logo

Paylaştıkça Yaratanla Bütünleşiriz

Sevgili Okuyucularım!
Oruç tutanımızla tutamayanımızla hep birlikte şu mübarek Ramazan ayında içimizdeki tüm kötülüklerimizden kurtulmamız için Allah’a teslim olmamız gerekir. Biliyoruz ki bu teslimiyet sözle değil, okuyarak değil yaşayarak mümkün olur. Yaşamak ise hem yaratanla hem de insanlarla bütünleşmek, paylaşmak, uyumlu olmaktır. Zaten İslam kelimesi bütünleşmeyi ve uyumu vurgulayan bir sözcüktür. Müslümanlar insanlarla bütünleştiği, paylaştığı ve uyumlu olduğu ölçüde gerçek dindarlığa ve başarıya ulaşmış olurlar. Dolayısıyla Yaratanla da bütünleşmiş olurlar. Nitekim Yüce Dinimiz paylaşımcı ve eşitlikçi ruhu yansıtacak şekilde yaşamayı ister. İslam dinini ilk tebliğ eden Hz. Peygamber sadece Tek İlah akidesini getirmemişti. O aynı zamanda özel bir servet edinmenin yanlış olduğunu, serveti paylaşmanın, eşitlikçi bir ruhu taşımanın, zayıfların, yoksulların, savunmasızların korunduğu bir toplumun daha çok saygı göreceğini, toplumların var oluş nedenlerinin bunlar olduğunu, aksi halde toplumların çökeceğini, adaletsizliğin egemen olacağını ısrarla vurguluyordu. Servetini paylaşmak yerine servet edinmeyi amaç edinen bir kimsenin İslam toplumunun değerlerine uygun gelmeyen bir yaşam tarzını benimsediğin söylüyordu. Çünkü Müslüman, bütün varlığını Allah’a teslim etmiş kişi demekti. Allah’ın istediği ise, insanların birbirlerine adil, eşit, şefkatli ve paylaşımcı olmalarıydı; yani “ben”i değil “biz”i hayata geçirmeleriydi. İşte Mübarek Ramazan Ayında bu fırsatlar bizlere sunuluyor.
Yoksulları, garibanları görüp gözetmeyi, onları anlamaya çalışmayı ve en önemlisi de şefkatimizi servetimizden paylaşarak bölüşmeyi öne çıkarmamız için bizlere fırsat veriliyor. Unutmayalım ki Yüce Allah dünyayı erdemli, şefkatli ve paylaşımcı insanların ocağı olarak yaratmış ve öyle de görmek istemektedir.

Share
4.360 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

5+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • RAKAM VE SAYI

    13 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Günlük hayatta "rakam" ve "sayı" birbirine yakın birer kavram olduğu için bazen birlikte söylemek durumunda kalabiliriz. Ancak matematiksel olarak bu iki kavram arasında önemli bir fark vardır. Bu farkı anlamak, matematiksel düşünce yapısının temelini oluşturmaktadır. Rakam, kelimesi Arapça kökenlidir ve sayıları yazılı olarak ifade etmek için kullandığımız sembollere denilmektedir. Modern ondalık sayı sisteminde kullandığımız rakamlar şunlardır: 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9'dur. Yani, toplamda 10 adet rakam vardır. Rakamlar, sayıları oluşturmak için k...
  • Dünya Kayserililer Günü İstanbul’da Kutlandı

    13 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    İstanbul'da yaşayan Kadim şehir Kayserililer Senenin 38. gününe denk gelen 7 Şubat “Dünya Kayserililer Günü” 7. etkinliği düzenledi. Kayseri Kültür ve Tanıtım Platformu tarafından organize edilen 2019 yılında başlatılan bu yıl ise yedincisi düzenlenen etkinlikte 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat depremlerin 2.yılında hayatını kaybeden canlar unutulmadı. Kur'an-ı Kerim okundu dualar edildi. Tomarzalılar Vakfı Hekimoğlu Kültür Merkezinde gerçekleştirilen programın sunumunu Platform başkanı Ahmet Keklik üstlendi. Etkinliğe ev sahipliği yapan Tomarzalı...
  • DOMATESİN TARİHÇESİ

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Domates (Solanum lycopersicum), patlıcangiller familyasına ait, dünya genelinde yaygın olarak yetiştirilen ve tüketilen bir bitkidir. Botanik olarak meyve sınıfına girse de mutfakta sebze olarak kabul edilir. Domatesin ilk olarak ne zaman "bulunduğu" sorusu biraz karmaşık olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü domatesin varlığı binlerce yıl öncesine dayanmakta ve bu süreçte evrim geçirerek bugünkü haline gelmiştir. Bu nedenle, belirli bir "bulunma" tarihi vermek zor. Domatesin kökeni Güney Amerika'daki And Dağları bölgesine, özellikle Peru ve Ek...
  • Saraydaki Kayserili

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    “O günlerde üstüne bir durgunluk çökmüştü. Düşüncelere dalmıştı. İşte o sırada hiç unutamam 16 Kasım 1922 günü, sabah kahvesini götürdüğüm zaman tuhaf tuhaf yüzüme bakarak: - Şaşkın şaşkın ne duruyorsun karşımda? Git bana bir kahve daha yap, dedi . - Onu ilk defa bu kadar sinirli ve bitkin görüyordum. Geceyi uykusuz geçirdiği belliydi. Sesi bile sönükleşmişti. İkinci kahveyi götürdüm. Her zamanki gibi, bir kenarda durdum. Yaklaşmamı işaret etti. - Vaziyetin vehamet kesbettiğini biliyorsun burada , artık hayatımız tehlikede…Binaenaleyh , ben ...