Son Dakika
Muharrem’in 10. günü (5 Aralık Pazartesi) Aşure günüdür.
Hicri 1433’e girmiş olacağız, bugünde bir çok hadiseler olmuştur.
Adem (a.s.) ve Havva validemiz o gün yaratılmışlardır.
Yine o gün yakuttan, elmasdan, mercandan, altundan döşeli sarayları, şehirleri sütten, baldan akan ırmakları o cennet hayatını terk ederek Dünya ya indirilmişler.
Dünya ya indirildikleri zaman rivayete göre 400 sene baygın yatmışlar.
Adem (a.s.) bugünki SRİ LANKA topraklarında gözünü açtı baktı ki bambaşka bir alem, cennete benzer hiçbir tarafı yok, dertlerle, kederlerle, sıkıntılarla, hastalıklarla dolu bir dünya, cennet nere bu dünya nere zaten onun için bu alemin adını dünya koymuşlar, Türkçesi ziyade alçak demektir.
Hemen sağ sola baktı Havva validemizi aradı, bir türlü bulamıyordu, göz yaşları dökmeye dualar etmeye başladı, aylarca güneşin battığı yere doğru hem yürüdü hem ağladı hem dua etti, artık takatı bitmiş ne yürüyecek hali nede gücü kalmıştı.
Ellerini açtı o büyük kapıya yalvarmaya başladı. Cennette gezerken Rabbimizin (c.c.) ismiyle yan yana yazılı o ismi hatırladı Peygamber Efendimizin (a.s.) ismiydi.
Yarabbi o zatın yüzü hürmetine bizi kavuştur.
Yarabbi biz nefsimize zulüm ettik, eğer sen bağışlamazsan ve rahmetinle muamele etmezsen elbette ve elbette biz husrana düşenlerden oluruz, diye yalvarıyordu (1)., baktı karşısında Havva validemiz, gözlerine inanamıyordu, sevincinden ağlamaya başladı.
Ta SRİ LANKADAN yürüyüp MEKKE deki Arafat dağında, bugün sembol olarak dikili olan o beyaz taşın bulunduğu noktada Havva validemize kavuştuğu gün, af edildikleri gün AŞURE GÜNÜYDÜ.
Musa (a.s.) firavunun şerrinden yine o gün kurtuldu.
Nemrud a.l. binlerce avanesine odun toplatıp büyük bir harman haline getirip, İbrahim (a.s.) mancığa yatırılıp tam havada uçarken, Rabbimiz velkemal hazretlerinden selam geliyordu: Ey Halilim, benden isteğin varmı? İbrahim (a.s.) selamı getiren Cebrail’e (a.s.) Rabbim c.c. nasıl isterse öyle olsun diyordu.
Bu kadar büyük bir tehlikenin karşısında dahi teslimiyet gösteren Halilini hiç Rabbi (c.c.) yalnız bırakırmı bırakmadıda. Anında yakar dediğimiz o ateşe emir geliyordu: Ey ateş Halilim İbrahime soğuk ve selamet ol (2). Ateş bu emri alınca orası yem yeşil bir bahçe oluverdi.
İşte o gün İbrahim’in (a.s.) kurtulduğu günde AŞURE GÜNÜYDÜ. Yunus (a.s.)da o gün balığın karnından kurtulmuştu.
Süleyman’a (a.s.) yine o gün AŞURE GÜNÜ dünya saltanatı verildi. Nuh (a.s.) Gemisi o gün karaya oturdu.
Hüseyin Efendimiz (r.a.) yine o gün Şehid olmuştur.
Eyyüb (a.s.) dua ederek; Yarabbi bana hastalık isabet etti, sen rahman ve rahimsin (3).diyerek 8 senelik çilesinin bittiği gün yine Aşure Günüydü.
Tabiki bu hadiselerin hepsi büyük hadiselerdir, ve Büyük insanların başına gelmiştir. Aşure gününün esrarı çoktur.
O bakımdan rabbimiz (c.c) katında değeri fazladır.
Bu değerli güne hürmet eden tazimde bulunan mutlaka manevi karşılığını görecektir.
O gün bir çok hadiseler olmuştur. Dünya, Ay, Güneş bütün hayvanat o gün yaratılmıştır, Süleyman’a (a.s) o gün saltanat verilmiştir.
Belkis tacı tahtı ile o gün Süleyman (a.s) huzuruna getirilmiştir. Bugün müsbet ilim daha o noktaya gelememiştir, yani IŞIN yolu ile resimleri sesleri bir mekandan başka bir mekana gönderebiliyoruz, ama cisim ile beraber gönderemiyoruz, ama o gün belkis tacı ile tahtı ile cisim olarak getirilmiştir.
Bunlar Aşure gününde olan hadiselerin bazılarıdır.
Bu bakımdan o güne hürmet etmek için en azından Peygamber Efendimizin (a.s) Hadis-i şeriflerinde Aşure ile ilgili buyurdukları tavsiyelere uyalim.
Aşure günü ORUÇ tutan bir sene oruç tutmuş gibi sevap kazanir, O gün zerre kadar SADAKA veren Uhud dağı kadar sevap kazanır, O gün GUSLEDENLER bir sene boyunca hastalık görmezler, O gün çoluk çocuk için eve ALIŞVERİŞ yapanların RIZKI genişler, O gün on müslümana SELAM veren bütün müslümanlara selam vermiş gibi sevap kazanır.
En azından bu ana maddeleri yapmak kendi menfaatimiz icabıdır.
Aşure günümüz Mübarek olsun.
KAYNAKLAR: 1) Araf Suresi 23 – 2) Enbiyâ Sûresi 69 – 3)Enbiya Suresi 83
BENZER HABERLER