem Hayriye Özdamarlar’ın fotoğrafında görüldüğü gibidir. Başında lira dizili ve tepelikli fes ve onun da üzerinde özel bağlanmış çiti/yazması bulunmaktadır. Üzerinde içlik/gömlek, entarisi ve bunların da üzerinde sakısı/ saltosu/ceketi var.Önünde ise alası/önlük bulunmaktadır.İş zamanında ve çoğunlukla dışarıya giderken Önlüğün altına örme iplikten yapılmış uçkur denilen bir iple bele oturtulan şalvar adında bir geniş pantolun giyerlerdi.Ayaklarında ise genelde lastik ,lapçik ayakkabı, kışın ise lastik-mes.daha sonrada pantuf adı verilen keçemsi bir ayakkabı giyilirdi.
Bu kıyafet az çok bazı değişikliklerle geleneksel aile tiplerinde kendini korumaktadır.
Seçkin ailelerde ise durum faklıdır. Örneğini verdiğimiz üç kadının önce başlıkları daha sonra da kıyafetlerine dikkat ettiğimiz zaman incileri ve bronşlarıyla kıyafetleri daha da farklıdır. Nimet Hanım Askerlik Şube başkanı Adil Bey’in eşidir ki Develi’de ilk şapka giyenlerden biridir. Develioğulları’ndan Dr.Nuriye ile Osman Coşkun’un eşi ve Paşazade Osman Bey’in kızı Neyyire-İkbal Hanım’ın kıyafetleri tamamen zamanın Fransa modasına göredir.Artık varlık durumuna göre Kürklü mantolar,İstanbul yapımı ayakkabılar ve takılar ,başlık olarak boneler,eşarplar kendini gösterecektir.Giyim bir zaruret olmaktan çıkıp,kadının kendine güven ve bir kültür işi olduğu kabul edilmiştir.
Bu fotoğraf bulabildiğim en eski gelin fotoğrafıdır.Yıl 1932.Dayım Avni Karatan ile Hacı Ağa’nın Mehmet Efendi’nin kızları Pakize Hanım.Evlendikleri zaman “Develi’nin en güzel kızı ile en yakışıklı delikanlısı evlendi!” ,denilmiştir.Pakize Hanım’daki saç örgüsüne,gelin başlığına,gelinliğine ve ayakkabıdaki şıklığa dikkat edilmelidir.
En eski öğrenci kıyafetinde ise şunlar dikkat çekmektedir. Bu fotoğraf Develi eğitim tarihi için elimizdeki en eski resimdir. 1885 yılında Yukarı Develi’de 1885 yılında Develioğlu Ahmet Ağa’nın konağında öğretime başlayan Kopçulu Mahalle Mektebi ‘dir. Bugünkü Selçuk İlköğretim Okulu.
İşte bu ilk fotoğrafta hem o eski konağı ve hem de Cumhuriyet dönemi öğrencilerinin kıyafetlerini görüyoruz.Erkek öğrenciler temiz bir ceket ve pantolon giyerlerken kız öğrencilerde daha siyah gömlek ve beyaz yaka yok.Temiz bir elbise daha öncelikli.
Ancak 1920 doğumlu Türkan Arıkan (Özdemir) Merkez İlkokulu öğrencisi iken kıyafetindeki düzene bakılırsa bizim eğitim tarihimizdeki öğrenci kıyafetleri yönetmeliği herhalde 1928 harf inkılabından sonra başlamıştır.
1938.Köşkpınar’da.Ayaktakiler, soldan:Tarık Somer, Hilmi Karatan, Fatma Erciyes, Pakize Karatan, Arife Özdamarlar,?. Öndekiler:Dudu Karatan, Hamdi Özdamarlar, Kamil Erciyes. Kucaktakiler:Turhan ve Baran Karatan.
Yıl 1938.Dedem Postacı Hamdi Karatan, ailesi, gelini, kızı,damadı ve torunları torunları.
Hasılı üç kuşak .Kıyafetlerine baktığımız zaman hanımlar artık çar /çarşaf’tan tamamen kurtulmuşlar,anneler siyah eşarp,bellerinde kemer.Genç kızların ise başları açık.
Mehmet Nail Efendi Kamberli Şehit Şükrü E.
Bir zamanlar Develi’nin en şık ve zarif insanları :Önde,soldan:Fevzi Koç, İsmail Erciyesli.Arkadakiler:Solakların Mustafa ve Kazım Sarıkaya.
Erkeklere geldiğimiz zaman Cumhuriyetin ilk yıllarında önce Osmanlı döneminden gelen fes, İstiklal Harbi sırasında kalpak ve daha sonra da fötr şapkayı görüyoruz .
Nitekim Nail İnce’de bunun ilk örneğini,Şükrü Bey’de ise Kalpağı ve Develi ekabirlerinde ise fötr şapkayı görüyoruz.
Üstlerinde ise genelde kravöze ceket, altında yakasız veya yakalı gömlek, içlerinde ise gömlek var. Altlarında ise avam dediğimiz halkta önceleri çakşır,daha sonra pantolun vardı.Genelde askerlik ve damat elbiseleri takım olurdu.Çoğu kimseler ceket altına yelek veya kazak giyerlerdi ve yeleklerin çoğunda köstekli saat olurdu. Ayaklarda ise kösele ve lastik çarıklar yanında, daha sonra lastik ve daha sonra da iskarpinler kullanılmıştır.
İskarpinler genelde İstanbul ve Ankara kültürü ile çok eskiden tanışan Develili zevk sahibi kişiler ile ailelerinde görülmüştür.
Bu bir fotoğrafların diliyle ortaya konan Develide cumhuriyet sonrası kılık ve kıyafetlerdeki değişimler sonrası üzerine bir denemedir.Konu sosyal yapı,zevk ve makam,mevki ve kültürel zenginlikler açısından değerlendirilebilir.Bizim ki bir değerlendirmedir.
Ancak elimizde fazla bir fotoğraf olmadığı için Develi Karamanileri ve Ermeni giyim ve kuşamlarından örnekler vererek açıklayamadık.Belki ilerde buna da bir sıra gelebilir.
Aziz Develili hemşehrilerimizin mübarek Kurban Bayramı’nı kutlar,
Yüce Mevla’dan sağlık ve esenlikler dileriz.
Not : Yazıda kullanılan fotoğraflar yazarımızın izni olmadan kullanılamaz.
03.11.2011 Çağdaş Develi Gazetesi
BENZER HABERLER