Son Dakika
40-45 yaşlarında yedi sekiz kişi büyük bir masanın etrafında toplanmış kıraathanede çay içiyoruz. Sohbetin tanışma bölümünde birbirimize soruyoruz.
– Ne iş yapıyorsunuz?
– Emekliyim
– Ya siz?
-Ben de emekliyim
– Ya sen?
– Ben de emekliğim.
Memleketimde emeklilik iş olmuş, herkes emekli olmayı iş kabul ediyor. Öğünerek ve kasılarak genç ihtiyarlar emekli olduklarını söylüyor.
Ülke olarak ekonomik pastayı büyütemeyenler, 25-35 yaşlarındaki işsiz insanlarımıza iş imkanı yaratamayanlar erken yaşta emekliliği özendirerek gençlere iş imkanları yaratmaya çalışıyorlar ve insanların erken yaşta emeklilik psikolojisine girmesini körüklüyorlar.
Emekliliği genç insanlarımıza iş diye sunarak milyonlarca genç emekliyi tüketim sektörünün bir parçası haline getirirsek bu insanlar emekli psikolojisi ile yıllarca çalışmadan ve üretmeden yaşarlar. Bu gidişle 8 milyon olan emekli sayımız 15 milyonu aşacak ve dünya platformlarında genç nüfusumuzla öğünmek yerine genç emekli sayımızla öğünür hale geleceğiz.
Olması gerektiği yaşta emekli olmak ve sosyal haklara kavuşmak çok güzel. Ancak emekli olduktan sonra inzivaya çekilmek doğru değil. Hem sağlıklı ve uzun ömürlü olmak, hem de ekonomik ve ruhsal açıdan boşluğa düşmemek için çalışmayı bırakmamalıyız diye düşünüyorum.
Ölünceye kadar meşakkat şart; meşakkatsiz bir dünya yok.
İstanbul’da emekli maaşı ancak elektrik, su, telefon, doğalgaz’ı karşılıyor. Diğer tabi ihtiyaçlar açıkta kalıyor. Emekli maaşı ile büyük kentlerde geçim mümkün değil bu nedenle emekliler ya işlerine devam ediyorlar ya da başka işte çalışarak ek gelir elde ediyorlar. Develi’de emekli maaşı ile kıt kanaat geçinildiğini tahmin ediyorum. Bu nedenle erken yaşta emekliliği gözetlemek yerine gücümüzün el verdiğince çalışmamızın refah içinde yaşamamıza katkı sağlayacağını düşünüyorum.
BENZER HABERLER