Son Dakika
Bir Mayıs akşamı sofrada annemin yaptığı nefis yemekleri henüz yemiştik ki kardeşim Mevlit daktilo ile yazılmış sınıf öğretmeninin gönderdiği pusulayı babama uzattı. Babam önce içinden okudu pusulayı, bizlerin de merakı gitsin diye yüksek sesle okumaya başladı;
Sayın veli,
Yaz tatili süresince okulumuzca, isteyen öğrencilerimize müzik dersi ile mandolin çalma kursu verilecekti. İlgi duyan velilerin bir hafta içinde kayıt yaptırmaları rica olunur Kursumuz aylık 50 Lira ücretlidir. İstiklal İlkokulu 2. Sınıf Öğretmeni Mustafa Tüysüz
Babam “Mevlit sen bu kursa mutlaka gitmelisin.” dedi. Kardeşim radyoda söylenen türkü ve şarkılara başını sallayarak eşlik ederdi.
Bu nedenle olacak ki babam Mevlit’te müzik kabiliyeti oluğunu düşünürdü. Develi’de ilk defa açılan bu müzik kursuna hiç tereddüt etmeden onaylamıştı.
Kardeşim Mevlit Kayseri’den alınan mandolin ile müzik kursuna başladı. Sokakta oyun oynama zevki bir ay sürekli olarak gittiği kurstan öne çıkınca ani bir kararla kursa gitmekten vazgeçti. Babamda Mevlit’e kızarak Mustafa Beyle görüşüp ablam Beyhan’ın müzik kursuna devam etmesini sağladı.
İlk kursiyerler kızlı erkekli toplam 20 kişilik bir gurup olmuştu. Mustafa öğretmenin azimli çalışmaları eşliğinde kursiyerler birbirinden güzel mandolin çalıp şarkılar söyler hale gelmişlerdi. Ablam Beyhan dahil mandolin çalan gurup bir sonraki yıl 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda bütün beden hareketlerini mandolinle eşliğinde yaptılar. Bu bir ilkti. Develi halkı için o bayram daha neşeli ve güzel geçmişti. Mandolin sesi Develi halkının hoşuna o kadar çok gitmişti ki Mustafa Tüysüz’ün başlatmış olduğu müzik kursları yıllarca artan ilgi ile devam etti. Yılarca yetişen bu öğrenciler okul müsamerelerinde mandolin eşliğinde korolar halinde şarkılar söylediler. Yetenekli iyi bir öğretmen olan Mustafa Tüysüz Develi halkına müzik aşkını aşılayarak onları çeşitli müzik aletleri ile tanıştırmıştır. Yıllarca devam eden bu müzik kursları ile yaylı, telli, nefesli, vurmalı müzik aletlerini kullanan, müzik yapan, söyleyen insan sayısı Develi’de artarak zaman içinde neredeyse müzik ordusu oluşmuştu. Bu öğrencilerden biri vardı ki…
ERHAN ARISOY
Yılardan bir gün Mustafa Tüysüz okula giderken, usulüne uygun çok güzel tempolu teneke sesi duyar. Kulağına çok hoş gelen sese doğru istemeyerek yönelir. Bir sokak ötede kapı önünde oturan küçük bir çocuğun, minik elleri ile ustaca vurduğu boş gaz tenekesinden çıkan seslerdeki ahenk ve ritim müzik öğretmenini hayretler içinde bırakır. Çocukla aralarında şu diyalog geçer;
-Oğlum çok güzel çalıyorsun. İsmin ne?
– Erhan -Sen kimin çocuğus
-Zeki Arısoy’un
-Ben babanla konuşsam, müzik kursuma katılır mısın?
– Sizi tanıyorum öğretmenim. Tabi katılırım.
Daha sonraki gün Mustafa öğretmen oto motor ustası olan Zeki ustanın dükkânında Erhan’a ücretsiz müzik kursu vermek istediğini, Erhan’ın doğuştan çok güzel müzik kulağına sahip olağanüstü bir yetenek olduğunu söyleyerek mandolin almasını ve Erhan’ı okula göndermesini rica eder. Böylece küçük Erhan Arısoy müzik kursuna başlar. Kurs sonunda Erhan mandolin, keman, ud kullanmayı öğrenir. Aradan geçen zaman içinde Erhan, Mustafa öğretmenden öğrendiklerini isteyen arkadaşlarına da öğreterek çok insanında keman, mandolin, ud kullanmasına sebep olur. Erhan Arısoy’un müzik çalışmalarında ki başarıları Develi dışına taşar. Kayseri, Ankara, İstanbul’da müzik uğraşını profesyonelce sürdürür ve besteler yapar. Müzik çalışmalarını Bodrum’da sürdürürken genç yaşta yakalandığı hastalığı yüzünden aramızdan ayrıldı.
Öğretmen Mustafa Tüysüz ve öğrencisi Erhan Arısoy’u rahmet ile anıyorum. Mekânları cennet olsun.
BENZER HABERLER