Son Dakika
Milletler arası ilişkiler her konuda menfaate dayalıdır. Bir bakıma al gülüm, ver gülüm ilişkilerdir.
Ülkelerin ekonomik gücü, teknolojik gücü, askeri gücü ve insan gücü ilişkilerdeki menfaat oranını belirler.
Büyük devletler bir verirse en az on alır.
Büyük devletler istediklerini vermekte direnen küçük devletlerin liderlerini ve yönetimlerini parçala-böl- idare et anlayışı ile alaşağı ederler.
Arap baharı rüzgârını çok şiddetli estiren motor gücü, istenilenlerin verilmemiş olmasıdır.
Bakınız Libya’ya onca devlet tepesine binmiş, son kullanma tarihi geçmiş bombaları Libya’ya atıyor. Niçin? Bir dolar bile etmeyecek bombaları Libya’nın yeni oluşacak yönetimine on dolara saydırmak ve verilmeyenleri almak için.
Atılan bombalar ile ölen ölmüş, kalanı ikiye bölünmüş, küçük devlet daha da küçülmüş olunca yeni yönetime “Seni iktidar yapmak için bak binlerce ton bomba attık.
Hadi bakalım sayemizde artık iktidarsın. Şimdi sen de bombaların paralarını öde.” diye baskı kurarlar. Yeni yönetim ödemem diyemez.
Çünkü eski yönetim milyar dolarları bombacı ülkelerin bankalarına yatırmış. Paralar, hesaplar, kâtipler hepsi bu bombacı ülkelerde.
Yeni yönetimlerde ise sadece imza var. İmzalar atılacak, mahsup işlemi yapılacak, milyar dolarların bankadaki yeri bile değişmeyecek, yapılan işlem gereği para sahiplerinin ismi değişecek.
Bazı ülkeler var ki küçük balıkların besili olup olmadığını kontrol eder. Onlara ani ziyaretler yapar. “Dostum, arkadaşım, din kardeşim” der.
Der ve ziyaret sonrası büyük ülkeler o ülkeyi bombalar. “Cuk” diye yutar.
Bazı bu ülkeler büyük balıkların yutarken boğazında kalmasın diye su vererek yutmasını kolaylaştırır. Bazen, yüksek sesle nutuklar atarak başka büyük balıkların yem olmuş küçük balıktan pay almalarını da önler. Baktılar ki ses çıkartan yok yutulacak balık devletleri ziyaret sırasına koyar.
Acaba şimdi sırada hangi ülke var? İyi bir kamuoyu oluşturan ustanız var ise ve gerçekten büyük isen ne kadar kolay değil mi küçük balığı yutmak?
BENZER HABERLER