Son Dakika
Türkiye'de her yıl 9 Nisan tarihlerinde Türk mimarlık ve sanat tarihinde çok önemli yeri olan Mimar Sinan ve eserlerinin tanınması, onların korunması için gerekli araştırma ve geliştirmeyi teşvik etmek amacıyla “Mimar Sinan'ı Anma ve Mimarlar Günü” kutlanmaktadır.
Koca Sinan diye de anılan, Kanuni Sultan Süleyman dâhil üç büyük Osmanlı padişahı döneminde yaşamış, dünyanın en büyük mimar ve yapı sanatçılarından olan Mimar Sinan, 29 Mayıs 1490 tarihinde Kayseri'nin Ağırnas köyünde dünyaya gelmiştir.
Mimar Sinan, Yavuz Sultan Selim zamanında devşirilerek İstanbul'a getirilmiştir. Zeki, genç ve dinamik olduğu için saraya seçilenler arasında yer almış ve saraydaki acemi oğlanlar okuluna verilmiştir. Bu okulda okuma yazmanın yanı sıra uygulamalı sanatlar da öğrenmiştir. Mimarlığa özenen Sinan'ın en büyük hayali vatanının bağlarında ve bahçelerinde suyolları yapmak, kemerler meydana getirmektir. Devrinin mahir ustaları mahiyetinde han, çeşme ve türbe inşaatlarında çalışmıştır. Daha sonra da askeri mimar olarak görevini sürdürmüştür.
Sinan'ın mimarbaşılığına getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkati çekmektedir. Bunlar Halep'te Hüsreviye Külliyesi, Gebze'de Çoban Mustafa Paşa Külliyesi ve İstanbul'da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesidir.
Mimar Sinan, sanat yaşamını üç bölüme ayırmıştır. Buna göre Şehzade Camisi ve külliyesini çıraklık, Süleymaniye Camiini kalfalık, Selimiye Camiini de ustalık devrinin eserleri olarak nitelendirmiştir. Şehzadebaşı Camii ve Külliyesinde ayrıca imaret, tabhane (Mutfak), kervansaray ve bir sokak ile ayrılmış medrese bulunmaktadır.
Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Sükûnet ve asaleti ifade eden bu sade ve ahenkli görünüşü ile Süleymaniye Camii, olgunlaşmış bir mimariyi temsil etmektedir.
Mimar Sinan’ın en güzel eseri, seksen yaşında yaptığı Edirne Selimiye Camidir. Üç şerefeli ince minarelerine üç kişi aynı anda birbirini görmeden çıkabilmektedir. Sinan, bu caminin ustalık eseri olduğunu ve bütün sanatını Selimiye’de gösterdiğini belirtmektedir.
Mimar Sinan, gördüğü bütün eserleri büyük bir dikkatle incelemiş ancak hiçbirini taklit etmemiş, sanatını devamlı geliştirmiş ve yenilemiştir. Bütün yapıtları birbirini aşan birer sanat abidesidir.
Mimar Sinan, aynı zamanda bir şehircilik uzmanıdır. Yapacağı eserin, önce çevresini tanzim etmektedir. Yer seçiminde de büyük başarı göstermekte ve eserlerini çevresine en uygun tarzda yerleştirmektedir.
Mimar Sinan yapıtlarında hiçbir planı, ikinci defa kullanmamıştır. Her yeni yapıtına yeni buluşlar eklemiştir. Osmanlı İmparatorluğunun en zengin yıllarında yaşayan Sinan, paraya önem vermeyen bir kişiliğe sahiptir. Türk mimarlık sanatının en büyük ustalarından olan Sinan, ülkemize ölümsüz eserler bırakmıştır. Eserleri bugün bile görenleri hayran bırakmaktadır. Eserlerinde her zaman incelik, sağlamlık ve güzellik göze çarpmaktadır.
Bilinen eserleri; 92 camii, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra (Kuran okuma yerleri), 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa, 6 suyolu kemeri, 10 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen, 48 hamam olmak üzere 365 adettir.
9 Nisan 1588 tarihinde öldüğü bilinen Mimar Sinan, her yıl ulusal çerçevede “Mimarlar Günü” olarak bilinen 9 Nisan tarihinde çeşitli etkinliklerle anılmaktadır. Büyük ustayı saygı ile anıyoruz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Şubat 2021 Köşe Yazarları
23 Şubat 2021 Köşe Yazarları
19 Şubat 2021 Köşe Yazarları
19 Şubat 2021 Köşe Yazarları