Son Dakika
Fabrika işlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine ve benzerleriyle işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu diye tarif ediliyor. Bu tarife uygun kuruluşların sahiplerine de fabrikatör deniliyor.1955-1965 yıllarındaki Develi fabrikaları elektrik fabrikası ,un fabrikası , gazoz fabrikası, tabakhaneler , setenler, mandıralar ve kürtüncüler vb şeklinde sizlere sıralayabilirim.
45 yıl öncesinin ekonomisi, teknolojisi ve ulaşım altyapısı gözetildiğinde bu fabrikalar iş gücüne dayalı zor şartlarda faaliyet gösteren, kuruluşlardı. İki tanesinden sizlere bahsetmek istiyorum.
AKSU GAZOZ FABRİKASI
Fabrikatörü Hakkı Çimen, yeri Develi Lisesi’nin üst köşesi karşısındaki 3 katlı ev. Esas mesleği demircilik olan Hakkı Usta araba ve tamir işiyle de uğraşıyordu. Oğulları ile birlikte 10 kişi çalışıyorlardı. Aksu gazoz fabrikasıyla birlikte 3 ayrı iş yapıyorlardı. Aksu gazozları çok güzel küçük şişelere konulmuş beyaz renkte tadını hiç unutamadığım bir lezzetti. Bazen aksu gazozu içmek istediğim anlar olur. Bu arzumu gidermek için aksu gazozu lezzetine benzer piyasada bulunan diğer gazozlardan içerim. Bu güzel lezzeti Hakkı Usta nasıl yakalamış bilemiyorum. Bildiğim Türkiye’de üretilen bütün gazozların aynı tatda olmayışıdır. Aksu gazozları Develi’de kahvelerde, büfelerde, Elbiz Çay Bahçesi’nde, bir kaç bakkalda ve lokantalarda satılırdı. Buzdolabı olmadığı yıllarda Develi’nin buz gibi soğuk sularında, Erciyes’den getirilen karlarla soğutularak içilirdi. Hakkı Usta Develi halkının gazoz ihtiyacını karşılar fazla ürettiği gazozları tahta kasalar içerisinde küçük pikabı ile Yahyalı, İncesu, Yeşilhisar gibi yakın ilçelere ve köylere satardı. Hakkı Usta’yı ben hiç kahvehane ortamında görmedim. Sanırım kahvehaneye gidecek vakti yoktu. Hakkı usta çok çalışkan, zeki, yerinde duramayan Develi’nin en müteşebbis insanıydı ve bana göre Develi’nin ilk özel sektör fabrikasının sahibi idi.
TABAKANELER
Ham deri işleyen ve işe yarayacak hale getiren üretimliklerdir. Fenese’den başlayan mezbahaneye kadar dere boyunca uzanan sayısı ondan fazla olduğunu sandığım en eski deri fabrikalarıdır.
Deri fabrikatörlerinden “Tabak Mahmut” lakaplı Mahmut Tokluoğlu’ndan bahsetmek istiyorum. Tabakhanesi dere kenarında, iş yeri ise Kozan caddesinde küçük bir dükkândı. Tahta bir masa üzerinde Yahyalı halısı ve telefonu vardı. Dükkânın kapısı önünde torbalar içinde hayvan derileri bulunurdu. Duvarlarında avcıların vurdukları tilki, kurt, tavşan derileri asılı dururdu. Mahmut Bey bu iş yerinde Develi köylülerinin, Develi halkının ve avcıların ham derilerini ve kürklerini satın alırdı. Kurban Bayramı’nda deri ve bağırsak toplardı. Ham derileri tabakhanesinde işler ayda bir veya iki sefer İstanbul’a götürür Kapalı Çarşı’da ki deri tüccarlarına satardı. Yıllarca bu işi yaptı. Çok çalışkan cana yakın, tombul, bir Develili idi. Çok da cömertti. Bayramlarda 4 hala oğlu ilk bayramcı olarak gider, elini öperdik. Her birimize o zamanın çocuk için iyi parası olan 1 TL verirdi. Yaptığı iş nedeniyle İstanbul’dan Develi’ye sürekli para taşıyan faydalı, akıllı, iyi bir fabrikatördü.
Mazideki diğer Develi fabrikaları da ürettikleri ile Develi halkının hayati ihtiyaçlarını karşılamışlardır. Fabrikatörleri de çalışkanlıkları ile Develi ekonomisine katkılar sağlamışlardır. Ticaretine canlılık kazandırmışlardır. Hem yaşadığı yıllara hem de bugünkü Develi halkına örnek olarak gördüğüm bu fabrikatörlerin hepsini, saygıyla anıyor, ölmüş olanlara Allah’tan rahmet diliyorum.
BENZER HABERLER