Son Dakika
Bu haftaki “Hayatın İçinden” köşesinde Kırk sayısı veya kavramı hakkında yaptığım araştırmayı paylaşmak istiyorum.
Günlük yaşantımıza baktığımızda kırk sayısı veya kavramını birçok alanda kullanıldığını görüyoruz. 1, 3, 5, 7 gibi rakamların dışında hayatımızda “40 (Kırk)” sayısı neden çok kullanılmış merak ettim. “Bu kırk sayısı ne zaman insan hayatına giriyor ve neden bu kadar farklı ve derin anlamlarla ifade edilmeye çalışılıyor?” diye kendi kendime sordum.
Yaptığım araştırmada kırk sayısının Türk, Altay, Orta Asya ve Ortadoğu ülkelerinin mitolojilerinde, halk arasında ve ayrıca İslam kültüründe kutsal sayı olarak kabul edildiğini, yüklendiği özel anlamlarla halk inanışlarında etkin bir role sahip olduğunu belirledim.
Hemen hemen bütün kültürler sayılarla ilgilenmiştir. Filozoflar da yaşamdaki her şeyi sayı ile açıklamaya çalışmışlardır. Sayıların gizli, ahlaki ve sembolik güçleri olduğunu, dünyanın bile belirli sayısal ilişkilere göre yaratıldığını ileri sürmüşlerdir.
Kırk sayısının özel ve uğurlu bir sayı olduğuna, bazı tabiat varlıklarını temsil ettiğine çok eski çağlardan beri inanılmaktadır. Dinde, matematikte, astronomide, astrolojide, edebiyat ve tasavvufta ayrı ayrı anlamları vardır.
Kırk sayısı veya kavramı ile ilgili örnekler vermek gerekirse, Hz. Âdem yaratılırken hamuru 40 gün bekletilmiştir. Allah, Hz. Âdem’i yarattıktan 40 yıl sonra göklere çıkartmıştır. Hz. Nuh’un gemisinde 40 erkek, 40 kadın ve 40 farklı hayvan bulunmuştur. Hz. Musa, Allah’ın emirlerini Tur Dağı’nda kırk gün kırk gecede almıştır. Hz. Yunus balığın karnında 40 gün kalmıştır. Hz. Davut, 40 gün 40 gece yemek yememiş ve 40 yıl ağlamıştır. Beş vakit namazın, sünnetleri ile birlikte 40 rekât olduğu gibi kırk sayısı karşımıza çıkmaktadır.
Eski doğu ülkelerinde, Hindistan’da ve Türklerde büyük önem taşıyan kırk sayısı, sonradan İslam inançları içerisine girmiştir. Kırk sayısı Kuran’da ve onun hükümlerine dayanan hadislerde de yer almaktadır. Kuran-ı Kerim de 40 sayısının dört yerde geçmesi, Hz. Muhammed’e 40 yaşında iken peygamberlik verilmesi, O’na ilk inananların 40 kişi olması, kişinin malının kırkta birini zekât olarak vermesi gibi kırk sayısının önemi dinsel açıdan önem kazanmıştır. Zaman içerisinde kırk sayısı batıl inançlarda, çeşitli destan ve hikâyelerde de kullanılmıştır.
Dinsel değerler yüklenen ve kutsallığına inanılan kırk sayısı veya kavramı, günlük yaşamımızda birçok konuda hayata geçirilmiş ve çokluk bildirme ifadesi olarak kullanılmıştır. Doğum yapmış kadınların çocukları ile ölüler için doğumdan ve ölümden sonra, 40 gün geçmesi daha sonra şerbet ve lokma dağıtılması ile ‘kırkı çıkmak’ deyiminin kullanılması da 40 sayısının özelliğine olan inançla ilgilidir.
Bir işi yapmakta nazlanan kişiye “Kırk dereden su getirdin”, ya da parası olmayan kişiye “Kırk parasız”, titizlenerek her şeyi en ince ayrıntısına kadar inceleyenlere “Kılı kırk yarıyor” gibi ifadeler kullanılmıştır.
Kırk kavramı, zaman, mekân, para, eşya ve insan ile ilgili olarak ifade edildiği gibi yüklendiği çeşitli anlamlar bakımından dikkat çekici görülmektedir. “Kırk evin kedisi”, “Kırk tarakta bezi olmak”, “Kırkından sonra azmak”, “Kırk gün kırk gece”, “Kırk haramiler” “Kırk parçaya bölünmek”, “Kırk tarakta bezi bulunmak” gibi örnekleri çoğaltabiliriz.
Sonuç olarak kırk sayısı, toplumun duygu ve düşüncelerini, hayallerini, inanışlarını, gelenek ve göreneklerini efsane, destan, masal, hikâye ve şiirlerde sıklıkla kullanıldığını, ona çokluk ve kutsallık anlamı yüklediğini görmekteyiz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
10 Ağustos 2022 Köşe Yazarları
10 Ağustos 2022 Köşe Yazarları
05 Ağustos 2022 Köşe Yazarları
05 Ağustos 2022 Köşe Yazarları