logo

Hz. Peygamber’in Hastalığına Dair Rivayetler (5)

Hicretin on birinci yılının Rebiu’l-Evvel ayının Pazartesiye denk gelen on ikinci günü idi: yani miladi 632 Haziranın sekizinci günü.
O sabah erkenden Hz. Peygamberin ateşi düştü ve çok güçsüz olmasına rağmen ezan okununca Mescide gitmeye karar verdi. Mescide açılan perde kaldırıldı. Rasulullah’ın Hz. Aişe’nin evinin kapısının yanında ayakta durduğu görüldü. O sırada namaz kılmakta olan cemaat Peygamberi görmekten mütevellit sevinçlerinden neredeyse namazı bırakacaklardı. Fakat Rasulullah onlara devam etmelerini işaret etti. Bir süre onları seyretti ve namazlarındaki içtenliği görünce yüzü sevinçten parlıyordu.
Enes b. Malik diyor ki: “Rasulullah’ın yüzünü o andaki kadar hiç böyle güzel görmemiştim.” Hz. Ebu Bekir Rasulullah Mescide geldiğinde namazı kıldırıyordu.
Peygamberin huzurundan mütevellit ashaptaki heyecanı hissedince mameti Rasulullaha teslim edecek gibi oldu. Fakat Rasulullah devam etmesini işaret ederek namazını bitirmesini istedi. Bazı rivayetlerde Rasulullah’ın Hz. Ebu Bekir’in arkasında durarak oturduğu yerden namazını tamamladığı zikredilmektedir.
Hz. Peygamber Fadıl ve Sevban’ın yardımıyla Hz. Aişe’nin odasına döndü. Hz. Ali ve Hz. Abbas da oraya kadar peşlerinden gittiler fakat çok kalmadılar. Dışarı çıktıklarında oradan geçen bazı sahabeler Hz. Ali’ye, Hz.Peygamberin nasıl olduğunu sordular. Hz. Ali de :“ Allah’a hamdolsun durumu iyi “ dedi. Fakat soranlar gittikten sonra Hz. Abbas, Hz. Ali’nin elini tuttu ve “: Yemin ederim ki, kabilemden adamaların yüzlerinde gördüğüm gibi Allah’ın Rasulünün yüzünde de ölümü fark ettim. Gidelim ve onunla konuşalım. Eğer hüküm /idari görev bizim üstümüze yüklenecekse, ondan insanlara bize iyi davranmalarını söylemesini isteyelim” dedi. Fakat Hz. Ali sormam, çünkü hâkimiyeti bizden o alırsa, ondan sonra asla kimse onu bize vermez” dedi.
Hz. Peygamber(s.a.v.) odasında başını Hz. Aişe’nin göğsüne dayamış halsiz bir şekilde yatıyordu. Bu sırada Hz. Aişe’nin kardeşi Abdurrahman elinde bir misvak ile odaya girdiğinde Aişe(r.a) Hz. Peygamberin kendisinden sanki misvağı istiyormuş gibi baktığını gördü.
Misvağı kardeşinden aldı ve yumuşatmak için çiğnedi. Daha sonra Peygambere verdi. O da güçsüzlüğüne rağmen yavaş yavaş dişlerini misvakladı. Sonra yorgun bir halde misvağı yere bıraktı. Hastalığı her an artıyordu. Hz. Aişe Rasulullah’ın kendisine gittikçe daha ziyade yaslandığını hissediyordu. Rasulullah (s.a.v) başını Hz. Aişe’nin dizlerine dayamıştı. Hz. Aişe Rasulullah’ın gözlerine baktı. Gözlerini semaya doğru kaldırdığını ve vasiyeti hakkında karışık bir şeyler söylemek istediğini gördü. Hz. Aişe Hz. Peygamberin kendisine daha önce şöyle dediğini hatırladı: “Hiçbir peygamber cennetteki yeri gösterilmeden ve yaşamakla ölmek arasında bir seçim kendisine sunulmadan ölmez”. Hz. Aişe şimdi bunun yerine geldiğini anladı. Tam bu sırada Hz. Aişe Rahmet Peygamberi Hz. Muhammde (s.a.v)’in: “ Cennette buluşmak üzere” dediğini duydu. Bu cümleler ondan duyduğu son kelimelerdi. Hz. Aişe yavaş yavaş Rasulullah’ın başını bir yastığa koydu ve kendisi de eşlerine haber göndererek ağlamaya başladı. (Devam edecek)

Share
1.308 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

1+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KAHRAMANLIK

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Kahramanlık, insanlık tarihi boyunca saygı duyulan ve aranan bir özelliktir. Farklı kültürlerde ve zamanlarda farklı şekillerde tanımlanmış olsa da kahramanlık özünde cesaret, özveri ve başkaları için fedakârlık yapma isteği ile ilişkilidir. Kahramanlık, cesaret, fedakârlık, özveri ve olağanüstü başarılarla tanımlanan bir kavramdır. Kahramanlık, toplumun veya bir bireyin güçlü değer yargılarını sergileyerek belirli bir amacı veya ideali gerçekleştirme çabasıdır. “Kahraman” sözcüğü Türkçeye, Farsçadan girmiştir. Kahramanlık genellikle zorlu k...
  • Develi’de Kuvâ-yi Milliye Harakatının İlk Kıvılcımını Yakan Posta Görevlisi

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Develinin ilk atlı posta nakil arabası. Develi'de lojistik posta hizmetlerinin öncüsü Aşşa Everekli Arabacı Mevlüt Efendi posta ve telgraf idaresinden aylık otuz dokuz liraya EVEREK postasının ihale ile almış olup; Pazar, Salı, Perşembe günleri haftada üç gün akşamdan Everek'ten yola çıkar Yavaş ve İncesu istikametinden Kayseri'deki Sivas Hanı'nda (Kiçikapı'daki Sivas Oteli) birkaç saat kestirir (uyur). Posta idaresinin açılması ile EVEREĞİN posta torbasını alır. Esnafın ismariçini de (siparişini alır) toplar ve düşer yola. Ambar, İncesu, Yava...
  • ORUÇ İBADETİ VE BİZE KAZANDIRDIKLARI

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Oruç kelimesi dilimize Farsçadan geçmiştir. Arapçısı ''savm'' veya ''sıyam'' dır. Sözlük anlamı; bir işten kendini tutmak, nefsini engellemektir. Bu iki kelime ve türevleri Kur'an-ı Kerimde on dört yerde geçer. Orucun İslam dinindeki terim anlamı ise; tanyerinin ağarmasından (fecrin doğmasından) güneşin batmasına kadar oruç tutmaya niyet ederek ve oruçlu olduğunu bilerek yemekten, içmekten ve cinsi temastan uzak durmaktır. Oruç, İslâm’ın beş şartından biridir. Ramazan orucunun farziyeti Kitap, Sünnet ve icma-i ümmet ile sabittir. Orucun farz...
  • YAPAY ZEKÂ NEDİR?

    06 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Yapay zekâ (YZ) veya İngilizce adıyla Artificial Intelligence (AI), makinelerin insan benzeri zekâ görevlerini gerçekleştirebilme yeteneğidir. Bu görevler arasında öğrenme, problem çözme, karar verme, algılama, dil anlama ve üretme gibi bilişsel (Zihinsel) işlevler bulunur. Kısacası, yapay zekâ, bilgisayarların ve makinelerin "düşünmesini" ve "davranmasını" sağlayan bir teknolojidir. En basit şekilde belirli görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgileri yineleyerek kendilerini geliştirebilen sistemler olar...