logo

Hallac ve Teorik Düşüncenin Başlangıcı :

Hallac-ı Mansur
Mansur oğlu Ebu’l-Muğiys Hüseyın Hallac 858’de Tur ilinde doğdu, 922’de Halife Muktedir’in buyruğu üzerine Bağdat’ta öldürüldü. Ataları Zerdüşt inançlarına bağlıydı. Ülkesinde ardı arkası gelmeyen mezhep çekişmeleri yüzünden, küçük yaşta uzun süren gezilere çıktı. Vasıt, Tustar, Basra illerini dolaştı, oralarda öğrenim gördü. O dönemin ünlü bilginlerinden Sehl et-Tuseari, Emir Mekki’den tasavvuf bilgileri edindi. Bir süre içe kapalı, topluluklardan uzak, düşünceli bir yaşam sürdükten sonra kendini tasavvufa verdi. Kendini eğitmek, özünü olgunlaştırmak amacıyla, duygusal eğilimlerinden arınmaya çalıştı. Aralıklı olarak iki kez hacca gitti, bu arada Kudüs’e uğradı, oradaki kutsal yerleri gezdi. Ahvaz, Kumm, Talakan illerinde, halkı din, tasavvuf konularında aydınlatmak için, gezilere çıktı, kendi görüşlerini açıklamaya çalıştı. Daha sonra Haten, Keşmir, Turfan illerini dolaştı. Her gittiği yerde düşüncelerini açıkladı, 900’de ikinci kez hacca gidişinde, orada toplanan halka, kendisini aşağılamaları, yermeleri, kötülemeleri için açıkça yakardı. Bir süre daha değişik yörelerde dolaştıktan sonra Bağdat’a gelerek, çevresinde toplananlara “Ben Tanrı’yım” anlamına “ene’l-Hakk” demeye başladı. “Enel-Hak”kı cezbe halinde, telaffuz ettiğinden dolayı asılmasına sebep olan ve tasavvuf ehlince makul sayıla gelen söz, gerçekten “Ben Allah’ım! Demek midir? Hallaç’a göre “çokluk” bir görünüştür, “Bir” in değişik biçim-niteliklerde yansımasıdır. Bu “Bir” de Tanrı’dır. Ancak evren ve insan bu “Bir”in dışında değil, içindedir, onunla özdeştir. Bu nedenle insanın “Ene’l-Hak” demesi doğrudur, gereklidir. İnsan konuşan, dolaşan, düşünen, sevilen, gülen, üzülen, öfkelenen bir tanrı’dır. Tanrı’nın bütün nitelikleri insanda, insanın bütün özellikleri Tanrı’da, evrende bir birlik, bütünlük içindedir. Ölüm gerçek değildir, bir değişmedir, bir görünüştür. Bundan dolayı, “kişinin ölümü yaşamında, yaşamı ölümündedir”.
Tasavvuf bilginlerinden birçoğunun, Hallacın bu sözünü benimsemiş olmaları, birçok mutasavvıf şairlerin Nesimi gibi dillerinden düşürmemeleri onu, ikinci manaya hamletmelerinden veya deyişi cezbeye bağlamalarından ileri gelse gerektir. Nitekim mutasavvıflar “Hakkın” şu anlamları olduğunu söyleyerek “ Enel Hakk” sözünün yanlış olmadığını dile getirmişlerdir:
1.“Esmâ-i Hüsnâ”dan, Allah’ın Kur’an-ı Kerimde zikredilen 99 isminden biridir. Bu takdirde”Enel Hak”: “Enallah”-Ben Allah’ım demektir ki aklı başında biri tarafından söylenilmesi halinde cezayı gerektirmiş olması yerindedir. Cezbe halinde söylenmiş ise lehte bir meziyettir.
2. Bâtılın zıddıdır. Bu takdirde “hak”: gerçeğe uygun demek olur; “Enel-Hak” da “Ben Allah’ım” manasına gelmez, “ Ben, bâtıl değilim” sözünün muhalif mefhumla ifadesi şekline girer.
(Devam edecek)

Share
1.524 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

1+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KAHRAMANLIK

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Kahramanlık, insanlık tarihi boyunca saygı duyulan ve aranan bir özelliktir. Farklı kültürlerde ve zamanlarda farklı şekillerde tanımlanmış olsa da kahramanlık özünde cesaret, özveri ve başkaları için fedakârlık yapma isteği ile ilişkilidir. Kahramanlık, cesaret, fedakârlık, özveri ve olağanüstü başarılarla tanımlanan bir kavramdır. Kahramanlık, toplumun veya bir bireyin güçlü değer yargılarını sergileyerek belirli bir amacı veya ideali gerçekleştirme çabasıdır. “Kahraman” sözcüğü Türkçeye, Farsçadan girmiştir. Kahramanlık genellikle zorlu k...
  • Develi’de Kuvâ-yi Milliye Harakatının İlk Kıvılcımını Yakan Posta Görevlisi

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Develinin ilk atlı posta nakil arabası. Develi'de lojistik posta hizmetlerinin öncüsü Aşşa Everekli Arabacı Mevlüt Efendi posta ve telgraf idaresinden aylık otuz dokuz liraya EVEREK postasının ihale ile almış olup; Pazar, Salı, Perşembe günleri haftada üç gün akşamdan Everek'ten yola çıkar Yavaş ve İncesu istikametinden Kayseri'deki Sivas Hanı'nda (Kiçikapı'daki Sivas Oteli) birkaç saat kestirir (uyur). Posta idaresinin açılması ile EVEREĞİN posta torbasını alır. Esnafın ismariçini de (siparişini alır) toplar ve düşer yola. Ambar, İncesu, Yava...
  • ORUÇ İBADETİ VE BİZE KAZANDIRDIKLARI

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Oruç kelimesi dilimize Farsçadan geçmiştir. Arapçısı ''savm'' veya ''sıyam'' dır. Sözlük anlamı; bir işten kendini tutmak, nefsini engellemektir. Bu iki kelime ve türevleri Kur'an-ı Kerimde on dört yerde geçer. Orucun İslam dinindeki terim anlamı ise; tanyerinin ağarmasından (fecrin doğmasından) güneşin batmasına kadar oruç tutmaya niyet ederek ve oruçlu olduğunu bilerek yemekten, içmekten ve cinsi temastan uzak durmaktır. Oruç, İslâm’ın beş şartından biridir. Ramazan orucunun farziyeti Kitap, Sünnet ve icma-i ümmet ile sabittir. Orucun farz...
  • YAPAY ZEKÂ NEDİR?

    06 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Yapay zekâ (YZ) veya İngilizce adıyla Artificial Intelligence (AI), makinelerin insan benzeri zekâ görevlerini gerçekleştirebilme yeteneğidir. Bu görevler arasında öğrenme, problem çözme, karar verme, algılama, dil anlama ve üretme gibi bilişsel (Zihinsel) işlevler bulunur. Kısacası, yapay zekâ, bilgisayarların ve makinelerin "düşünmesini" ve "davranmasını" sağlayan bir teknolojidir. En basit şekilde belirli görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgileri yineleyerek kendilerini geliştirebilen sistemler olar...