Son Dakika
Âşık Seyrânî 19.Asırda yaşamış ve şiirleriyle devrinin kroniğini çıkarmış,âşık edebiyatının en orijinal türlerini vermiş bir badeli, gezgin bir âşığımızdır.Üzerinde Karac’oğlan ve Yunus Emre’den sonra en çok çalışma yapılan bir değerimizdir.Bugün bütün ansiklopedilerde,antolojilerde ve edebiyat tarihleri ile ders kitaplarında hakkı olan yerini almıştır.Bugün üzerinde master ve doktora çalışmaları yapılıyorsa bu Seyrânî’nin büyüklüğündendir.
Seyrâni hakkında ilk ciddi atılımı belediye başkanı Mehmet Özdemir;1976’da bir heykeltıraşa Seyrânî’nin heykelini yaptırarak göstermiştir. (Gürdal isimli) Daha sonra yine Belediye Başkanı Ebubekir Develioğlu 1979 yılında Develi Belediyesi “Aşık Seyrâni Seminer ve Şenlikleri “ adıyla bir organizasyonu başlatmıştır Daha sonra” Âşık Seyrânî Kültür ve Sanat Festivali,Ticaret ve Sanayi Panayırı” adı verilen bu organizasyonun bu yıl da 4-8.08.2010 tarihleri arasında 28.si yapıldı. Şüphesiz Seyrânî’nin bu yaygın şöhretinin yayılmasında bu anlamlı çalışmaların büyük rolü olmuştur.
Bu çalışmalardan sadece Seyrânî değil aynı zamanda Develi sosyal ve kültürel hayatı da çok şey kazanmıştır.Seyrânî üzerinde çalışmalar yanında bir de 12.yapılan“ Ticaret ve Sanayi Panayırı ”ile bu çalışmalar uluslar arası bir organizasyona sistemli bir şekilde gitmektedir. Böylece Develi’yi Develi yapan her türlü maddi ve manevi değerler uluslar arası boyuta taşınacak ve Develi her boyutuyla tanınmış olacaktır.
Bu seminer ve şenlikler her ne kadar 1979’da başlamış ise de en verimli dönemini 1983-1984 yıllarında zamanın müftüsü ve belediye başkan yardımcısı Mustafa Başaran zamanında yaşamıştır. En çok tebliğler onun zamanında sunulmuş ve Seyrânî hakkında en çok bilgiler onun zamanında gelmiştir. Ancak bu çalışmayı başlatanlar Develi Lisesi Müdürü Salih Karakebelioğlu, Halk Eğitim Müdürü Musa Bulut, öğretmenlerden İsmail Kahyaoğlu, Bekir Oğuzbaşaran ve Âşık Ali Çatak’ın da hizmetlerini hayırla anmalıyız.
Bu organizasyonlar ile sadece Develi değil Develi dışındaki insanları da heyecanlandırmakta, Develiler arasındaki birlik ve beraberliği artırmakta arzu edilen Develiler arasındaki birlik ve beraberliği pekiştirmektedir. Bu birlik ve beraberliğin sonucunda Develi için hayırlı yatırımların doğmasına da sebep olmuştur. Eskiler derler ki zeval olmadan kemal olmaz. Özü şudur:Bir kötülük olmadan güzel bir iş ortaya çıkmaz.İşte bu sabırla gerçekleştirilen organizasyonlarda Seyrânî adına güzel kitaplar yayınlanmış ve bildiriler sunulmuş,değerlendirmeler yapılmıştır.Şenlikler dolayısıyla Orhan Hakalmaz, Turgay Başyayla, Esat Kabaklı, Kıraç, Funda Arar, Zara gibi THM sanatçıları yanında TSM’nden de Muazzez Ersoy vb.sanatçıları da izleme imkanı bulmuştur. Ta 1964’lerde ünlü bestekar Arif Sami Toker gibi sanatçılar yanında nice şöhretli âşıkları da izleme imkanı bulmuşlardır. Develi insanı için bu sesler inanıyorum ki değişik ufuklar açmaktadır.
