logo

DÜNYA ZITLIKLAR GÜNÜ

Dünya varlığından itibaren zıtlıklar içermektedir.
Bu zıtlıklar birbirlerini var etmeleri nedeniyle dünyamız zıtlıklar gezegeni konumundadır. Dolayısıyla hayatımız da zıtlıkları içinde barındırmaktadır. Bu yüzden yaşadığımız evren, zıtlıklar dengesi üzerine kurulmuştur. Bir şeyin ayırdına varabilmek için genellikle o şeyin zıddını düşünür ve o şeyi zıddıyla tanımlarız.
Zıtlık, birbirine tamamen zıt olan iki kavramın karşılaştırılmasıdır. Örnek olarak, sıcak-soğuk, büyük-küçük gibi kavramlar zıtlık örneği olarak verilebilir. Kötü deyince iyi olmayan, gündüz deyince karanlık olmayan gibi tanımlar aklımıza gelmektedir. Kısaca, hakikati, zıtlıklar netleştir. Zıtlık, bir kelimenin veya bir ifadenin anlamını daha iyi anlamamızı sağlar. Zıtlık kavramı, dilbilgisi, edebiyat ve iletişim alanlarında sıkça kullanılmaktadır. Diğer bir ifadeyle anlamları birbirinden farklı olan kelimeler zıt anlamlı olarak nitelendirilir.

Karanlığın aydınlığı getirmesi, gecenin gündüzü taşıdığı gibi her şey zıddıyla var olmaktadır. “İyi insan olmak, kötü insan olmamak demektir. Güzel olan şey çirkin değildir ve uzun olan bir şeyde kusa değildir” şeklinde ifade edebiliriz.
Dünyamız ile ilgili bazı zıtlıklara örnek vermek gerekirse; Bir atomun çekirdeğinde pozitif protonlar ve negatif elektronlar beraberdir. İnsanları iyiyi yapmaya çağıran vicdanlar, kötüye gitmelerine sebep olan ego, benlik, nefsi diyebileceğimiz diğer bir kısmı vardır. Bir mıknatısta hem pozitif kutup, hem de negatif kutup birlikte bulunmaktadır. Geceler ve gündüzler, birbirinin zıddı olan karanlık ve aydınlığın mücadelesinden ortaya çıkmaktadır. Kutup bölgeleri de dâhil sıcağın ardından soğuk, onun ardından tekrar sıcak havalar gelmektedir.

Dünya Zıtlıklar Günü ise, yaşamın ve toplumun çeşitli yönlerindeki çelişkileri kucaklamaya ve keşfetmeye odaklanan bir kutlamadır. Bireyleri, dünyada var olan zıtlıkların, çelişkilerin ve paradoksların (kökleşmiş inançlara aykırı olan kanı) bir arada var olduğunu fark etmeye ve takdir etmeye teşvik etmektedir.
Dünya Zıtlıklar Günü, küresel ölçekte yaygın olarak tanınmamakta veya kabul görmemektedir. Daha çok, çelişkileri ve paradoksları keşfetmeye değer bulan bireyler veya özel ilgi grupları tarafından kutlanmaktadır.
Dünya Zıtlıklar Günü, resmi bir kutlama olarak yaygın bir şekilde tanınmadığından, farklı ülke veya kültürlerde kutlanmasıyla ilgili belirli bir zaman veya yer yoktur. Ancak çoğu ülkelerde her yıl 25 Ocak günü “Dünya Zıtlıklar Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu özel gün, insanları eğlenceye teşvik etmekte, alışılmadık durumlarla karşılaşmalarını sağlamaktadır. İnsanlar, zıt anlamlı kelimelerle şaka yapabilir, normalde tercih etmedikleri yiyecekleri deneyebilir veya alışılmadık giysiler giyebilirler.

