Son Dakika
Sevgili Okuyucularım!
İnsan karakterleri üzerine dair yazılmış kitaplarda yazar ki:
“Kiminle istersen arkadaş ol, ama şu üç kişiden sakın:
1. Aptal, çünkü arkadaş olayım derken sana zarar verir,
2. Kararsız, senin uzun ve sağlam dostluğun nedeniyle kendisine tam güvendiğin anda seni ortada bırakır.
3. Ve yalancı, çünkü senin aklının ucundan bile geçmeyecek bir tarzda, senin aleyhinde bulunacak, sana kıyacaktır; oysa sen ona en ufak güvensizlik belirtisi göstermezsin”.
Toplumumuzda en çok şikâyet konusu olan ve topluma en ok zarar veren davranışların başında ne yazık ki “YALAN” gelmektedir.
Hz. Peygamber: “ Sözünde durmak imanın en önemli rüknüdür” buyuruyor. Bir başka hadisinde ise : “Şaka bile olsa yalanı kesinlikle bırakmadıkça gerçek mümin, imanlı bir Müslüman olamazsınız” diye uyarıyor. Yüce Kitabımız Kur’an: “ Ey İman edenler niçin yapmadığınız şeyi söylüyorsunuz. Yapmayacağınız şeyleri söylemek Allah yanında en büyük günahtır” diye buyuruyor.
Hz. Peygamber şu üç durum kimde bulunursa münafık olur diyor: “Söz verdiği zaman sözünde durmaz; konuştuğu zaman yalan söyler, kendisine güven duyulduğunda ihanet eder”.
Bir ayeti kerimede şöyle geçer: “Yemin edip duran, aşağılık, herkesi kınayan, söz götürüp getiren, hayra, iyiliğe engel olan, saldırgan, günahkâr, kaba, ayrıca kötülükle damgalı hiçbir kişiye itaat etme
( Kalem Suresi/68:10-13).
Hz. Peygambere bir gün bir sahabe tarafından bir soru yöneltildi:
“ – Mümin cimri olabilir mi?
– Olabilir.
– Gevşek olabilir mi?
– Evet olabilir
– Peki, yalancı olabilir mi?
– Hayır, asla, kesinlikle olamaz. İman ile yalan bir bedende
– bulunamaz.” İnsan durmadan yalan söylerse kalbinde siyah lekeler meydana getirir, öyle ki kalbi iyice kararır ve Allah nezdinde yalancılar arasına yazılır. O nedenle doğruluktan ayrılmayınız. Çünkü doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür”. Tüm dinler ve tüm filozoflar, bir ulusun, bir toplumun yükselmesini, medeni bir toplum olmasını o toplumda yaşayan insanların doğru ve dürüst olmaları ile özdeşleştirmişlerdir. Yalanın, hilenin ve güvensizliğin egemen olduğu uluslar ve topluluklar ise ya geriliğin, açlığın ve sefaletin boyunduruğu altında ezilmişler ya da yok olmaya mahkûm olmuşlardır.
– Unutmayalım ki yaşamını yalan ve dolan sözcüğü üzere bina edenlerin ne duaları ne imanları makbuldür.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
13 Şubat 2025 Köşe Yazarları
13 Şubat 2025 Köşe Yazarları
07 Şubat 2025 Köşe Yazarları
07 Şubat 2025 Köşe Yazarları