Son Dakika
Şimdi elimde 2018’de, Hrant Dik Vakfı’nın yayınlarından Ermeni Kültür Varlıklarıyla Develi adlı eseri dikkatlice okudum. Bu eser Develi Ermenileri üzerinde yazılmış, müstakil tek eserdir. Yine eseri okuyunca gördük ki Develi’den başka ülkelere göçenlerden bazıları önemli hatıralar ve monografiler yazdıklarını görünce çok sevindim. Ama unutmayalım ki bu yazarlarımızın ne kadar tarafsız yaklaşma olursa olsun, yeri geldiğinde tarafsızlıklarını da kaybettiklerini bilerek, bu eserleri okuyacaksınız! Sabırla.
Her ne ise. Bu sütunlarda, Everek Ermenileri üzerine yazdığım bazı yazılarımızın bu kitapta kaynak olarak kullanıldığını görünce çok memnun oldum. Hrant Dink Vakfı yayınları arasında, Sivas ve Malatya da ayrı kitaplarda “Ermeni Kültür Varlıklarıyla “başlığı ile bir set olarak yayınlandı.
Biz Müslümanlardan kısa bir dönem önce MS.995-1010 tarihleri arasında Van’ın şimdiki Everag/Gürpınar ilçesinden, Bizanslılar tarafından : Siz Gürcülerle birleşip Bizans ordusunu arkadan vuruyorsunuz, diyerek tehcire tabi tutulup bir kısmı o zamanki Develi’nin Süryanice adı Gabadonya adı verilen yere gelenlerdir.
Sonradan buraya Ermenilerden kısa bir süre sonra gelen Dev Ali veya Seyyid Emir Ali komutasındaki Develi aşireti Yukarı Develi’ye geldiğinde Rumları buldular. Onları yenip, Zengibar kalesini ele geçirdiler. Buraya yerleşip Develi adını verdiler. Bu gün Anadolu coğrafyasında on iki adet Develi köyü vardır. Bu konuyu Türk tarihçileri belgelere dayanarak açıklarken okuduğum kitap da Ermenilerin Develi’ye gelişleri 650 yıl önceye tarihlendirmektedirler. Bu tarihî gerçeğe aykırıdır. Rumlardan bir kısmı İstanbul ve civarına göçerken bir kısmı da Develi Ovasının sulak bir yerine inerek Horminots/Aya Kostan/ Reşadiye adını verdiler.
Fenese, kitaptan aldığımız bilgilere göre “..Yukarda zikredilen tarihten yaklaşık 200 sene sonra, Feneseliler Konya taraflarından göç edip buraya gelip yerleşmişlerdir….Vadinin yukarı tarafında….yukarı doğru ilerleyerek ev yapmaya başladılar ….Surp Toros adında bir kiliseleri, Rupinyan adında bir okulları ,çarşı içerisinde bir çok dükkanları vardı.(s.44).Ermeniler yerleşim yerleri şöyle gösterilir: Fenese Ermeni (1. Aşağı Mahalle, 2.Yukarı Mahalle. )
Everek ‘te ise (1.Kilise, 2.Tekuşe,3.Su, 4.Kasapoğlu mahalleleri) mevcuttur. Everek Ermeni mahallerinde 1000 haneden oluşmaktaydı, şimdi ise 30 hane mevcuttur.…Fenese 800 haneye sahipken ,ş,mdi 150 hane var..
Everek’in sadece kumaş ve bakkaliye satılan 150 dükkanlık çarşısı Yoğurt Pazarı olarak anılır…Fenese ise birinci sınıf çarşıya sahiptir. ..s.44)”
İlbe konusunda şu bilgi verilir: ”…Haç Dağı çıkışındadır. Surp Asdvadzadzin adında bir kaya kilisemiz vardır.150 yıl evvel Haçından gelen , yaklaşık 100 hane göçmen oray yerleşmiş….Everekli Kalfaların Garabet Sırpazan buraya geldiğinde bu kilise ile ilgilendi…Okul için iki üç oda inşa ettirdi Everek ve Fenese’den ,her Çarşamba bu kiliseye adak için adak ziyarete gidilirdi. s.46-48)”
İşte Ermeniler ta ki isyan hareketlerine girişinceye kadar Türklerle barış içerisinde yaşamışlardır. Ermeni kültüründen yıllar içerisinde her yıl uygulanan bir geleneksel bir şenlikleri vardır: vardır: Bunlardan en önemlisi: Haç Dağı Yarışı.
Kitaptan aldığımız bilgilere göre Ermenilerin : Dzinuntlar (Noel), Zadikler (Paskalya) adlı iki önemli bayramları vardır. Ermeniler eskiden beri Fenese, İlbe ve Everek bölgelerine yerleşmişlerdir. İşte üç bölgenin en önemli şenliği ise yukarda andığımız Haç Dağı Yarışı şenliğidir.
Haç Dağı Yarışı, Develi bağlarında üzümlere Ağustos ayında alaca düşünce yapılır..Bu o zamanlar önemliydi. Çünkü üzüm ve şırasından yapılan ticari malzemeler ticarî hayatımız için önemliydi. Türklerde ise sergilik zamanı menteş yemeği şöleni yapılırdı. Bir patlıcan yemeği …Ama uygulandığı zaman İstanbul ve Ankara başta olmak üzere buralarda bulunanlar bağlara davet edilir çoğu payton / yaylılarla ve temiz elbiseleriyle gelirler, etler dallarda sallanır, halılar üzerine oturulurdu. Gramofonlarda plaklar çalardı. Cirit oynanır, güreşler tutulurdu!
Gelelim Haç Dağı Yarışı’na. Bu konuda kitapta şu bilgiler var:”Ağustos’ta, Asdvadzadzin (Meryem Ana)Yortusu’nun Cumartesi akşamı, Everek’in doğusunda, Fenese’nin güneyinde bulunan ve Haç Dağı olarak adlandırılan küçük bir dağa tırmanır, orada ateş yakardık. Everekliler bir yanda, Feneseliler diğer tarafta…Herkes ateşi görmek için damlara çıkardı. Halk dam üzerinde uzun sopalarla meşaleler hazırlar,küçük çocuklar” Haç ağacı yanıyor !”diye bağırırlardı. Türkler de bize eşlik eder o günü kendilerine özel kılar “çıra yandı”derlerdi.
Everekliler o gün Erciyes Dağı’na çıkar ,orada da ateş yakardı s.46”
Develi kültüründe iki ayrı milletin birleştirici ortak kültüründen bir sayfadır. Ama her millet te kaderini yaşar!
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
06 Aralık 2019 Köşe Yazarları
06 Aralık 2019 Köşe Yazarları
29 Kasım 2019 Köşe Yazarları
29 Kasım 2019 Köşe Yazarları