Son Dakika
“Her nefis ölümü tadacaktır”.(Al-i imran ,185) Bunun istisnası yoktur. Buna rağmen , eskilerin deyimi ile tûl-ü emellerimiz hiç çoktur. Geleceğe dair bitmez tükenmez emellerin peşinde koşarken kimi zaman yaratılış amacımızı unutuyor, ölümü aklımızın ucundan dahi geçirmiyoruz.
Hepimiz bilir ve iman ederiz ki, ölüm ve yeniden diriliş haktır. İmtihan için geldiğimiz bu dünyadan ahirete ansızın ölüp gideceğiz. İnansak da inanmasak da Rabbinin huzurunda iyi ya da kötü yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Ya sonsuz bir mükâfata ereceğiz ya da elim bir azaba dûçâr olacağız.
Biz inananların hayatına yön veren, anlam ve değer katan en önemli esas ahirete olan inancımızdır. Bizi erdemli ve ahlaklı yapan ahiret inancıdır. Ahirete iman etmek, hayatımıza, tutum ve davranışlarımıza derûnî bir anlam katar. Yaratılış gayemizi idrak etmemizi sağlar. Rabbimize imanımızı, ibadet ve itaatimizi güçlü yapar. Canlı cansız bütün mahlûkata karşı sorumluluk bilinci kazandırır. İlahi gözetim altında olduğumuzu bu sebeple ölçülü ve dengeli olmamızı sağlar.
Ahiret saadetini kazanmanın yeri ve yurdu da bu dünyadır. Yaptıklarımızın veya yapmadıklarımızın bütün kayıtları bir bir tutuluyor ve kayıt altına alınıyor. Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: “O gün herkesin amel defteri ortaya konulmuştur. Ey Muhammed! Günahkârların, amel defterlerinden korkarak: “Eyvah bize! Bu nasıl deftermiş ki, büyük küçük hiçbir şey bırakmadan hepsini saymış dökmüş” dediklerini görürsün. Onlar, bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.” (Kehf , 49) Sonra amel defterlimiz vereiliyor ve “Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter.” (İsrâ, 14.) buyuruluyor. Bu sebeple, Allah Resûlü (s.a.s) ashabıyla beraber bir cenaze defin işlemi yapılırken, durumdan çok etkilemiş ve üzülmüş, öyle ki gözlerinden yaşlar gelmiş ve şu mesajı vermişlerdir. “Kardeşlerim! Ölüm için hazırlık yapın.” (İbn Mâce, Zühd, 19)
Kıymetli dostlar! o gün gelmeden ve içinde bulunduğumuz zamanı fırsat bilerek işe koyulmalıyız. Yoksa “Asra yemin ederim ki, İnsan gerçekten ziyandadır.” (Asr,1,2) ayetlerine muhatap oluruz. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Evet, Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Haşr, 18.)
Geçen ömrümüzü geri getiremeyiz. Ancak, ömrümüzden geriye kalan zamanımızı, daha iyi ve hayırlı geçirebiliriz. Rabbimize verdiğimiz kulluk sözleşmemize sadık kalarak, ömrümüzü imanla, ibadetle ve güzel ahlakla geçirebiliriz. Canlı cansız tüm varlıklara karşı sorumluluklarımızı yerine getirebilir ve kul ve kamu haklarını gözetebiliriz.
Hz. Ömer, şöyle buyurdu: “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin, büyük hesap günü için kendinizi hazırlayın! Çünkü kıyamet gününde hesap, ancak dünyada iken kendisini hesaba çekenler için kolay olacaktır.”( Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 25.)
Yazımızı Allah Resûlü (s.a.s)’in şu hadisleri ile tamamlayalım: “Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için hazırlık yapandır. Zavallı kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine uyan ve buna rağmen hâlâ Allah’tan iyilik temenni edendir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 25.)
Ali Rıza Tahiroğlu
DİB. Başkanlık Müftüsü
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
24 Ocak 2025 Köşe Yazarları
24 Ocak 2025 Köşe Yazarları
17 Ocak 2025 Köşe Yazarları
17 Ocak 2025 Köşe Yazarları