28.si tamamen Develi Belediyesi’nce gerçekleştirilen bu festival ve panayır Develi’de 4.8.2010’da âşıklar divanı ve geçidi ile mehteran gösterileri ile başlamıştır. Bir gün sonra 1995 yılından beri Seyrânî adına sempozyum yapılmıyordu. Genelde festival ve panayır şeklinde devam ediyordu.İşte bu eksiklik görüldü ki bu yıl “Aşık Seyrânî Sempozyumu” yapıldı.Bu sempozyuma Prof.Dr.M.Kemal Atik, Yrd.Doç.Dr.Kadir Özdamarlar ve Arş.Gör.Betül Aydoğdu tebliğlerini başarıyla ve yoğun bir ilgi içerisinde sundular.Geleceklerini belirtmelerine rağmen Prof. Dr. Saim Sakaoğlu ile Prof. Dr. Abdurrahman Güzel bu sempozyuma katılmadılar. Sadece Sakaoğlu tebliğini göndermekle yetindi. Öyle zannediyorum ki bu tebliğler en kısa zamanda yine Belediyemiz yayınları arasında yayınlanacaktır. Bu arada henüz daha eksiklikleri giderilemeden böyle anlamlı bir sempozyuma Kültür Sitesi’nin hazırlanması, ilginin yoğunluğu ve hazırlanan plaketlerin takdimi gerçekten 28 yılın tecrübesine yakışır bir durumdu.
Akşamki mahalli sanatçı Ebru Karma’nın konseri ile yine yerel sanatçılarımızın konserleri de ayrı bir güzellikti. Ayrıca Mehteran Bölüğü’nün de gösterileri ne başkaydı! Hepsi kendi doğduğu toprakla ödeşmekte birbirleriyle yarışıyorlardı.Demek ki artık bu vesile ile mahalli sanatçılarımız da kendilerini gösterecek imkanı bulmaktadırlar ve kendilerine imkan verildiği takdirde farklı konserlerle insanımıza musıki zevkini yaşatacaklardır. Keşke bir “Seyrani Korosu” kurulabilse ve sadece Seyrânî’nin besteli şiirlerinden oluşan bir repertuvarla değişik mekânlarda,değişik şehirlerde de konserler verebilseler.Bu bir ilke ve plan işi.İnşallah bunları da göreceğiz.
Bu seviyeye kolay gelinmiyor. Bir ince dikkat ve ayar işi.Keşke yine aynı Kültür Sitesi’nde Alaaddin Oben, Pembe Tokluoğlu ve Hacı Yıldız gibi ressamlarımızın tablo sergileri de bu vesile ile sergilenebilseydi.Ayrıca bu kültürel programları daha da zenginleştirmek için Süleyman Kocabaş, Ahmet Gürlek gibi yazarlarımız da davet edilerek kitap imza günü yapılabilir. Allah nasip ederse önümüzdeki yıl, “Seyrâni adına çıkarılan kitaplar, madalyonlar, tabaklar, plâketler ve belgeler ile 1979-2011 yılları arasında bu organizasyonlarda kullanılan davetiye ve afişler vs.” sergilemek istiyorum.Tabii görelim Mevlâ neyler !
Cuma günü Seyrânî adına geleneksel olarak yapılan Mevlit Merasimi Çarşı Camii personeli tarafından yapılırken, İlçe Müftüsü Cafer Kılıç tarafından vaiz verildi, Aygözme erkek Kur’an kursu öğrencileri tarafından da hatim indirilmesi bu yıl da yapıldı. Geçmiş zamanlarda Mevlit yerine toplu sünnetler de ciddi birer hizmetti.Aynı günün akşamı Develi’ye ikinci defa gelen ve THM’nin yüz akı olan Zara’nın konseri ise muhteşemdi.Bir güzellik de aynı konserin bir Kayseri TV’nunda canlı yayınla verilmesiydi.
Daha önce planlanan bu faaliyetler, sempozyum hariç tutulursa geniş halk kitlesine bir zevk ve heyecan sunumu olarak düşünülebilir. Bize göre bu yılki çalışmaların en verimli günü 7.8.2010 tarihi idi. Zira aynı günde Develimize hem yeni ve anlamlı tesisler kazandırılmış,hem Ticaret Panayırı açılmış ve hem de Garanti Bankası TSM Korosu’nun konseri Develi aydınlara zevkli, anlamlı ve duygulu anlar yaşatmıştır.
