GÖÇEN GÖÇENE!

Son yıllarda yüzlerce Türk şirketi Suriye’de, Bulgaristan’da,Türki Cumhuriyetler’de, Rusya’da, Mısır’da , Romanya’da, Çin’de, hatta İran’da yatırım yapıyor. Yada fırsat kolluyor. Demek ki; o ülkelerde şartlar Türkiye’den daha elverişli, ekonomi daha istikrarlı, rekabet gücü daha yüksek, emek ve ham madde daha ucuz, izlenen ekonomik politikalar daha doğru, ortam daha cazip….
Gelişmiş ülkelerin üretimi, emeğin ucuz olduğu ülkelere kaydırmaları çok doğal, ama Türkiye gibi üretim açığı olan, bu açığı kapatmak için her yıl 50 milyar dolara yakın cari açık veren bir ülkede , yatırım sermayesinin göç etmesi çok anlamsız ; ekonomik bir hendikaptır.
Yukarda saydığım ülkelerden örneğin Mısır’da Türk şirketleri 60 adet fabrika yaptı, 45 adetinin de yapımı sürüyor. Yaşanan krizde bile TÜRKİYE’DEN, Mısır’a göçen yatırım sermayesi durmamıştır. Yaklaşık 2 milyar doları buluyor. Türk şirkeleri yatırım projelerini tamamladıklarında Mısır’da  40 bin kişilik istihdam yaratmış olacaklar.
Halbuki Mısır’da yeterli yetişmiş eleman yok. Teknolojik olarak Türkiye’den 10 yıl geride. Doğrudan bankacılık sistemi yok. Bürokrasi çok ağır işliyor. Para transferleri başka ülke bankaları aracılığı ile yapılıyor. Yine de Türkiye’den çokca firma daha Mısır’da üretim yapmak için sıra bekliyor.
Mısır devletini yönetenler yaptıkları ikili anlaşmalarla Amerika, Avrupa Birliği, Afrika’nın önemli ülkeleri ile gümrük ve kota muafiyetleri elde etmişler. Adamlar Avrupa Birliği’ne bizden daha kolay ihracat yapabiliyorlar.
Son yıllarda Türkiye’de ne ciddi yatırım yapan var, ne de niyetlenen. Mısır’a yapılan yatırım büyüklüğünde henüz ülkemizde yatırım görülmedi.
Tek başına iktidar, siyasi istikrar demek ise, var olan siyasi istikrara rağmen ekonomi iyi yönetilmiyorsa, ekonomik kararlar zamanında, hızlı ve isabetli alınmıyorsa ekonomik istikrardan bahsedilemez. İşte o zaman ülkeden göçen göçene; yani Türk yatırım sermayesi başka ülkelere.