Son Dakika
Sorulan sorulardan dolayı teşekkür ederim.
Yazımızın bu kadar okunmasına ve ilgi çekmesine doğrusu bende çok memnun kaldım. Çarşıda pazarda gördüğüm bir çok dostlarımdan teşekkür alıyorum.
Siz değerli okuyucularımıza azda olsa faydamız oluyorsa bu benim için büyük bir Nimettir, şunu bilmenizi isterim ki yazılarımı kesinlikle eğitim amaçlı, bilgi amaçlı yazıyorum.
Okuyucularımızdan gelen sorulara cevap vermek ve bilgilendirmek dışında başka bir gayemiz yok.
Ne mutlu bize ki sizler gibi duyarlı okuyucularımız var.
Bu sebeple mümkün olduğu kadar anlaşılsın diye Arapça kelimelerden, Osmanlı’ca olan ağır kelimelerden soyutlayarak Türkçe kelimeler kullanmaya çalışıyorum.
İslam’da Veresiye Ticaret vardır.
Ancak fark koyma konusu hassastır. Veresiyelerde her iki tarafta sözlerinde durmalıdır. Zamanında söz verdiği halde ödenmiyorsa karşı tarafın hakkına tecavüz olur. Gücü yettiği halde ödenmiyorsa haram yemiş olur. Ödünç verilen Ticarette açık konuşmak gerekir. Peşin olursa şu, veresiye olursa şu kadar diye fark koymak caizdir.
Ödünç verilen paralarda eğer seri dönüleceğine inanıyorsanız yardımcı olmanız sadaka vermekten daha çok sevaptır. Eğer inanmıyorsanız vermeniz doğru değildir.
Peygamber Efendimiz (a.s) buyuruyorlarki : Cennete girdim,kapısı üzerinde şunu yazılmış gördüm : Sadakanın sevabı bire ondur. Ödünç vermeninki bire onsekizdir, Dedimki : Ya Cebrail sadakanın sevabı nasıl on oluyorda ödüncün onsekiz oluyor? Cebrail dediki sadaka zengininde,fakirinde eline düşebilir. Ödünç ise ona muhtaç olan kimseden başkasının eline düşmez (1). Borç alan kimsenin gerçekte ödemek niyetiyle olması durumunda Rabbimiz (c.c) kesinlikle kolaylıklar yaratacaktır. Eğer ödememe niyeti ile alırsa hırsızlık yapmış gibi haram olur. Hadisi şerifte borcunu ödemek niyetinde olan hiç bir kul yokturki, Allah tarafından ona bir yardım gelmesin buyuruyor Peygamberimiz (a.s) (2). Borçlu olarak ölen kimsenin yakınları,mevtanın borucunu ödemekte ihmal göstermemelidir. Zira müminlerin Ruhu borcu ödeninceye kadar,borç sebebine takılı kalır (3). Bir kulun, Allah’ın nehyettiği günahlardan sonra Allah katında karşılaşacağı günahların en büyüğü,o adamın üzerinde borç olduğu halde onu ödeyecek bir şey bırakmadan ölmesidir. Buyuruyor Peygamberimiz (a.s) (4). Velhasılkelam ticarette veresiyelerde, ödünçlerde samimi olmak gerekir.
KAYNAKLAR : 1) Teberani, 2) Hakim,
3) Tirmizi ve İbni Mace, 4) Ebu Davud
BENZER HABERLER