Develi’nin en güçlü yanlarından biri de Develi dışında fakat yüreğiyle, beyniyle Develi’ye hizmet aşkında olan Develi sevdalısı yetişmiş nice birbirinden değerli insanlarımızın hiç de küçümsenmeyecek bir çoğunlukta olmalarıdır. Nitekim çoğu kimse “Biz adam olmayız!”gibi cılız sözler söylerken; yeri ve zamanı gelince bu insanlarımız Cemal Ercis’le başlayan hayır işlerinde, kurum kazandırmada bir yarışa çıkmışlardır.Nitekim Ahmet Mavi, Alaaddin Kuday, Cesarettin Kocatürk, Cemal Cebeci, Cezmi Kaya, Hüseyin Şahin, Mehmet Somuncu, Muammer Bakkaloğlu, Muammer Kocatürk, Mustafa Maşlak, Ömer Çimen, Sami Dedeoğlu,Suat Köylüoğlu, Şahin Tokluoğlu, Şükrü –Yaşar Kulak,Yaşar Paksoy, Prof.Dr.Turhan Atalay hayır zincirine; arkadaşım olmakla övündüğüm Ahmet Hamdi Ayan ile Muzaffer-Nafiz Dandik ailelerinin de katılmış olmalarıdır.
Bir insan kolay yetişmez.Bunun ne yaman yokuş olduğunu bu çileli yokuşta yürüyenler bilir.A.H.Ayan da bu çileli yolları aşarak uluslar arası bir kişilik kazanan ve Develi için yüz akı olan bir kişidir.Develi’yi her konuda temsil edebilen yetişmiş nadir insanlarımızdandır.Adam olacak çocuk gözünden belli olur derler ya ;hocalarımız ona daha ortaokul sıralarında “Altın kafa” derlerdi.Gerçek bir altın kafa da toprağı ile ödeşerek ve bir örnek evlat davranışı sergileyerek, babası “Ziyaeddin Ayan” adına Seyrânî kampusüne bir binanın temelini attı.
İkinci güzel bir davranış ise Nafiz-Muzaffer Dandik ailesinden geldi.Gençliğimizin en güzel filmlerini seyrettiğimiz;Hamit Kaplan,Gıyaseddin Yılmaz,Bekir Büke gibi dünya ve olimpiyat tarihimizin unutulmaz güreşçilerinin karakucak güreşlerini seyrettiğimiz eski “Saray Sineması”’nı Develi Belediyesi’ne vererek babaları ”Mustafa Dandik Kültür Sitesi” adıyla Develi’ye unutulmaz bir kültür salonu kazandırmışlardır.Burada bir taraftan Dandik ailesini kutlarken,bir taraftan da bu eski binanın modern bir hale getirilmesinde büyük emeği geçen Belediye Başkanımız Recep Özkan ve ekibine teşekkür etmeyi zevkli bir görev sayıyorum.Ayrıca bu kültür sitesinde ilk konuşmacı da ben olduğum için ayrıca bahtiyarım.
Ne varsa yine kendi insanından fayda var. Gecenin en güzel bir yanı da Garanti Bankası TSM Korosu’nun hicaz, mahur, nihavent ve uşak makamlarındaki şarkılar demetiydi. Böyle saz ve söz olarak güçlü bir korunun Develi’de bir konser vermesi de yine bir Develi sevdalısı Doğan Şahin dostumun sayesinde olmuştur. Biraz alkışlamasını bilsek nice değerli insanlarımızın Develi’ye her konuda nasıl hizmet yarışında olduğunu göreceğiz.
Develi muhafazakâr bir kazadır. Muhafazakâr kesimlerin en zayıf noktası kültür ve sanat ile ilgilenmemesidir. Maalesef, siyasette, ekonomide nice gelişmelere rağmen kültür ve sanat konusunda çok geridedir. Biraz da buna arz talep dengesidir, diyebiliriz. Belediyemizin ve bazı derneklerimizin çabaları Develi’mizde bu konuda bir ufuk açmaya yöneliktir. Ancak bu konuda en organizeli güç “odalar”dır. Gel gör ki bu konuda Develi’de tersi işlemekte halkın talebine rağmen odalarımızın bir kültür planlarının olmaması, en azından bu çalışmaların yanında olmaları gerekirken tam tersine uzakta durmaları da çok manidardır.
Unutmayalım ki büyük hedefler büyük beyinlerden çıkar. Bilmediğimiz sebepler varsa o başka. Açıklanır, haklıysa destekleriz. Biz sadece oda başkanlarımızı değil, aynı zamanda siyasi partilerimizi ve tüm sivil kuruluşlarımızı da bu organizasyonun içinde görmek istediğimizi samimiyetle belirtiyoruz.Ama yoklardı.Akıl ve mantık ta bunu icap ettirir.
Bu organizasyona omuz veren herkese sonsun teşekkürler.
BENZER HABERLER