Son Dakika
ZORAKİ TATİL
Geçtiğimiz hafta Çağdaş Develi Gazetesi ve resmi web sitesinde yayınlanan “İşte Tatilim” başlıklı yazımda yılda bir kez bile olsa tatil yapmak yerine çalışmayı tercih ettiğimi, tatil yapma alışkanlığının bir kültür olduğunu ve ne yazık ki bu kültüre bir türlü sahip olamadığımı aktarmıştım.
Bu yazıyı okuyan oğlum ve kızım üzülmüş olacaklar ki benden habersiz 5 günlük sürpriz bir tatil planı yapmışlar.
Bu tatil planına dâhil olmam için beni zar zor ikna ettiler. Bu sürpriz ve bir o kadar da zoraki tatil programı için oklar Bozcaada’yı gösteriyordu.
Çanakkale İlimizin Ege Denizi’ndeki bir ada ilçesi olan Bozcaada sahilleri, denize girilebilen doğal plajları ve koyları ile yalan dünyanın cenneti.
Adanın yüz ölçümünün büyük bölümü üzüm bağları ile kaplı. Yetiştirilen üzüm cinslerinden biri olan çavuş üzümü tadı ile dünyaya ün salmış. İnsan yemeğe doyamıyor.
Dolayısı ile şarapçılık öne çıkmış durumda. Şarap üreten birden fazla fabrika var. Turizm mevsiminde yaklaşık 100 bin kişiye ulaşıyor.
Eski Rum evlerini restore ederek oluşturulan butik oteller, kafe ve restaurantlar ada misafirlerini tüm nezaketi ile ağırlıyor.
Gece ve gündüzü ile dolu dolu yaşanan bu şirin ada fiziksel ve zihinsel yorgunluğun giderildiği bir açık hava hastanesi gibi.
Ben Zoraki gittim bu tatilden adeta sıfırlanarak ve istemeyerek döndüm.
SANAT GALERİSİ
Tatilimizin 2. günü, akşam saatlerinde ailecek ada sokaklarını gezerken bir fotoğraf sergisi açılışına rastladık. Serginin yapıldığı mekân eski bir Bozcaada eviydi ve kapısı üstünde Bozcaada Sanat Galerisi yazıyordu.
Giriş kapısında konukları karşılayan güler yüzlü ve nazik bir hanımefendi bizleri de içeri davet etti.
Hatta sergi sahibi fotoğraf sanatçısı Selim Seval’in evin arka bahçesinde yapmakta olduğu söyleşiye bile katılabileceğimizi söyledi.
Ailecek konuşma yapılan açık hava mekânına geçtik sessizce birer sandalye bulup oturduk. Soru cevap şeklinde geçen bölümde Selim Bey’in verdiği cevapları dikkatle dinledik.
Özellikle Selim Bey’in “fotoğrafçının fotoğrafladığı anı yaşaması ve o an ile kurduğu duygu bütünlüğü çekilen fotoğrafın ölümsüzleşmesinin olmazsa olmazı olduğunu” belirtmesi çok ilgimi çekti. Konuşma bitiminde ayak üstü yapılan sohbet sırasında televizyon programlarında sıkça izlediğim gazeteci, yazar Dr. Haluk Şahin Bey ile tanışma fırsatı buldum.
Bozcaada Sanat Galerisi’nin kurucusu olan Haluk Bey, galeride yılda bir kez bir sanatçının sergisinin açıldığını, bu kültürel faaliyetler ile hem sanatçının hem de Bozcaada’nın tanıtımının yapıldığını uzun uzun anlattı.
Sohbet esnasında yerel bir haftalık gazetede amatör köşe yazarı olduğumu söylediğimde bana ilgisi arttı, köşemde Bozcaada Sanat Galerisinden bahsetmemi özellikle rica etti.
Bu ricadan yola çıkarak Develi İlçesi’ne Bozcaada Sanat Galerisi’ni, adanın sahip olduğu doğal ve kültürel zenginlikleri aktarıyor ve dolaylı olarak tanıtımını yapıyorum.
Bu demek oluyor ki kültürel ve sanatsal faaliyetlerin bölgenin tanıtımında önemli bir role sahip.
O halde tarihi geçmişi çok eski olan, bağrında çeşitli kültürlerin eserlerini hala yaşatan, Erciyes Dağı’nın eteklerine yaslanmış, havası temiz, suyu aziz, okur yazarı ve sanatçısı çok, 50 bini aşkın yaşayan nüfusun yanı sırı 300 binden fazla dışarıda yaşayan hemşerisi ile Kayseri’nin en büyük ilçesi olan Develi’ye biz neden bir sanat galerisi yapmıyoruz? İlçemizde böyle bir sanatsal etkinliğe ihtiyaç duyulduğu kesin.
İlçemizdeki tarihi bir taş evin restore edilerek sanat galerisi haline getirilmesini şiddetle tavsiye ederim.
BENZER HABERLER