Son Dakika
Nüfusunun %10’nu okuma yazma bilmeyen, %24 yani 14 milyon insanı günde 3 TL altındaki bir gelirle fakirlik sınırı altında yaşayan az gelişmiş bir ülkeyiz. Böyle bir ülkede yaşayan insanların büyük bir bölümü çok çabuk politize olabiliyor. Bunun farkına varan siyasi partiler iktidar olmak, iktidara ortak olmak, hatta ana muhalefet olmak için bile halkı politize ederek en basit yolla çok oy toplamak istemişler ve bu nedenle yıllarca siyasi rakipleri ile çatışarak kitleleri etkilemişlerdir. Sonuç olarak cennet vatan Türkiye’nin insanları siyasilerce çatışma kültürü ile iç içe yaşamak zorunda burakılmışlardır.
Son sekiz yıldır tek başına iktidar olan parti, kurulduğu ilk yıl siyasi iktidar olabilmesini yılların oluşturduğu siyasi çatışma kültürümüzü çok iyi ve sürekli kullanmalarına borçludur.
Siyasi iktidarın ideolojik gerçekleri ile ülke gerçeklerinin bir birine yeterince uymamasından olacak ki muhalefetle, devletin kurum ve kuruluşları ile sürekli çatışıyor. Üstelik bu yetmiyormuş gibi başka ülkelerle de uluslararası çatışmalara giriyor.
Uygulanan bütün bu çatışma stratejileri, iktidarlarını sürekli kılmak adına iktidar olmalarını sağlayan oylardan blok blok kopmaları engellemek için yapılıyor.
Bu yazı ile birlikte son beş haftadır,
Çağdaş Develi Gazetesi’nde ki köşemde yayınlanan makalelerden anlaşıldığı üzere Türk Telekom Arena Stadı’nın açılışında ıslıkla yapılan protesto, siyasette çatışma kültürümüzün toplumda ne kadar büyük boyutta yaygınlaştığı gösteren en canlı örnektir.
BENZER HABERLER