logo

Hz. Peygamber’in Hastalığına Dair Rivayetler (4)

İbn Abbas(r.a.) Hz. Peygamberin hastalığının şiddeti arttığında onu son kez Mescitteki Minbere kadar götürdüğünü ve müminlere bir hutbe irad ettiğini, hutbesinde de şunları söylediğini rivayet eder: “ Ashabım, haksızlık ettiğim kimselerden haklarını istemelerini talep ediyorum. “ Kin ve düşmanlık benim tabiatımda yoktur. Böyle bir fikir beslemem de. Ben de olan hakkını isteyen kimse içinizde en çok sevdiğim kimsedir. Bunun üzerine mescitte bulunan birisi ayağa kalkarak üç dirhem alacağı olduğunu ve bunu iade etmesini istedi. Hz. Peygamber derhal bunun ödenmesini istedi. Hz. Peygamberin konuşması üzerine mescitte bulunanlardan birçoğu da Rasulullaha karşı yaptıkları kabahatlerini itiraf ettiler. Hz. Peygamber hepsi için mağfireti ilahîyeyi istirham etti. Mescitte söz almak isteyenler olduğunda Hz. Ömer hiddetlendiği zaman Rasulullah(s.a.v) tebessüm ederek şu sözleri söyledi: “ Ömer benimle beraberdir, ben de Ömerler beraberim. Benden sonra hakikat nerede bulunursa bulunsun, Ömer ile beraber olacaktır”.
Hz. Ebu Bekir’in İmamete geçirilmesi
Hz. Peygamberin hastalığı arttığında ve konuşmada zorlandığı sırada cemaate imamlık yapamayacağını hissettiğinde hanımlarına: “ Ebu Bekir’e namazlarda imamlık etmesini söyleyin” dedi. Fakat Aişe(r.a.) Peygamberin yerini almasının babasını çok üzeceğinden korktu: “Ey Allah’ın Resul’ü” dedi. “Ebu Bekir çok duygulu ve ince ruhlu biridir, senin yerine geçecek olursa herkesin itaatini temin edemeyecek ve eleştir alacaktır. Sesi de gür değildir, hem Kur’an okurken çok ağlar”. Hz. Peygamber sanki onu hiç dinlememiş gibi: “Ona namazı kıldırmasını söyle “ dedi. Hz. Aişe tekrar denedi, bu kez Hz. Ömer’e görevi vermesini, istedi. Fakat Hz. Peygamber tekrar: “ Ebu Bekir’e namaz kıldırmasını söyle” dedi. Hz. Aişe Hz. Ömer’in kızı ve Hz. Peygamberin hanımı Hz. Hafsa’nın yüzüne bakarak onun da bir şeyler söylemesini, kendisine destek olmasını ima etti. Bu duruma üzülen Rasulullah (s.a.v.) onları şu sözleriyle susturdu: “ Siz Yusufun yanındaki kadınlar gibisiniz.” (Yusuf Peygamberin yanındaki kadınları kastediliyor).” Ebu Bekir’e namazda insanlara imamlık yapmasını söyle” dedi. Bırakın suçlayan hata araştırsın, haris olan da arzulasın. Yoka Allah ve müminler buna sahip olmayacaklar.” Hz. Peygamber son cümleyi üç kez tekrarladı ve hastalığının geri kalan kısmında namazları hep Hz. Ebu Bekir kıldırdı. Kaynaklar Hz. Ebu Bekir’in imamlık ettiği zamanı üç gün olarak yani on beş vakit namaz kıldırdığını zikrederler.
Resulullah seferde bulunduğu zamanlar Medine’de başkaları imamlık ederdi. Ancak kendisi hazır bulunduğu vakit hiç kimse imamlık etmezdi. Bu bağlamda ilk defa olarak Hz. Peygamber Ebu Bekir’i kendi yerine imam olarak tayin etmiş oluyordu.(devam edecek)

Share
1.373 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

1+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KAHRAMANLIK

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Kahramanlık, insanlık tarihi boyunca saygı duyulan ve aranan bir özelliktir. Farklı kültürlerde ve zamanlarda farklı şekillerde tanımlanmış olsa da kahramanlık özünde cesaret, özveri ve başkaları için fedakârlık yapma isteği ile ilişkilidir. Kahramanlık, cesaret, fedakârlık, özveri ve olağanüstü başarılarla tanımlanan bir kavramdır. Kahramanlık, toplumun veya bir bireyin güçlü değer yargılarını sergileyerek belirli bir amacı veya ideali gerçekleştirme çabasıdır. “Kahraman” sözcüğü Türkçeye, Farsçadan girmiştir. Kahramanlık genellikle zorlu k...
  • Develi’de Kuvâ-yi Milliye Harakatının İlk Kıvılcımını Yakan Posta Görevlisi

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Develinin ilk atlı posta nakil arabası. Develi'de lojistik posta hizmetlerinin öncüsü Aşşa Everekli Arabacı Mevlüt Efendi posta ve telgraf idaresinden aylık otuz dokuz liraya EVEREK postasının ihale ile almış olup; Pazar, Salı, Perşembe günleri haftada üç gün akşamdan Everek'ten yola çıkar Yavaş ve İncesu istikametinden Kayseri'deki Sivas Hanı'nda (Kiçikapı'daki Sivas Oteli) birkaç saat kestirir (uyur). Posta idaresinin açılması ile EVEREĞİN posta torbasını alır. Esnafın ismariçini de (siparişini alır) toplar ve düşer yola. Ambar, İncesu, Yava...
  • ORUÇ İBADETİ VE BİZE KAZANDIRDIKLARI

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Oruç kelimesi dilimize Farsçadan geçmiştir. Arapçısı ''savm'' veya ''sıyam'' dır. Sözlük anlamı; bir işten kendini tutmak, nefsini engellemektir. Bu iki kelime ve türevleri Kur'an-ı Kerimde on dört yerde geçer. Orucun İslam dinindeki terim anlamı ise; tanyerinin ağarmasından (fecrin doğmasından) güneşin batmasına kadar oruç tutmaya niyet ederek ve oruçlu olduğunu bilerek yemekten, içmekten ve cinsi temastan uzak durmaktır. Oruç, İslâm’ın beş şartından biridir. Ramazan orucunun farziyeti Kitap, Sünnet ve icma-i ümmet ile sabittir. Orucun farz...
  • YAPAY ZEKÂ NEDİR?

    06 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Yapay zekâ (YZ) veya İngilizce adıyla Artificial Intelligence (AI), makinelerin insan benzeri zekâ görevlerini gerçekleştirebilme yeteneğidir. Bu görevler arasında öğrenme, problem çözme, karar verme, algılama, dil anlama ve üretme gibi bilişsel (Zihinsel) işlevler bulunur. Kısacası, yapay zekâ, bilgisayarların ve makinelerin "düşünmesini" ve "davranmasını" sağlayan bir teknolojidir. En basit şekilde belirli görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgileri yineleyerek kendilerini geliştirebilen sistemler olar...