Son Dakika
Bir dizi yazı serisi hazırlarkan aklıma hep Develi Kuvva-i Milliyecilerini kuran,görev alan ve özellikle Haçın Savaşında görev alanların hayat hikayelerini çıkarmak ve bunların nice sıkıntılara rağmen;din adına ,millet adına ve bayrak adına ölümüne mücadelelerini anlatarak,gelecek kuşaklara bir belge bırakmak ihtiyacını duydum.
Develi Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’ne bağlı olanların isim listesini çıkardık. Bilgi toplamak zor olsa da yine de bazen tesadüfen bazen de araştırmalar sonucu bazı bilgilere ulaştık..Bunlardan gerekli bilgileri topladıklarımızın hayat hikayelerini de yazmıştık.Nitekim Osman Coşkun’un İkinci Ergenekon gibi savaş tarihimize önemli bir kaynak teşkil eden hatırat, kızlarından Yıldız Yeğenağa tarafından yeniden bazı kısa notlar ve fotoğraf ekleriyle basıldı.Bundan da hayli memnun olduk.Doğrusu attığımız adımların istikametinin doğru olduğunu ve verime götürdüğünü görünce bundan da haz duyuyoruz.
Develi’de örnek hayatları olan veya beni etkileyen insanlardan yazmak isteyip de yazamadığımız bazı şahışlar vardır. Bunlardan biri de Çakıoğlu Veliddin’dir.Geçenlerde Belediyemiz arşivini karıştırırken bu zata ait askeriyeden alınan bazı notlar gördük.Bunlar uzun bir savaşın dökümanlarıydı.Çok önemli bilgilerdi.Bu bilgilere Develi Nüfus Müdürlüğü’nden aldığımız bilgileri ve elimizdeki bazı vesikalardan çıkardığımız bilgileri de birleştirince aşağıdaki hayat hikayesi ortaya çıktı. Yukarda da belirttiğimiz gibi bu kısa fakat özlü bilgilerin çoğu askerlik hayatını ele alan bilgilerden faydalanarak verilmeye çalışılmıştır.Burada doğum ve ölüm tarihleri (1891-1942) ve adı da Veliddin olarak gösterilmektedir.Halbuki Develi Nüfus Müdürlüğü’nden aldığımız kayıt ta doğum ve ölüm tarihleri (1895- 1946) adı:Veli, olarak gözükmektedir.Biz bunlardan nüfus tescili yaptırılırken ortalama 4 yaş küçük ve ölümünü de 4 yaş geç gösterilmesinin bazı nedenlere dayandığını düşünerek, doğru olanın askeri bilgiler olduğuna inandık ve öyle değerlendirmeye çalıştık..
Çakıoğlu Veliddin: Birinci Cihan, Balkan ve İstiklal Harbi’nde görev alan Develi’li aydınlardan biridir. Soyadı Kanunu’ndan sonra Özgür soyadını almıştır.
1891 yılında Develi’de doğmuştur. Babası Ömer Efendi, annesi ise Emine Hanım’dır.
İlk tahsilini Mekatib-i Fenese / Dumlupınar’da, rüşdiyeyi de yine Develi’de tamamlamıştır. Rüşdiyeden mezun olduktan sonra 1911 yılında İstanbul’da Küçük Zabit Mektebi / Ast Subay Okulu’na girmiş ve bir yıl sonra da mezun olmuştur.Yabancı dili olmadığı anlaşılıyor.
Veliddin Efendi tahminen 1923 yılında Hatice Hanım’la evlendi. Bu evlilikten Bedriye adında bir kızı oldu. Daha sonra iki evlilik daha yaptığını görüyoruz. Hatice Hanım’la evliyken1927 yılında Fatma Hanım’la evlendi. Bu evlilikten Mediha (D.1928) ile Nermin (D.1930) adlarında iki kızı oldu.1932 yılında da Zeliha adlı bir Hanımla evlendi ve bu evlilikten de Alpaslan (D.1933) adında dördüncü çocuğu oldu.
Bu üç evlilikten biri resmi diğerleri imam nikahlıdır.”Kocasının hiçbir şey bırakmadan…vefatıyla birlikte aç ve perişan kaldıklarını” bildirerek Hidemat-ı Vataniye’ terkibinden maaş ve ikramiye isteyen Zeliha Hanım olduğuna göre, nikahlı hanımı bu olmalıdır.
