Son Dakika
İslam medeniyeti tarihinde pek çok farklı dinî, sosyal, kültürel yapılar doğmuştur.
Bunlardan bazıları tarihi süreç içinde kaybolup gitmişler bir kısmı da halen varlıklarını sürdürmektedir. İşte bunlardan biri de tarikatlardır.
Tarikatlar Anadolu’da olduğu gibi İslam dünyasının pek çok yerinde halen varlıklarını devam ettirmektedirler. Son günlerde ülkemizin gündeminden düşmeyen tarikat – şeyh münazaraları bu kurumun ne kadar zedelendiğini göstermektedir.
Bu yazımızda ve gelecek yazılarımızda siz değerli okurlarıma tarikat ve tarikat şeyh ilişkileri üzerinde durmak istiyorum.
Tarikat Nedir?
Tarikat sözlükte nefsin dünyevî isteklerini önleyerek onu bir üstadın rehberliğinde terbiye ederek Allah’ın rızasını kazanma yolunda gayret etmektir.
Hicri 6. (M.12) yüzyıldan başlayarak çok sayıda tarikat kurulmuş ve bunlar şubelere, kollara ayrılarak bütün İslam dünyasına yayılmış ve günümüze kadar gelmişlerdir. Tarikatta İç temizliğine, gönül rahatlığına ulaşmak, kurtuluşa kavuşmak için Allah’ı çok “zikir” etmek gerekir.
Ünlü mutasavvıf Cüneyd-i Bağdâdî (ö.297/909) tarikatı şöyle tanımlar: “Tarikat, insanın her türlü kötü huydan kurtulup güzel bir ahlâka sahip olarak yaşamasıdır.”
İbn Âbidin tarikatı, “Reddu’l Muhtâr” adlı ünlü eserinde şöyle tanımlar: “Tarîkat, mesafeleri aşıp makamlara yükselmek için girilen bir yoldur. Allah’a giden yolun dışı ve içi vardır. Dışı şeriat içi hakikattir. Şeriatta hakikatte sütte yağ gibidir, sütü çalkalamadan yağı alınamaz. Ama her ikisinin de amacı Allah’a gereği gibi kulluk etmektir.”
Ünlü mutasavvıf Sühreverdî ise “Avârifu’l-Maârif” adlı kitabında tarikatı, “dinin kural ve temellerine uygun olarak yaşamayı amaç edinen bir yol olarak tarif eder. Yani günah işlemeye vasıta olan maddi ve manevi güçlerden arınmak ve yerini sevaba vesile olanların alması için çalışmaktır”.
Bu tariflerden şu sonucu çıkarıyoruz: Tarikat İnsanın kötülüklerden kalbini koruması için Allah’ı görüyormuş gibi nefsini kontrol altında bulundurması ve ibadet etme alışkanlığını kazanması için girdiği manevi bir yoldur.
Bu yolda şeyh – mürit ilişkisi vardır. Şeyh öğretmen, müritse öğrencidir. Öğretmen ilim irfan sahibi, hak ve hakikat ehlidir. Şeriat ilmini, tasavvuf ilmini ve insanları manevî hastalıklardan kurtarmak için psikoloji ilmini bilen bir ruh hekimi ve bir eğitici /mürşittir.
Öğrencisini sürekli bilgi ile görgü ile irfan ile sevgi ile tanıştırır. Hak varlığında yok olmayı öğretir. Böyle bir Müslüman örnek bir mümin olduğu için de toplumda tarikat ehli diye anılır.
Onun için bazı insanlar bir tarikata girerek dinini mürşidi kâmilden öğrenmeye çalışırdı.
(Devam Edecek)
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
14 Mart 2025 Köşe Yazarları
14 Mart 2025 Köşe Yazarları
14 Mart 2025 Köşe Yazarları
06 Mart 2025 Köşe Yazarları