Son Dakika
ÖZVERİ ile çalışmak ve bunu anlatmak çok zor bu işi gönüllü olarak yapanlar için.
Bu kişiler için ÖZELEŞTİRİ yani ‘ne yaptık’ diye geriye bakmak kolay da başkalarını ELEŞTİRMEK çok zor. Çünkü bu ülkede eleştirdiniz mi sizden kötüsü olmazda ondan. Eleştiriye tahammül edemeyen ve bu yüzden gelişme adına hiçbir şey kaydedemeyen bir toplum içinde yaşadığımıza göre eleştiri yapanlar hep baskı altındadırlar. Özür dilemeyi bilmeyen insanlar asla eleştiriye gelemezler.
Artık listede kim olursa olsun başarı mutlaktır düşüncesinin geride kalması gerektiği aşikâr hale gelmiştir. Yani erken seçim olsun olmasın artık bütün partilerin buna dikkat etmeleri gerektiği ortaya çıkmıştır. Ben çevre itibarıyla diğer bütün partililerle karşılıklı sevgi-saygı ve hoşgörü esasına dayanarak görüşen bir kişi olduğumdan her partiden edindiğim kanaat bu yöndedir.
Bu yazımın birinci bölümünde üç döneme takılanlar için ‘erken seçim olsun düşüncesinin peşini bırakıp mesela memleketimizin hayrına araştırıcı olsunlar, fikir üretsinler, gençleri eğitsinler – ama belki de öyle yapıyorlar da biz bilmiyoruz’ diye yazmıştım. Eleştiri başlığı kullandığıma göre bunu fırsat bilerek çocuklarımızın eğitim durumuna baktığımızda bazılarımızın zannettiği gibi sadece Kuran-ı Kerim okutmakla eğitim tamamlanamıyor.
Kuranın ne anlattığını öğretmek zorunlu olmalıdır. Bu gelen nesil Asım’ın, ya da Haluk’un nesli mi? Yani gençliğin Türklük veya Müslümanlık ya da gelişmenin Avrupalılaşmadan geçtiğine inanan bir nesil mi var. Genelleme yapılırsa yani gençlerimizin çoğunluğu nerede duruyor dersek cevap ‘hayır hiç biri değil’ olur. Bugünkü durum fiestacılık yani eğlence kültürü çamuruna batmış olan gençliğin imkânları ölçüsünde kendisini eğlenceye verdiği, günü gün edebilmeye başarı diyebilen, temelde menfaatlerin kol gezdiği bir toplum yapısını göstermekte iken artık particiliğin bir yana bırakılarak çocuklarımızın şuurlu insanlar olarak yetişmelerine ehemmiyet verilmelidir.
Bunun temel şartlarından biri din ve eğitim camiası mensuplarının particilikten uzak işlerini yapmalarıdır. Hep denir ki ‘biz Balkan Savaşını ordumuz siyasete bulaştığı için kaybettik’.
Şimdi de ben derim ki particilik yapan din adamlarımız ve eğitimcilerimiz aleni olarak taraf tutunca ve yorum yapınca ilkokul öğrencilerine kadar inen partilileşmenin (= kamplaşmanın) memlekete verdiği hasar sorumlularından olunmuyor mu?
Bırakın siyaseti siyasetçiler yapsın siz tarafsız olun. Bu davranışlar iktidar değişikliklerinde sürekli kıyımlara sebebiyet verebilir ki zarar hepimizedir.
Saygılarımla. 24.7.2015
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
15 Ocak 2021 Köşe Yazarları
07 Ocak 2021 Köşe Yazarları
07 Ocak 2021 Köşe Yazarları
01 Ocak 2021 Köşe Yazarları