Askerliğe 1912’de 7.Tümen 41.Alay,2.Tabur Makinelı Bölüğü’nde başçavuş olarak başlamıştır.Ast Subay olarak önce Balkan Savaşı’nda Çorlu Redif Subayı iken Edirne Muhasarası’nda bulunmuştur.Tıpkı Dr.Osman Develioğlu gibi…Edirnenin Bulgarlarca işgali sırasında alay yaverliğinde görev yapmıştır.Burada yaralanmış ve Bulgarlara esir düşmüştür.
Esaretten kurtulduktan sonra;1915 yılında Çanakkale Savaşlarında görüyoruz. Buradaki başarılarından dolayı 18.09.1915’deYedek Teğmenliğe yükseltilmiştir.Seddü!l-bahir Muharebesi’ndeki başarılı hizmetlerinden dolayı,Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından Harp Madalyası ile taltif edilmiştir.
Ddha sonra Irak Cephesi’nde görüyoruz. Felahiye Graf Küttül-amare Muharebelerinde omzundan yaralanmış ve bu muhaberede de gösterdiği kahramanlıklardan dolayı komutan Ali İhsan Sabis Gümüş Liyakat Madalyası ile taltif edilmiştir.31,12,1919’da terhis olmuştur.
Terhis olduktan sonra Develi’ye dönmüştür. Burada Kasım 1919’da Haçın Harbi adı verilen olayda, Develi Kuvva-ı Milliye Cemiyeti yanında yer almıştır.Bu harbin askerî komutanı Binbaşı Kemal Doğan Bey’le Irak Cephesi’nde tanışıyorlardı.Burada Kozan Nizamiye Taburunda Makinelı Tüfek Bölüğü’nde görevlendirildi.Haçın Harbi’nde Kamberli Osman Efendi, Osman Coşkun, Emin Develioğlu, Kamberli Şükrü Bey’lerle beraber ölümüne mücadele vermişlerdir.29.Mart 1920 günü kuşatılan Saimbeyli’nin Kirkot Cephesi’nde görevliydi.Buradaki Amerikan Koleji onun komutasında teslim alınmıştır.Yedi ay ,sekiz gün süren bu dehşetli kuşatma 18.10.1920 savaş kazanıldı,Haçın / Saimbeyli de Ermeni işgalinden kurtarılmış oldu.Veliddin Efendi bu savaştan sonra o yıllarda Pozantı’da bulunan 41.Tümen’den geçici terhisle ve dört aylık ikramiye alarak ayrıldı.Develi’ye geri döndü.
Kanlı ve sıcak günlerin Anadolu’ya kabus gibi çöktüğü yıllar…Bu sefer de O’nu İstiklal Savaşı’nda görürüz. Makinalı Bölüğü’nde hizmet vermiştir.14.09.1921’de Burada da gösterdiği yararlılıktan dolayı 31.08.1922’de üsteğmenliğe terfi ettirilmiştir.11.08.1923’de de müstahdem iken 2.defa terhis edilmiş ve ikinci defa Develi’ye dönmüştür.
Fakat dedik ya ateşten gömlek günler…Aradan iki buçuk yıl aradan sonra İngilizlerin kışkırtması ile meydana gelen Şeyh Sait İsyanı’nı bastırmak için 07.03.1925 tarihinde ilan edilen Seferberlik çağrısına uyarak 11.03.1925’de orduya üç gün sonra katılmıştır.Burada Karacadağ çarpışmasına girmiştir.Üç ay sonra da 06.06.1925 tarihinde 3.defa terhis edilmiş ve Develi’ye dönmüştür.
1942 yılında Develi’de, sessizce hayatını genç yaşta noktalamıştır.
Harp Madalyası, Gümüş Liyakat Madalyası ve Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen Çakıoğlu Veliddin Özgür’ün savaş sonrası hayatı bir muamma. Ne yaptı, ne işle meşgul oldu, bilemiyoruz. Son eşinin çığlığına bakılırsa savaş alanlarına sığmayan bu kahraman adam geride bıraktığı eşleri ve çocuklarına pek dünyalık olarak bir şey bırakmadığı görülüyor.Şerefle dolu olan bir ömür böyle mi olmalıydı? Hayır. Hiç olmazsa eşinin feryadına, umalım ki hiç olmazsa yüce devletimiz bir ses vermiş olsun.
BENZER HABERLER