Son Dakika
Kulaktan kulağa dolma, dilden dile ezbere dayalı menkibelerden, rivayetlerden, hürafelerden öğrenilmiş, dini bilgiye sahip, okuma yazma bilmeyen mahalle hocalarına İran’da Molla, Türkiye’de Melle denir.
Okuma yazma oranının düşük olduğu az gelişmiş bölgelerimizde, bilhassa güneydoğu’da melleler, sahip oldukları dini bilgileri okuma yazma bilen bilmeyen mahalle sakinlerine sözlü olarak ezberletip, onlara aktarırlar.
Bu hizmetlerin karşılığı geçimleri için iaşe kabul ederler.
Bir ücret almazlar. Yarım yamalak dini bilgilerini, hiç bilmeyenlere anlatırken onlara çok bilen biri olarak görünen melleler, belki de bu sayede itibar kazanırlar.
Şeyh-mürid ilişkisi içerisinde melleler ne söylerse mahalle sakinleri onları yaparlar.
Hatta mahalle sakinleri hiç düşünmezler, onların yerine melleler düşünürler.
Bu itibar, mellenin etrafına topyalabildiği, sözünden hiç çıkmayan bu insanların sayısına bağlıdır.
Bu nedenle ki, aşiret reislerince, terör örgütlerince, siyasi partilerce, oy deposu olarak görülürler.
Siyasi amaçlarla da çokça kullanılırlar. Seçimden seçime mevcut itibarları daha da artar.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkenin din adamı açığını kapatmak için 1948 yılında CHP hükümetince kurulan imam hatip kursları, Adnan Menderes hükümetleri zamanında imam hatip okullarına dönüştürülmüştür.
Daha sonraki yıllarda İslam Enstitüleri ve İlahiyat Fakülteleri devletçe kurulmuştur.
Kur’an’dan ilim tahsil etmiş ilim adamlarını yetiştiren bu okullar ülkenin ihtiyacı olan imam ve hatipleri yetiştirirler. Bugüne dek, binlerce billim adamımız bu okullar tarafından yetiştirilmiştir.
Ancak ne yazıkki günümüzde çoğu din adamlığı ve imamlık yerine başka mesleklerle uğraşmaktadırlar.
Oysaki onca devlet okullarında yetişen Kur’an ilmi tahsil etmiş din adamları özendirilerek, gelir düzeyleri artırılarak yurdun her köşesindeki camilere imam olarak atanmış olsalar, dini bilgileriyle insanlarımızı aydınlatmaları, hurafelerden dinimizi kurtarmaları sağlanmış olunmaz mı ?
Gelin görünki bugünlerde AKP hükümetince yurdumuzdaki bin adet mellenin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda kadro oluşturulmak süretiyle devlet himayesine alınma düşüncesi ne kadar doğrudur ?
23.12.2011
Etiketler: Abdullah Gül » Ahmet Gürlek » Aslı Çimen » Avukatlar » Başbakanlık » Basın tarihi » Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü » Burhan Kuzu » Cihan Çimen » Cihan Haber ajansı » Develi Belediyesi » Develi Kaymakamlığı » Develi Köyleri » Develi Milli Eğitim Müdürlüğü » Develi'de Çocuyk Oyunları » Develide basın » Develili Hayırseverler » Develinin gazetesi Çağdaş Develi Gazetesi » Düğün Davetiyesi Sebat Ofset Matbaacılık » Hakan Demir » İnternet Gazeteciliğinde bir numara Çağdaş Develi Gazetesi » İzmir Milli Kütüphanesi » Kahramanmaraş İlahiyat Fakültesi » Kayseri Şeker Fabrikası » Kayseri Valiliği » Kayseri valisi » Kemal Atik » Mahir Çimen » Matbaacılık Hizmetleri » Mehmet Mankal » Mehmet Örük » Recep Tayyip Erdoğan » Sarı basın kartı Cihan Çimen » Sayfa editörleri » Serhat Dershaneleri develi » TEAŞ » Yeni Kaymakam görevinde » Yeni Müdr Göreve başladı » Yerel Gazeteler » Yrd. Doç. Dr.Kadir ÖzdamarlarBENZER HABERLER