logo

ÜMMETİN SUSKUNLUĞUNDAN TEDİRGİNİM

Ümmet, bir peygamberin tebliğ ettiği dine inanan veya o dine muhatap olanların meydana getirdiği topluluk anlamında bir terimdir. Kelimenin yaygın kullanılışı ise. “Hz. Muhammed (sav)’e iman edip tâbi olan kitleler’e (ümmet-i Muhammed) denir. Bu manada Kur’an’da yer alan “mutedil ümmet” (el-Bakara 2/143) ve “en hayırlı ümmet” (Âl-i İmrân 3/110) ifadeleri geçmektedir.(TDV. İslam Ansiklopedisi)

Görüldüğü gibi kavramların anlamları ve üzerimize yüklediği görevler ve sorumluluklarımız çok büyük olmakla beraber, bugün ümmetin içinde bulunduğu durum ise maalesef çok hazin! Kelimelerin, kavramların, milli ve manevi değerlerin hem içi boşaltılıyor hem de anlam kaybına uğratılıyor. Ümmet de bu duruma, maalesef sessiz kalıyor.

Yakın tarihimize bir bakalım; gayr-i Müslümler tarafından katledilen Müslümanların sayısını, üzülerek rakamlarla ifade edelim. Tecavüz edilen ve yerlerinden edilenler hariç, Amerika ve Avrupalılar tarafından Irak’ta 1 milyondan fazla insan katledildi. Avrupa’nın göbeğinde Yine Avrupalıların aleni destekleriyle Sırplılar tarafından Bosna’da yaklaşık 100 bin kişinin öldürüldüğü ve 2.2 milyondan fazla insan yerinden edildiği, Afganistan’da Sovyet-Afgan Savaşında 2. milyon Afganistanlının öldürüldüğü, daha sonra Amerika’nın devreye girmesiyle ve oyunlarıyla Afgan ordusundan 66 bine, Taliban ve diğer muhalif savaşçılar tarafında ise 51 bin kişi öldürüldüğü, Yine işin içerisinde Amerika, Rusya ve Avrupa’nın da bulunduğu Suriye iç savaşında en az 610 bin kişinin öldürüldüğü, Arakan’da en az 24 bin kişinin öldürdüğü ve sadece son Filistin ve Gazze’de 40 günde ise 12 bine dayanan katliam ve soykırım yapıldığı haberleri her gün kulaklarımızı tırmalıyor. Katledilen insanlar, maalesef rakamlarla ifade ediliyor.

İslam Ümmeti veya ümmet-i Muhammed, Filistin ve Gazze için ne ifade ediyor? Saldırgan ve Terör devleti İsrail’i durdurmak için Türkiye gibi bir iki ülkenin dışında, hangisinden anlamlı bir tepki çıkıyor. Neredeyse hepsi sus-pus, yüzünü başka tarafa çevirerek günü kurtardığını sanıyor. Hâlbuki ki, yarın sıra ona gelecek! İslam dünyasının bu suskunluğu ve duyarsızlığı gerçekten duyarlı müminleri tedirgin ediyor. Bu duyarsızlık gayretullaha dokunursa, halimiz nice olur? diyor. Bu suskunluk, adeta fırtına öncesi sessizlik gibi…

Peygamber Efendimiz (s.a.s), şöyle buyurur: “Kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbi ile o kötülüğe tavır koysun. Bu da imanın asgarî gereğidir.” (Müslim, Îmân, 78.)

Yine Efendimiz (s.a.s) biz müminleri şöyle tarif ediyor: “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da bu acıyı paylaşan bir beden gibidir.”( Müslim, Birr, 66) Peygamberimizin tarifindeki müminler kimler ve bunlar neredeler?

Ben “Müslümanım” diyen, zulme taraftar olamayacağı gibi zalim karşısında sessiz de kalamaz. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü Alkışlayamam” şiirinde olduğu gibi demeli ve gereğini de yapmalı!

“Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git!, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…”

Yazımı İbrahim suresinin 42. Ayeti ile bitireyim. “Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! …

Ali Rıza Tahiroğlu

DİB. Başkanlık Müftüsü

Share
148 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

6+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SENDE BENDE ÖLECEĞİZ

    01 Aralık 2023 Köşe Yazarları

    “Her nefis ölümü tadacaktır”.(Al-i imran ,185) Bunun istisnası yoktur. Buna rağmen , eskilerin deyimi ile tûl-ü emellerimiz hiç çoktur. Geleceğe dair bitmez tükenmez emellerin peşinde koşarken kimi zaman yaratılış amacımızı unutuyor, ölümü aklımızın ucundan dahi geçirmiyoruz. Hepimiz bilir ve iman ederiz ki, ölüm ve yeniden diriliş haktır. İmtihan için geldiğimiz bu dünyadan ahirete ansızın ölüp gideceğiz. İnansak da inanmasak da Rabbinin huzurunda iyi ya da kötü yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Ya sonsuz bir mükâfata ereceğiz ya da elim ...
  • DÜNYA KIRMIZI ELMA YEME GÜNÜ

    01 Aralık 2023 Köşe Yazarları

    Elmanın tarihi, çok eski dönemlere dayanmaktadır. İnsanlık tarihinin erken dönemlerinden beri elma, çeşitli kültürlerde önemli bir yere sahiptir. Eski Türkçede “alma” diye bilinen adının, meyvenin rengi olan “al” (kırmızı)’dan geldiği bilinmektedir. Elmanın ilk olarak Türkiye (Kuzey Anadolu), İran (Güney Kafkaslar), Rusya’nın güneybatısında kalan bölgeler ve Orta Asya (Kazakistan’ın doğusu) dolaylarında ortaya çıktığı değerlendirilmektedir. Tür bütün dünyaya Orta Asya’dan yayılmıştır. Antik Mısırlılar, Yunanlar ve Romalılar da elmayı önemli ...
  • Kayseri’ de Bir Yıldız Daha Kaydı İdris Demirel Ağabey

    01 Aralık 2023 Köşe Yazarları

    Kayseri'nin ünlü iş adamlarından Kayseri'de iz bırakan İdris Demirel ağabeyim son yolculuğuna uğurlandı. Uzun bir süre rahatsızdı ve tedavi oluyordu. Kayseri aşığı İdris Demirel 82 yaşında ahirete göçtü.28.11.2023 Salı günü saat:14.00 da Kayseri Hulusi Akar Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Asri Mezarlığa defnedildi. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilerim. Ruhu şad mekânı cennet olsun. Mayıs ayında kitabını imzalayarak bana göndermişti. Okuduktan sonra aradım teşekkür ettim. Mayıs ayında altı ay önce aşağıdaki yazıyı kaleme almışt...
  • DÜNYA ZEYTİN AĞACI GÜNÜ

    24 Kasım 2023 Köşe Yazarları

    Zeytin sofralarımızın ve kahvaltılarımızın vazgeçilmez bir temel ürünüdür. Geleneksel olarak Akdeniz ve Ege bölgelerinde bulunan zeytin ağacı, dünyanın en eski ve en iyi bilinen ağaçlarından birisidir. Hatta dini bir öneme sahiptir. Zeytin Ağacının mahsulünden zeytinyağı, zeytin, olarak faydalanmanın yanı sıra yaprak özü ve çay gibi çeşitli bileşenleri de tüketim ve ilaç sektöründe kullanılmaktadır. Zeytin yetiştiriciliğinin doğuşu konusunda net bir bilgi bulunmamakla birlikte, yaklaşık 6.000 yıl önce Anadolu’da başlamış olduğu söylenebilir....