logo

Tasavvuf Tarihinde Tarikatlar

Arapça “yol” anlamına gelen bu sözcük Allah’a yaklaşmak, O’nun hoşnutluğunu kazanmak maksadıyla kulu Hakk’a ulaştıran irfan, aşk, cezbe, zevk ve neşve yoludur.
Tarikat kelimesi, tasavvufun sistemleşmesinden sonra meydana gelen ve giyim, zikir tarzı ve telakki ayrılıklarıyla bir takım özellikler gösteren sofi teşkilatlara alem olmuştur.
Tarikatlar gerçek anlamda VI / XII. Asırda ortaya çıkmaya ve daha sonra da kurumlaşmaya başladı. Başlangıçta tarikat, bir Müslümanın manevi yeteneğini geliştirmek için konulan ahlâki ve manevi metot ve yol manasını taşır. Zamanla bu sahada belli bir birikim meydana gelmiştir. Bir takım sosyal şartlarında etkisiyle milâdi on ikinci asırdan itibaren, bugün isimleri bilinen tarikatlar kurulmaya başlar. Bundan sonra artık tarikat, bir tekke veya zâviye içinde ve civarında müştereken yaşayan dervişleri için kurulmuş, bütün manevi, ahlâki ve sosyal kuralların tamamını ifade eder hale gelmiştir.
Tarikat, müridi Allah’a yakınlaştırmak ve ulaştırmak için şeraitin ilk anlaşılan zâhir manasından hakikate kadar, birçok manevi hâl ve makamı içerisine alan ahlaki ve manevi metodudur. Tarikatta maksat şeriatı bir tarafa atmak değil, şeriatın en derin manasını, yani hakikati anlamaktır. Nassların zâhir anlayışı ve manasından hakikat denilen öz, iç ve derin manaya ulaşmaktır.
İslâm dininde Allah Taala’ya vâsıl olmanın yolları pek çoktur ve hepsi de birer vâsıtadan ibarettir. Dinin tamamını bir daire olarak düşünüp merkezini hakikat olarak kabul edersek, dairenin çemberi üzerindeki noktaların her birinden merkeze çizilen yarıçaplar tarikat olarak kabul edilebilir. Bununla birlikte, tasavvuf tarihinde tarikatların belirli bir sayı teşkil ettiği görülür. Günümüze kadar gelen tarikatlar olduğu gibi, zaman içinde kaybolanlarda vardır.
Bütün tarikatlar Hakk’a ulaşmak için üç yol kabul etmişlerdir:
a- Tarîk-i Ahyâr: Hayırlıların yolu, Farz ve sünnet ibadetleri yerine getirmenin yanı sıra, nâfilelere de riayet ederek, Hakk’a ve kurtuluşa ermek isteyenler bu yolu tutarlar.
b- Tarik-i Ebrâr: Mücâhede ve riyazed yoludur. Çile çekerek ve nefse karşı savaşarak Hakk’a ve kurtuluşa ermek isteyen iyilerin yoludur.
c- Tarik-i Şettar: Aşk, muhabbet, cezbe ile vuslatın gerçekleştiği yoldur.
Tevbe, zühd, tevekkül, kanaat, uzlet, zikre mülâzemet, tam bir teslimiyetle Allah Tealaya teveccüh, murâkebe ve rıza şettar tarikatının esasını teşkil eder.
Tarikatlar tarih içinde oldukça önemli ve verimli bir rol oynamıştır. Anadolu ve balkanlarda, Hindistan ve Malezya’da, Afrika’da dini ve manevi hayatın zenginlik kazanmasında, güzel sanatların himaye görmesinde, yeni toprakların fethinde ve İslamlaştırılmasında, güçlü insan unsurunun hazırlanmasında ve düşmana karşı direnen gücünün oluşmasında tasavvuf ve tarikatların yapıcı rol oynadığı tarihen sabittir.
İslam dünyasında isimleri bilinen yüzlerce tarikat vardır. Bunların en meşhurları şunlardır: Kadiriye, Rifaiye, Yeseviye, Bektaşiye, Nakşibendiye, Kübreviye, Mevleviye, Hakvetiye ve Şâzeliye.
İslam aleminin gerilemeye yüz tuttuğu, bilim ve teknikte geri kaldığı taassub ve gerileme döneminin baş gösterdiği bir dönemde cemiyetin her kurumu ve bireyi gibi, tarikatlar ve onların mensupları da; paylarını almışlardır. Böylece tarih içindeki önemini ve güvenirliğini de büyük ölçüde yitirmişlerdir.

Share
1.655 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

7+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KAHRAMANLIK

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Kahramanlık, insanlık tarihi boyunca saygı duyulan ve aranan bir özelliktir. Farklı kültürlerde ve zamanlarda farklı şekillerde tanımlanmış olsa da kahramanlık özünde cesaret, özveri ve başkaları için fedakârlık yapma isteği ile ilişkilidir. Kahramanlık, cesaret, fedakârlık, özveri ve olağanüstü başarılarla tanımlanan bir kavramdır. Kahramanlık, toplumun veya bir bireyin güçlü değer yargılarını sergileyerek belirli bir amacı veya ideali gerçekleştirme çabasıdır. “Kahraman” sözcüğü Türkçeye, Farsçadan girmiştir. Kahramanlık genellikle zorlu k...
  • Develi’de Kuvâ-yi Milliye Harakatının İlk Kıvılcımını Yakan Posta Görevlisi

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Develinin ilk atlı posta nakil arabası. Develi'de lojistik posta hizmetlerinin öncüsü Aşşa Everekli Arabacı Mevlüt Efendi posta ve telgraf idaresinden aylık otuz dokuz liraya EVEREK postasının ihale ile almış olup; Pazar, Salı, Perşembe günleri haftada üç gün akşamdan Everek'ten yola çıkar Yavaş ve İncesu istikametinden Kayseri'deki Sivas Hanı'nda (Kiçikapı'daki Sivas Oteli) birkaç saat kestirir (uyur). Posta idaresinin açılması ile EVEREĞİN posta torbasını alır. Esnafın ismariçini de (siparişini alır) toplar ve düşer yola. Ambar, İncesu, Yava...
  • ORUÇ İBADETİ VE BİZE KAZANDIRDIKLARI

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Oruç kelimesi dilimize Farsçadan geçmiştir. Arapçısı ''savm'' veya ''sıyam'' dır. Sözlük anlamı; bir işten kendini tutmak, nefsini engellemektir. Bu iki kelime ve türevleri Kur'an-ı Kerimde on dört yerde geçer. Orucun İslam dinindeki terim anlamı ise; tanyerinin ağarmasından (fecrin doğmasından) güneşin batmasına kadar oruç tutmaya niyet ederek ve oruçlu olduğunu bilerek yemekten, içmekten ve cinsi temastan uzak durmaktır. Oruç, İslâm’ın beş şartından biridir. Ramazan orucunun farziyeti Kitap, Sünnet ve icma-i ümmet ile sabittir. Orucun farz...
  • YAPAY ZEKÂ NEDİR?

    06 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Yapay zekâ (YZ) veya İngilizce adıyla Artificial Intelligence (AI), makinelerin insan benzeri zekâ görevlerini gerçekleştirebilme yeteneğidir. Bu görevler arasında öğrenme, problem çözme, karar verme, algılama, dil anlama ve üretme gibi bilişsel (Zihinsel) işlevler bulunur. Kısacası, yapay zekâ, bilgisayarların ve makinelerin "düşünmesini" ve "davranmasını" sağlayan bir teknolojidir. En basit şekilde belirli görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgileri yineleyerek kendilerini geliştirebilen sistemler olar...