logo

RAHMANA KUL OLMAK (UBÛDİYYET) -1

Ubudiyyet; Zâhirî ve bâtınî açıdan Allah’a tam kulluğu ifade eden tasavvuf terimidir. Dinimizde insanın Allah’a karşı hürmet, tevazu, sevgi ve itaatini göstermek, rızasını elde etmek niyetiyle ortaya koyduğu dinî içerikli davranışlar için ibâdet, hayatını daima Allah’a karşı saygı ve itaat bilinci içinde sürdürmesi şeklindeki kulluk duyarlılığı için de ubûdiyyet kelimeleri kullanılmıştır. İbadette belirli fiilleri yerine getirme öne çıkarken ubûdiyyette bu fillerle kazanılan hal, ahlâkî ve mânevî öz ağır basmaktadır. (TDV, İslam Ansiklopedisi, cilt: 42, sayfa: 33-34)

Bütün varlıkları ve insanı yaratan Allah dır. (En’am, 102) Hem de en güzel bir şekilde yaratmıştır. (Tin, 4) İnsanoğlunun yaratılışı nedensiz ve gayesiz de değildir (Zariyat,56). Mahlukatın en şereflisi olarak yeryüzünde halife sıfatıyla var ettiği (En’aın, 165) kulundan Yüce Yaratıcı’nın ilk beklentisi, varlığını O’na borçlu olduğunu bilmesi ve O’nun kudreti karşısında boyun eğmesidir. O, sadece Allah’a kulluk etmek için yaratılmış ve imtihan dünyasına gönderilmiştir.(Zariyat, 56) Kul, kul olduğunu bilip mütevazı tavrını korur, azamet ve yüceliğin sadece Allah’a ait olduğunu kabullenirse, Allah onu içinden ırmaklar akan cennetlerine koyacaktır. ( Bakara, 25) Ama kul, Rabbini inkar ederek kendini büyük görür, O’nun emir ve yasaklarına uymaz ve kulluğunu unutursa, işte o zaman, ahirette kendisini azaptan kurtaracak yardımcı bulamayacaktır.(Nisa,173) Bu yüzden insan, Rabbi karşısındaki konumunu bilmeli, alçakgönüllülüğünü korumalı ve O’nun şu uyarısını unutmamalıdır: “Allah’ı unutan ve bu yüzden de Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın”.(Haşr,19)

Bütün mahlukatı yaratan, yaşatan, yediren ve içiren Allah’tır. Sahip olduğumuz bütün değerlerimiz gözümüz, kulağımız, gönlümüz, elimiz, ayağımız, aklımız, sağlığımız, malımız, ailemiz hep O’nun ikramıdır. Bize her şeyimizi bağışlayan Allah’a ne kadar teşekkür etsek az değil midir? Yüce Rabbimizin bizden beklediği de samimi bir kalp ile O’na bağlanıp nimetlerinin kadrini bilmemiz ve kendisine şükretmemizdir. ( Nahl, 14, 78, 114) Unutmamalıyız ki, insanın Rabbinin nimetine şükretmesi, öncelikle insanın kendisine yarar sağlayacaktır.( Müslim, Zühd, 64) Çünkü şükrüne devam ederse, Allah ona verdiği nimetini daha da artıracaktır. Ancak nimete ve sahibine nankörlük ederse bilmelidir ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.( İbrahm,7) Ve nimete rıza göstermemenin, burun kıvırmanın, değerini bilmemenin, ahiret azabının yanında dünyada da açlık ve korkuyla sınanmak gibi sonuçları olabilecektir.( Nahl, 112)

Hz. Peygamber (sav), “Ey Muaz b. Cebel!” diye seslendi, “Buyur ey Allah’ın Resulü, emrine amadeyim!” dedi. Efendimizin dilinden dökülen ifade şöyleydi: “Muaz, sen Allah’ın kulları üzerindeki hakkının ne olduğunu biliyor musun?” Her zamanki saygılı tavrıyla, “Allah ve Resulü daha iyi bilir.” dedi ve sustu. Muaz Sabırsızlıkla Hz. Peygamber’in anlatacaklarını bekliyordu. Resulullah daha fazla merakta bırakmadan Muaz’a sorusunun cevabını verdi: ”Allah’ın kullan üzerindeki hakkı, kulların O’na kulluk ve ibadet etmeleri ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmamalarıdır.” Sonra Hz. Peygamber “Ey Muaz b. Cebel!” diye seslendi yine. Muaz “Buyur ey Allah’ın Resulü, emrine amadeyim!” diyerek cevabını yineledi. Resulullah, “Peki kulların Allah üzerindeki hakkının ne olduğunu biliyor musun?” diye sordu. Muaz, “Allah ve Resulü daha iyi bilir.” diyerek cevabı beklemeye başlamıştı. Resulullah, ”Allah’a kulluk etmesi ve O’na ortak koşmaması halinde kuluna azap etmemesi ve onu cennete koymasıdır.” sözleriyle verdi müjdeli haberi.( Müslim, iman, 48; BuharI, Cihad, 46; İbn Hanbel. V, 239)

