Son Dakika
Demokrasinin en güzel devlet idaresi olduğuna inanan ünlü filozof Platon; demokrasinin doyumsuz bir hürriyet müptelası olduğunu söylüyor, gereğinden fazla hürriyetin demokrasiyi sarhoş edeceğini, hürriyet sarhoşu olmuş demokrasinin de zaman içinde bozulacağını ve hatta dünyadaki en kötü idare olan zorbalığa dönüşebileceğini öngörüyor.
Platona göre genç demokrasilerde eğitim görmüş uzmanlarca demokrasinin faziletleri halka anlatılmalıdır. Demokratik süreçlere katılacak kişiler demokrasi eğitiminden mutlaka geçmelidir. Ayrıca demokrasinin uygulandığı ilk yıllarda demokrasi eğitiminden geçmeyen kişiler demokratik süreçlere dahil edilmemeli ve seçimlerde oy dahi kullanmamalıdır.
Platon’un ön gördükleri günümüz Türkiye’sinde adeta yaşanılıyor gibi. Zira bu hükümet hürriyetlerin yetersizliğini bütün ülke sorunlarının anası gibi görmekte, hürriyetler sonsuz uygulanırsa bütün ülke sorunlarının çözüleceğini bir ümit olarak halka sunmaktadır.
Oysaki devleti yönetenlerin idealleri ile hayatın gerçeklerinin sürtüşmesinden ortaya çıkacak demokratik hak ve özgürlük açılımlarının ülke sorunlarına çözüm olmayacağı bir gerçektir. Bütün bu açılımlar, uzlaşmanın değil çatışmanın ve inatlaşmanın eseri olacağından demokrasinin gelişmesine hiç faydası olamayacaktır.
Ülkemizde tek parti iktidarları seçim kazanmanın vermiş olduğu iktidar sarhoşluğu yaşamışlar, meclis çoğunluğuna güvenerek hiçbir meselede demokratik uzlaşmaya yanaşmamışlar ve demokrasiden uzaklaşarak, bilakis halka ve demokrasiye zarar vermişlerdir. Ülke olarak böyle bir deneyimine sahip olmamıza rağmen bu günkü iktidar aynı hataya düşmekte çareyi tek başına yapacağı demokratik açılımlarda aramaktadır.
Hiç muhalefet tecrübesi olmayan iktidarların yapacakları öncelikli demokratik açılımı; Kendi mensuplarını, tarafsız demokrasi uzmanlarınca eğitmek olmalıdır.
BENZER HABERLER