logo

BİR ANI; CAMBAZ

Bekleşen kalabalığın hayret dolu bakışları arasından cambaz; okudurun han kapısından dışarı çıktı. Uzun tahta bacaklar üzerinde büyük adımlarla caddede yürümeye başladı. Palyaço kıyafeti giymişti. Gelene geçene selam veriyor elindeki mikrofonla “Cambaz geldi! Cambaz geldi!” diye anons yapıyordu. Böylece herkesin dikkatini çekerek akşam Pazar yerinde yapacağı gösteri için seyirci toplamaya çalışıyordu.
İlk akşam iki direk arasına gerdirilmiş kalın çelik tel üzerinde, iki elinde tuttuğu uzun sopa ile dengesini sağlayarak seyircileri hayretler içinde bırakan enfes akrobatik hareketlerle gösteri yaptılar. Gösteri bitiminde bayan cambaz ve çocukları tepsilerle seyircilerden bahşiş topladılar.
Cambaz ailesi günlerdir helal olsun dedirten tehlikeli değişik hareketlerle gösteri yaparak Develi halkının sevgisini kazanmıştı. 14. Gün gelmişti ki final gününe özel çok tehlikeli ustalık ve cesaret gerektiren hareketi ilan etti. Omzuna aldığı çocukla birlikte tel üstünde bisiklet sürecekti.
15. gün, yani final gününde Erciyes’in tepesinden gelen akşam yeli, bir yaz akşamı serinliği oluşturmuş insanın yüzünü ılık ılık okşayarak esiyordu. O gün cambaz arenasına bay, bayan ve çocuklar binden fazla insan toplanmıştı. Final günü için hazırlanmış gösteriyi merakla bekliyorlardı. Cambaz ailesi  o güne özel kıyafetler giyinmişler orta yerde dönüp dolaşıyorlar, seyircilerle sıcak temas kurarak heyecanı kat ve kat artırıyorlardı. Telin üzerinde omzundaki çocukla bisikleti nasıl sürecekti? Sanırım bütün seyirciler bunu düşünüyorlardı. Bir saat süren bisikleti hazırlama vakti bitmişti. Bisiklet telin üstünde gelinlik kız gibi süslenmiş bekliyordu. Cambaz ve çocuk telin bir ucunda ki bekleme yerinde halkı selamlıyordu. Heyecan dorukta, kalabalığın üstüne bir sessizlik çökmüş gözler hep aynı yere bakıyordu; BİSİKLETE…
Cambaz ani bir hareketle gözleri bağlı olan çocuğu omuzlarına aldı ve kendisi bisiklete binmek için harekete geçtiği. O an kalabalığın içinden fırlayan bir seyirci “Durun! Durun!” diye bağırarak cambazın yanına çıktı. Adam iri yarı güçlü biriydi. Zorda olsa cambaza çok tehlikeli olan gösterisine başlatmıyordu ve hatta onu telden aşağıya indirmek için güç kullanıyordu. Cambaz inatla bağırarak; “Söz verdim. Sonunda ölümde olsa yapmalıyım! Bu kalabalık bu gösteri için toplandı” diye direniyordu. Seyirciler arasında “Keşke yapmasa. Bizim için önemli değil. Daha basit hareketler yapsın.” diye sesler yükseliyordu. Bu dakikalarda seyircilerde ki heyecanlı bekleyişin yerini duygusallık almıştı. Bu arada iri yarı güçlü adam zor da olsa cambazı yere indirmeyi başarmıştı. Galeyana gelen seyirciler dakikalarca süren şiddetli bir alkış patlattı. Cambaz ve seyirciler arasında ağlayanlar vardı. Bir taraftan da bayan cambaz ve yamaklar bahşiş topluyorlardı. Develi insanı aşırı duygu yüklü bu dakikalarda daha da cömert davranıyor bir verecek olan iki üç veriyor ve para vermek için birbirleri ile yarışıyorlardı. Belki de o akşam cambaz önceki akşamlarda topladığı bahşişlerin on katını toplamıştır. Belki de cambaz hayatında almadığı uzun süreli final alkışını ilk defa Develi halkından almıştı.
50 yıl öncesi cambazla ilgili bir anı anlattım. Şimdilerde cambazlık tarihin derinliklerinde bir mazi, mazide onları seyrederlerin belleklerinde bir anı olarak kaldılar.

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
1.125 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

4+6 = ?