Allah’ın lütfettiği her nimet bizim için aynı zamanda bir imtihan vesilesidir. Zaten Rabbimiz bizi, hangimizin dünyada daha güzel davranışlarda bulunacağını belirlemek için yaratmıştır.(Mulk,2) İşte bu sınavı kazanmak ancak haddini bilmekle ve O’nu sevmekle mümkün olacaktır. Çünkü Allah, kendisine itaat edeni sever, onu görür, gözetir ve kollar: “Ey ademoğlu!” der; “Her durumda kendini bana kulluğa ada ki, gönlünü zenginlikle doldurup ihtiyacını gidereyim.” (Tirmızi, Sıfatü’l kıyame, 30) Allah, insanın en küçük çabasını bile boşa çıkarmaz. (Zilzal,7) Kulunun yaptığı her güzel işte, on katından yedi yüz katına kadar sevap verir.(Nesai, Sıyam, 42) Kul da dünyada imtihanda olduğu bilinciyle yaşayıp takvayı elde ederse kurtuluşa erer (Babra, 189) ve cenneti kazanır.( Maide, 9)

Ali Rıza TAHİROĞLU

DİB. Başkanlık Müftüsü

Share
126 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

4+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • RAHMANA KUL OLMAK (UBÛDİYYET) -2

    03 Aralık 2024 Köşe Yazarları

    Rabbimize karşı kulluğumuzda ne kadar hassas olsak da, insan olmanın gereği hata ve günahtan uzak kalamıyoruz. Ama hata edenlerin en hayırlısı hatasından pişman olup Rabbine dönmeyi bilendir. Allah da günahını fark edip pişmanlık duyan kulunun tövbe etmesine çok sevinir( Müslim, Tevbe, l). Rahmeti geniş Rabbimiz (Mü'min, 7; Mlüslim, Tcvbe, 14) gecenin son üçte birinde dünya semasına iner (rahmet nazarıyla bakar) ve "Bana dua eden yok mu, duasını kabul edeyim! Benden isteyen yok mu, ona (dilediğini) vereyim! Benden mağfiret isteyen yok mu, onu b...
  • RAHMANA KUL OLMAK (UBÛDİYYET) -1

    29 Kasım 2024 Köşe Yazarları

    Ubudiyyet; Zâhirî ve bâtınî açıdan Allah’a tam kulluğu ifade eden tasavvuf terimidir. Dinimizde insanın Allah’a karşı hürmet, tevazu, sevgi ve itaatini göstermek, rızasını elde etmek niyetiyle ortaya koyduğu dinî içerikli davranışlar için ibâdet, hayatını daima Allah’a karşı saygı ve itaat bilinci içinde sürdürmesi şeklindeki kulluk duyarlılığı için de ubûdiyyet kelimeleri kullanılmıştır. İbadette belirli fiilleri yerine getirme öne çıkarken ubûdiyyette bu fillerle kazanılan hal, ahlâkî ve mânevî öz ağır basmaktadır. (TDV, İslam Ansiklopedisi, ...
  • DÜNYA ŞOFÖRLER GÜNÜ

    29 Kasım 2024 Köşe Yazarları

    Şoför, kendi başına ve belirli bir süre içerisinde, uzun veya kısa mesafeli yolculuklarda, motorlu yolcu taşıma araçlarını trafik kurallarına uygun olarak, güvenli bir şekilde kullanma ve yolcuların gidecekleri yerlere en iyi şartlarda ulaştırma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişidir. Aynı zamanda şoför, kullandığı aracın çalışma prensibine yetkin, bunu en etkin şekilde kullanan ve bu süreç içerisinde çevre koşullarına, yolcuların ve kendisinin güvenliğine son derece dikkat eden kişidir. Dünya Şoförler Günü, her yıl 30 Kasım'da kutlanan ...
  • Develi ve Yöresi Derneğimizin Sümengen Otel’de Bursiyerlerimize Tanışma Kahvaltısı

    29 Kasım 2024 Köşe Yazarları

    2024/2025 Dönemi faaliyetlerimiz 2 Kasım'da dernekte Prof. Dr. Recep Bozdoğan hocamızın “ LİDERLİK” konferansı ile başladı. Her dönem yaptığımız diksiyon kursumuz bu dönemde devam etti. Kursumuz bursiyerimiz Ayşe Kural tarafından iki hafta süreyle verildi. Katılmayan öğrencilerimiz için bu kurs bir kayıptır. 23.11.2024 Tarihinde Sultanahmet Sümengen Otel'de Mustafa Sümengen ağabeyimizin sponsorluğunda Gençlik Komisyonumuz açık büfe kahvaltıda bir araya geldi. Mustafa Sümengen ağabeyimize derneğimize her zaman yaptığı maddi ve manevi destekl...