Son Dakika
Değerli Okurlar!
Hz. Peygamberin vefatından önce telaffuz ettiği son sözleri bundan önceki yazımda arz etmiştim. Yazdıklarım kaynaklarda zikredilen ve gerçeğe en yakın kabul edilen rivayetlerdi. Bu gün ki yazımda ise Rasulullah (s.a.v)’ vefatından hemen sonraki, cenazesi kaldırılmadan önceki hadiseleri sunmaya çalışacağım.
Rasulullah vefatı edip son nefesini verince Medine Müslümanları yani Ensar koşup Benu Saidelerin avlusunda Sakife denilen yerde Saad b. Ubadenin başkanlığında toplandılar. Medinelilerin bir kısmı Kayle oğullarından Yesrib’li biri tarafından yönetilmesinin gerektiğini düşünüyordu. Çoğu da Saad b. Ubade’ye biat etmek istiyordu.
Bu sırada Hz. Ali, Talha ve Zübeyr çok üzüntülü bir halde cenazenin bulunduğu Hz. Aişen’in evine gittiler. Diğer muhacirler ise Hz. Ebu Bekir’in yanına gittiler. Bu sırada bir sahabe Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in yanına gelerek önemli bir haber getirdiğini söyler.” Medineliler (Ensar) Beni Saidelerin avlusunda (Sakife) Saad b. Ubade’nin başkalığında toplamıştır. Eğer yönetime talipseniz durum ciddiyet kazanmadan onların yanına gidiniz”.
Hz. Peygamber henüz defnedilmemişti. Vefat ettiği evinde duruyordu. Defin hazırlığı bile yapılmamıştı. Bunun üzerine Hz. Ömer Hz. Ebu Bekir’e: “ Kardeşlerimiz Ensar’ın yanına gidelim ve ne yapmak istediklerine bakalım”dedi. Amaçları Müslümanların muhtemel bir ayrılığa düşmemeleriydi.
Hz. Ömer ile Hz. Ebu Bekir Beni Saidelerin avlusuna doğru hızlı bir şekilde yanlarında muhacirlerden ve Medinelilerden birkaç sahabe olduğu halde toplantı mahalline giderken yolda Uveym b. Saide ile Maan b. Adi el Aclani adındaki sahabe ile karşılaştılar. Bu iki sahabe Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer’e bir kavga çıkar endişesiyle kendilerini vazgeçirmeye çalıştılar. Hz. Ömer ısrar etti, Hz. Ebu Bekir’i ikna etti ve birlikte “Sakifé de toplanmış olan Ensar’ın yanına gittiler. Medinelilerı Saad bi Ubadenin başkanlığında toplanmışlardı.
O sırada Medine’li bir sahabe de ashaba konuşma yapıyordu. Konuşmasında Mekke Muhacirlerinin de aleyhinde bulunuyor, onları bütün idareyi ve hâkimiyeti ellerine geçirmek istediklerini, Medineliler tarafından İslam’a verilen hizmeti tanımamazlığa geldiklerini söyleyerek onları suçluyordu. Hz. Ömer dayanamayıp şiddetle konuşmayı reddederek cevap vermek istedi. Fakat daha ihtiyatkâr ve daha mülayim olan Hz. Ebu Bekir kendisini teskin ederek konuşmayı kendisinin yapacağını kabul ettirdi. Hz. Ebu Bekir sakin ve gayet iltifatkar sözlerle konuşmaya başladı. Medinelilerin İslam’a ve onun Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v)’e gösterdikleri büyük ilgiye, Muhacirlere kapılarını açarak unutulmaz misafirperverlik gösterdiklerin, İslam’ın yayılmasında Medine’nin bir merkez olduğunu ve bunda tüm Medinelilerin payı olduğunu söyleyerek ortalığı teskin etti.
Sonra da esas konuya yani biat edilecek kişiye getirdi ve Arapların yalnız seçilmiş Kureyişli bir Arap’ın etrafında birleşeceğini, hüküm ve nüfuzun ancak kureyşli bir Arap’ın sağlayacağını, barışın ancak böyle sağlanacağını gayet sarih bir şekilde izah etti.
Sonra da orada bulunan Hz. Ömer veya Ebu Ubeyde el-Cerrah’a sadakat ve yeminle biat etmeleri ısrarla vurguladı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
14 Mart 2025 Köşe Yazarları
14 Mart 2025 Köşe Yazarları
14 Mart 2025 Köşe Yazarları
06 Mart 2025 Köşe Yazarları