Son Dakika
Çocuk denilecek yaşta yalancı çoban hikayesini dinlemeyen, okumayan çocuk yoktur.
Çoban sürüsünü otlatırken “Kurt geliyor.” diye köye bağırır.
Köy ahalisi koşa koşa kurtları kovalamak için çobanın yardımına gelirler.
Çoban “Kurtlar kaçtı.” diye gülerek yalan söyler. Köylüler de geri evlerine dönerler. Birkaç gün sonra çoban yine “Kurtlar geliyor.” diye bağırır.
Yanına gelen köy ahalisine “Kurtlar kaçtı” diye alaylı alaylı gülerek yine yalan söyler. Köylü evine ikinci kez döner.
Günler sonra çoban sürüsünü otlatırken sahiden kurtlar gelir.
Çoban can havli ile “Kurtlar geldi.” diye bağırır. Köylüler çoban yine yalan söylüyor diye kılını bile kıbartmaz. Olanlar olur. Kurtlar sürüye dalar ve koyunları telef eder. İşte bu hikaye topluma karşı söylenen yalanların ne kadar büyük sorunlara sebep olduğunu göstermektedir. Yalan söyleyene de söylenene de telafisi mümkün olmayan zararlar verebilir. Yalan eninde sonunda mutlaka ortaya çıkar. Yalanın ortaya çıkması durumunda yalancının başvurduğu yol inkardır.
İnkar ise yalandan daha tehlikeli ikinci yalandır.
İkinci yalan üçüncüyü, üçüncü yalan dördüncü yalanı doğurur. Böylece yalan zinciri oluşur.
Yalan zinciri yalancıyı zora sokunca yalanı doğrulamak için yardakçılar yani yalancı şahitler devreye girer.
Onlar da inandırıcı olmazsa yalancı can havli ile son kez “İspatlayın! İspatlamazsanız müfterisiniz.” Der.
Der ama yalan da kabak tarlasındaki kabak gibi ortaya çıkar. -Dur,dur.
Bak yine bir mum söndü.
-Demek ki yatsı ezanı okundu okunacak.
-Bir mum da sen söndür.
Kim söylerse söylesin yalan söze kanma.
BENZER HABERLER