Son Dakika
Cumhuriyet’tin ilk yıllarında yeterince özel sektör gelişmediği için yapılan ekonomik yatırımlar devlet tarafından yapılmıştır. Cumhuriyet tarihinin en büyük büyüme hızı %15 ile M. Kemal Atatürk zamanında gerçekleşmiştir. Devlet tarafından emek zahmet milletçe katlanılan fedakârlıkların sonucu yapılan bu yatırımlar hem dışa bağımlılığı azaltmak hem de işsizliğe çare olarak düşünülmüş sosyal amaçlı yatırımlardır.
Atatürk ile başlayan İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Turgut Özal zamanlarında gelişerek devam eden devlet yatırımları, 80 yıl içinde beraberinde özel sektörü de geliştirmiştir. Yeterli sermaye, deneyime, teknolojiye kalifiye iş gücüne kavuşmuş olan özel sektör ile;
Devletin elini ekonomiden çekmesi
Devletin elinde bulunan ekonomik kuruluşları da çalıştırması
Ekonomik ömrü bitmiş kuruluşların yenilenmesi
Devletin ekonomik yükünün hafifletilmesi amaçlanarak özelleştirme başlatılmıştır ve 25 yıldır devam etmektedir.
Özellikle son yedi senede yapılan özelleştirmelerde bir miras yedi gibi davranılarak, adeta “Yeter ki-sat”, “Sat-kurtul” denilmiştir. Başlangıçtaki amaçlardan sapılarak özelleştirmedeki satışlara yabancı firmalar da dâhil edilmiştir. Yerli firmalar rekabet edemez hale gelmiş ve ihaleleri hep yabancı firmalar kazanmıştır. Yabancılarla rekabet şartlarına ayak uyduramayan Türk özel sektörünün irili ufaklı firmaları yurt dışına Mısır’a, Romanya’ya Bulgaristan’a, Çin’e göç temek zorunda kalmıştır. Türkiye’de kalan firmaların çoğu da kapanmaya yüz tutmuştur. Yapılan özeleştirmelerin yerine yenileri konulamadığı için Türk ekonomisi daha çok dışa bağımlı hale gelmiş, üretim azalmış, işsizlik fazlalaşmıştır. Çin ekonomisinin ürettiklerine mahkûm olunmuştur. Bu iktidar döneminde özelleştirme adı altında satılan ekonomik kuruluşların hepsi daha önce ki iktidarlar tarafından yapılmış yatırımlardır.
Geçtiğimiz günlerde izlediğim televizyon programına çıkan bir siyasi parti liderinden yakın zamanda yapılmış bir özelleştirme örneği dinledim. Aynen aktarıyorum. Al sana özelleştirme…
“Tekel idaresinin içki bölümü bir firmaya özelleştirme ile 300 milyon dolara satılıyor, Tekel’in içki bölümünü satın alan firma aradan 6 ay geçmeden bir Amerikan firmasına 900 milyon dolara devrediyor. Dünya tarihinde eşi görülmemiş süratle ve miktarda 600 milyon dolar para kazanıyor.”
Sayın siyasi parti lideri program yöneticisine soruyor;
“Bu yapılan satış özelleştirme mi yoksa bir bölüşme mi?”
Şimdi bende siz okurlarıma soruyorum. Bu satış nasıl bir satış?
Ben anlamadım siz anladınız mı?
BENZER HABERLER