Son Dakika
Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olan esnaf ve sanatkârlar, devlete yük olmadan, kendi emeğini küçük sermayesi ile birleştirerek işini kurup ailesini geçindirmekte, yanında işçi çalıştırarak istihdam yaratmaktadır.
Ülkemizin en yaygın ve en fazla üyesine sahip olan esnaf ve sanatkârlar, 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu ile kurulmuş kamu kurumu niteliğine haiz meslek kuruluşunda hizmet veren kişilerdir.
Zanaatkâr ve küçük ticarethane sahipleri esnaf olarak anılmaktadır. Esnaf kelimesi Arapçadan türemiş olup Türkçe karşılığı sınıf, zümre olarak karşımıza çıkmaktadır. Esnaf, bağımsız çalışan, yaptığı iş sermayeden ziyade kol ve beden gücüne dayanan girişimciler olarak tanımlanmaktadır.
Sanatçı ise, herkesin duyduğunu, herkesin gördüğünü, herkesin hissettiğini, herkesin düşündüğünü farklı şekilde duyan, farklı şekilde gören, farklı şekilde hisseden, farklı şekilde yorumlayan, farklı şekilde yansıtan kişidir. Kısaca sanatçı, duyulmayanı duyan, görülmeyeni gören ve bunlara kendi yorumlarını katan kişidir.
Sanat yapıtının benzeri yoktur, biriciktir. Zanaat eserinin ise pek çok benzeri vardır. Zanaatkâr aynı ürünü birçok kez tekrarlar. Sanatkâr ise her defasında özgün bir eser ortaya koymaya çalışır. Sanatçı yeteneğiyle doğar, zanaatçı bu becerisini sonradan kazanır.
Ülke genelinde farklı sektörlerde faaliyet gösteren yüzbinlerce esnaf bulunmaktadır. Bu esnaflara örnek verilmek gerekirse, gıda sektöründe faaliyet gösteren esnaflar, marketler, bakkallar, kasaplar, manavlar, pastaneler ve lokantalar gibi işletmeleri sayabiliriz. Ayrıca, giyim sektöründe faaliyet gösteren esnaflar, tekstil ürünleri satan veya imal eden küçük işletmeler, butikler, giyim mağazaları ve terziler gibi işletmelerde bulunmaktadır. Diğer esnaflar arasında oto tamircileri, marangozlar, kuaförler, berberler, elektrikçiler, tesisatçılar, eczacılar ve inşaat sektöründe faaliyet gösterenler yer almaktadır. Ayrıca, eğlence, dinlenme ve konaklama sektörü, temizlik ve sağlık sektörü ile nakliyat- ulaştırma ve imalat sektörlerini de belirtebiliriz.
Esnaf ve Sanatkârların özellikleri ise dürüst, güvenilir ve sözüne sadık olmaktır. Bu üç özellik birbirini tamamlamakta, esnaf ve sanatkârların toplumda itibarlı olması için bu özelliklere sahip olması gerekmektedir.
Ülkemizde esnaflar zor günler geçirmektedir. Kepenk kapatmalar hız kesmeden devam etmektedir. Pandemi döneminden beri bir açılıp bir kapatılan, gelir kaybına göre hibe desteği alamayan ve banka kredilerine muhtaç hâle getirilen esnaf toparlanamamaktadır. Ülkemizin uzun süredir yüksek enflasyon sorunu bulunmaktadır. Yüksek enflasyonun varlığı faizlerinde yüksek olmasına yol açmaktadır. Bu yüzden esnaflar kredi almada veya ödemede zorlanmaktadır.
Acilen bu kesimi rahatlatacak rasyonel tedbirlere ihtiyaç vardır. Türkiye’de esnaf ve sanatkârlarımızın durumunun iyileştirilmesi, işçinin, memurun ve çiftçinin gelir düzeyinin iyi olmasına bağlıdır. Halen en büyük sorun piyasalardaki talep daralmasına bağlı azalan iş hacmi ve bunun yansımalarındaki sorunlardır.
Ülke ekonomisinin canlandırılması ve esnaf ve sanatkârlarımızın hak ettiği ve AB ülkelerindeki meslektaşlarının seviyesine ulaştırılması için acilen yasal düzenlemelerin yanında özel teşvik ve destek paketleri hazırlanmasında fayda mütalaa edilmektedir.
Esnaf ve sanatkârlar, istihdam yaratma, yerel ekonominin büyümesine katkıda bulunma, tüketim ve üretim döngüsünü hareketlendirme gibi önemli roller üslenmektedir. Bir ülkede esnaf ve sanatkârın işi ne kadar iyi olursa üretime, piyasaların işlemesine kısacası ülke ekonomisine katkısı o derecede büyük olmaktadır. Bu bakımdan bu kesimin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Umuyoruz ki en kısa zamanda esnaf ve sanatkârlarımız ülkemiz ekonomisi içinde sosyal ve siyasal yaşamında hak ettiği yeri alacaktır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
03 Aralık 2024 Köşe Yazarları
29 Kasım 2024 Köşe Yazarları
29 Kasım 2024 Köşe Yazarları
29 Kasım 2024 Köşe Yazarları