Bu özel gün, alışılmadık bir şekilde, her şeyin zıddını yapmanın veya söylemenin eğlencesi için ayrılmıştır. Normalde doğru olan şeyleri yanlış söylemek veya normalde yapmadığımız şeyleri yapmak bu günün ruhuna uygun olabilir.
Dünya Zıtlıklar Günü geleneklere dayanmadığından veya yaygın olarak tanınmadığından, kutlamanın belirli bir geleneksel yolu da yoktur. Kutlama, bireyleri kendi ilgi ve tercihlerine uygun bir şekilde çelişkileri keşfetmeye ve kucaklamaya teşvik eder.
Sonuç olarak denilebilir ki insan zıtlıkları bünyesinde barındıran bir varlık olarak dengeyi sağladığı nispette sakin, belayı ve nimeti fark edip bu ikisini gereği gibi karşılayabildiği oranda huzurlu olur. Hayatımız hep zıtlıklardan oluşmaktadır. Bu zıtlıklar arasında amacımız, dengeyi bulmak ve inancımızda ilerlemektir. Siyah beyazın yanında koyuluğunu gösterir, sessizliğin kıymeti gürültü çıkınca anlaşılır. Güneşin keyfini kış gelince hatırlarız. Neşe, kederin yanında daha cıvıl cıvıldır. Yemeğin lezzetini açken daha iyi anlarız. Suyun önemini damağımız kuruduğunda fark ederiz. Sağlığımızın değerini hastalanınca anlarız. Bu nedenle zıtlıklar hayatımızın her yerinde ve hayatımızın hemen içinde olduğunu unutmayalım.

Share
502 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

8+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ALDATMANIN EN KÖTÜSÜ

    01 Kasım 2024 Köşe Yazarları

    Aldatmak; Türk Dil Kurumunun verilerine göre; beklenmedik bir davranışla yanıltmak, karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak, birine verilen sözü tutmamak, yalan söylemek, ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak, iğfal etmek, karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek, oyalamak ve avutmak gibi anlamlara gelmektedir. Yukarıda kelimeye verilen bütün anlamlardan anlaşıldığı gibi mahşeri vijdan da, bütün çeşitleriyle kandırmanın ve aldatmanın kötü, çirkin, aşağılık b...
  • DÜNYA YAZARLAR GÜNÜ

    01 Kasım 2024 Köşe Yazarları

    365 günün hemen hemen her gününe sığdırmaya çalıştığımız günlerden biri de “Dünya Yazarlar Günüdür”. Öncelikle kendi kültürlerinin, dillerinin ve sosyal yapılanmalarının daha sonra da evrensel kültürün ve sosyal yapılanmanın oluşmasına katkıda bulunan yazarların, dünya çapında bir kutlamayı hak ettikleri kanısındayım. Sanat, edebiyat ve bilim alanlarında yazma eylemiyle uğraşan bireylere “yazar” denilmektedir. Yazarlık günümüzün önemli meslekleri arasında yer almaktadır. İnsanların dile getiremediği ve ifade edemediği düşünceleri kendi üslupla...
  • YENİ NESİL YAZARIMIZ İSTANBUL’DA

    01 Kasım 2024 Köşe Yazarları

    2023 yılının Haziran ayında ziyaretimize gelen Osman Karakebeli' yi tanımakla çok mutlu olmuştum. Bunun sebebi ise edebîyata değer veren birisi olarak bir hemşehrimizin edebî yapıtı ile bizleri ziyaret etmesi diyebilirim. Bir makalem ile zaten kendisini tanıttığım Osman Karakebeli'yi memleketimizde edebî türden yapıtları ile dikkat çekmeye başlayan yazarlarımızdan. Hem memleketine değer veren, hemde edebiyata ve edebî yapıtlara değer veren birisi olarak hemşehrimiz Osman Karakebeli'nin bizi ziyaretine kayıtsız kalamadık. Yeni nesil yazarımı...
  • ZÁR

    25 Ekim 2024 Köşe Yazarları

    Zár kelime manası olarak şiirler de ağlayan, inleyen manasında kullanılır. Bu zar en çok aşığa yakışır. Çünkü aşk ağlatan inletendir. Aşk öyle yüce gönülleri bulurki, bu işi gönülden isteyip aşka müşteri olup maşuka hasret olmak lazım. Mecnun gibi leyli leyli diye diye aramak lazım. Mecnun Leylasında aradığını bulduki Leyla'yı istemedi. Oysa ne güzeldi Leyla sevmek, Leyladan sevmek, Leyla'yı sevmek Ne diyordu şair; Bugün benim efkarım var zarım var Değme felek değme değme telime benim Mahfi derki; Bülbülüm, geçmezem, gülün dalından Ziy...