ZULASI YOK Kİ!…

Yıllarca yaşanan enflasyon sonucu çiftçinin üretim girdilerindeki fiyat artışları ürün fiyatlarını tavana vurdurmuş, insanların kriz sonucu gelirlerindeki ani düşüş alım güçlerini azaltmıştır. Bu nedenle çiftçi ürünlerini satamaz hale gelmiştir. Çiftçi şaşırmıştır, icralık olmuştur, ürettikleri için pişman olmuştur. Hükümet de şaşırıp gerekli önlemleri zamanında almayınca çiftçilerin çoğu iflas etmiştir.
Başbakanın “Kriz Türkiye’yi teğet geçti” sözünü doğrulamak için politize olmuş yandaş vatandaşlar, ciddi bir araştırma yapmış olsalardı, bir milyon çiftçinin borcundan dolayı icralık olduğunu icra dairelerinde mutlaka görürlerdi.

Örneğin Çanakkale ilimizin, ilçe ve köylerinde yapılan bir araştırmada görülmüştür ki, çiftçilikle uğraşan bir köy ahalisinin tamamı borçlu, icra takibindeler, çoğunun tutuklama kararı çıkmış ve her on kişiden üçü hapis yatıyor.

Sarı taksi ve jandarma arabasının geldiği uzaktan görülünce köy ahalisi ormana gizleniyormuş.  Köye gelen yetkililer köyü boş görüp aradıkları insanları bulamayınca geri dönünce, köy ahalisi de evlerine geri geliyorlarmış.

Cumhuriyet tarihimizde böyle üzücü bir durum asla olmamıştır. Toprakları verimli bir bölgede çiftçi köylülerin durumu bu halde ise, kıraç, verimi düşük bölgelerde nasıldır acaba?

Milletin efendisi olan Türk köylüsü ve çitfçisi için icralık olmak, iflas etmek ar namustur. Onların Başbakanın söylediği gibi zulası olsa borçlarını mutlaka öderler. Başbakanın zulası var mı ? yok mu? Bilemiyorum ama.  Kullanmasını bilen bir başbakana devletin hazinesi var.