logo

KOY VER YAYILSIN

İlkokul yıllarında kendisini başı sarılı okula gidip gelirken tanımıştım. Küçük yaşında geçirdiği bir kaza sonucu duçar olduğu rahatsızlığını hayatı boyunca vah demeden çekeceğini tabi ki o yıllarda kendi de bilemezdi. Doktorların teşhisine göre sara denilen hastalık nedeni ile düşme sonucu başı yarılır, sonra sarılır ve o hiçbir şey olmamış gibi yaraları sarılı bir şekilde hayatını yaşamaya, okuluna gitmeye devam ederdi. Zeki olmasına rağmen yarım kalan tahsili beklide bu derttendi.
Ben ortaokul ve lise de okurken, onu sürekli meşrubat kasalarını kamyondan indirip yüklerken, kavun karpuz kamyonlarını pazar satış yerlerine boşaltırken, ter içinde un çuvallarını ve çimento torbalarını sırtlarken görürdüm. Kimselere muhtaç olmamak için zevkle çalışır, çalışırken hastalanınca biraz dinlenir ve sonra yılmadan tekrar çalışmaya devam ederdi. İşler arasında hiç ayrım yapmazdı. Onun için zor yoktu. Yediği ekmek her zaman alın teri ile yoğrulmuş, doğal ve helalindendi.
Yıllar sonra, sürekli olarak başındaki beyaz sargı bezleri ile gezen çocukluk arkadaşımın kız kardeşi ile evlendim. Artık o benim kayınbiraderim olmuştu ve yaşamına yıllarca yakinen şahitlik etme fırsatı bulmuştum. İnsanların içini kemiren hırs ve dünyalık tembih ve öğütleri kendisine teklif edildiğinde, hiç tereddütsüz ret eder, “boş ver, koy ver yayılsın’’ diyerek geçiştirirdi. Nereden duydu öğrendi bilmiyorum, onun dilinden düşmeyen bu iki kelimeyi sık sık ondan işitirdim. Şimdi daha iyi anlıyorum ki ‘’koy ver yayılsın’’ onun hayat ve yaşam felsefesi idi. Aza kanaat eden, fazlasından rahatsız olan, ayrım yapmadan insanları seven, sürekli öbür dünyayı da düşünen, kinden ve nefretten uzak, herkes için iyi düşünen ve kimseleri kırmayan tertemiz kalbe sahip bir insandı o.
Yaşamı boyunca taşıdığı dertten dolayı çektiği acı ve ızdıraplara karşın sabır ile ‘’koy ver yayılsın’’ diyerek sabır taşını bile kıskandıran, insan olarak taşıdığı üstün vasıflarını bu iki kelimeye sığdıran alemlere ibret sabır ehli bu insanın mekanı cennet diye düşünüyorum.
18 Nisan Pazar günü elem bir kaza sonucu hayata veda eden Mübaşir Mustafa ve Lütfiye Tarhan’ın oğulu, kayınbiraderim LÜTFİ TARHAN’a Allahtan rahmet diler, aile fertlerine ve yakınlarına sonsuz sabırlar temenni ederim.

Etiketler: » »
Share
1.847 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

8+1 = ?