logo

DÜNYA YER FISTIĞI GÜNÜ

Baklagiller hemen herkesin severek tükettiği ürünlerdir. Baklagiller familyasında yer alan “Yer Fıstığı”, meyveleri toprak altında yetişen bir baklagiller türüdür. Daha çok kuruyemiş sektöründe kullanılan yer fıstığı en sevilen ve tüketilen baklagiller arasında yer almaktadır.

Yer fıstığı, ortalama %25 protein, %46 yağ, karbonhidrat ve %5 mineral bulunduran bir tür meyvedir. Fosfor bakımından zengin olan yer fıstığı aynı zamanda zengin bir B vitamini kaynağıdır. Ayrıca A,C,D ve E vitaminlerini de bünyesinde barındırmaktadır. Bu sebeple tüketilmesi oldukça faydalı olan bir üründür. Özellikle yağ sanayi ve çerez yapımı başta olmak üzere sapı kuru ot ve kabuğu da çeşitli şekillerde değerlendirilen kıymetli bir üründür.
Her yıl 13 Eylül tarihinde “Dünya Yer Fıstığı Günü” kutlanmaktadır. Bu özel günde yer fıstığının faydaları, vücuda ve diyabete olan katkıları hakkında bilgiler aktarılmaktadır. Yer fıstığının 32 türü tespit edilmiştir. Yer fıstığı, kuruyemiş formunda çiğ ve kavrulmuş olarak veya ezme şeklinde kullanılmaktadır. Yer fıstığı daha çok çerez olarak insanlar tarafından tüketilmektedir.

Yer fıstığı tohumunda yağ oranının çok yüksek olması ve birçok yağlı tohumlar arasındaki bitkisel yağ üretimi bakımından önemli bir yer almasını sağlamaktadır. Yer fıstığı yağı yüksek oranda oleik asit (doymamış yağ) içermesi nedeniyle gerek fiziksel özellikleri ve gerekse besin değeri bakımından çeşitli bitkisel yağlar içerisinde zeytinyağına en yakın bitkisel yağ olarak tanımlanmaktadır.
Yer fıstığının tohumundan yağ elde edildikten sonra arta kalan küspe, üstün bir protein kaynağıdır. Yer fıstığı küspesinden sağlanan proteinin besin değeri yüksek olduğundan çeşitli çocuk mamalarının hazırlanmasında ve protein açısından yeterli olmayan gıda maddelerinin protein değerinin yükseltilmesinde yararlanılmaktadır.
Yer fıstığının ana vatanı Güney Amerika’dır. Özellikle Brezilya, Arjantin ve Paraguay gibi ülkelerde doğal olarak yetişmektedir. Ancak günümüzde yer fıstığı, dünya genelinde yaygın olarak yetiştirilen bir bitki türüdür. Yer fıstığı, 15.yüzyılda Amerika kıtasından Avrupa’ya götürülmüş ve daha sonra Afrika ve Asya’ya da yayılmıştır. Bugün dünya genelinde en çok Çin, Hindistan, Nijerya, ABD ve Endonezya gibi ülkelerde yetiştirilmektedir.

Ülkemizde, Adana, Osmaniye, İçel, Antalya, Kahramanmaraş, Aydın ve Muğla illeri yer fıstığı üretiminin en çok yapıldığı iller olarak bilinmektedir.
Yer fıstığı, diyet uygulamalarında mutlaka yer verilmesi gereken bir besindir. Az miktarda tüketildiğinde uzun süre tok tutar ve açlık hissini azaltır. Bu özellikleri sayesinde zayıflamaya yardımcı olur. Yapılan gözlemler, yer fıstığı tüketen kişilerin kolay kolay acıkmadığı ve vücuda enerji sağlayarak hızlı bir şekilde kalori yaktığını göstermiştir. Yer fıstığının faydaları arasında iltihap oluşumunu önlemek, kan şekerini dengelemek gibi çeşitli yararları bulunmaktadır.
Yer fıstıkları yüksek antioksidan içeriğine sahiptir.
Ayrıca yer fıstığı, hafızayı güçlendirir, kalp sağlığının korunmasını sağlar. Cildi nemlendirir ve esneklik katar. Egzama problemine iyi gelir ve sedef hastalığı için faydalıdır.
Kolesterol ve yüksek tansiyonun düşürülmesine yardımcı olarak kalp hastalıkları ve felç riskinin düşürülmesine yardımcı olur. İçeriğindeki lif sayesinde vücutta inflamasyon (iltihaplanma) oluşumunu azaltır. İçerisindeki magnezyum, fosfor ve diğer mineraller sayesinde kemik sağlığının korunmasına yardımcı olur. İçeriğindeki biyoaktif içerikler sayesinde yüksek kan basıncının düşürülmesinde etkilidir.

Vegan ve vejetaryen beslenmeyi tercih eden kişilerde bitkisel protein kaynağı olarak tercih edilebilir. Yapılan bazı çalışmalarda yaşlı hastalarda görülen bir mide kanseri türünün oluşumunu önlemede etkili olduğu bulunmuştur.

Fazla tüketildiğinde istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Yer fıstığı alerjisi sık rastlanan bir alerji türüdür. Bu alerjiye sahip kişiler fıstık tükettiğinde deri döküntüsü, kaşıntı, mide bulantısı, yüzde şişlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle tüketirken aşırıya kaçmamak gerekir.

Share
486 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

3+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • RAKAM VE SAYI

    13 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Günlük hayatta "rakam" ve "sayı" birbirine yakın birer kavram olduğu için bazen birlikte söylemek durumunda kalabiliriz. Ancak matematiksel olarak bu iki kavram arasında önemli bir fark vardır. Bu farkı anlamak, matematiksel düşünce yapısının temelini oluşturmaktadır. Rakam, kelimesi Arapça kökenlidir ve sayıları yazılı olarak ifade etmek için kullandığımız sembollere denilmektedir. Modern ondalık sayı sisteminde kullandığımız rakamlar şunlardır: 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9'dur. Yani, toplamda 10 adet rakam vardır. Rakamlar, sayıları oluşturmak için k...
  • Dünya Kayserililer Günü İstanbul’da Kutlandı

    13 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    İstanbul'da yaşayan Kadim şehir Kayserililer Senenin 38. gününe denk gelen 7 Şubat “Dünya Kayserililer Günü” 7. etkinliği düzenledi. Kayseri Kültür ve Tanıtım Platformu tarafından organize edilen 2019 yılında başlatılan bu yıl ise yedincisi düzenlenen etkinlikte 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat depremlerin 2.yılında hayatını kaybeden canlar unutulmadı. Kur'an-ı Kerim okundu dualar edildi. Tomarzalılar Vakfı Hekimoğlu Kültür Merkezinde gerçekleştirilen programın sunumunu Platform başkanı Ahmet Keklik üstlendi. Etkinliğe ev sahipliği yapan Tomarzalı...
  • DOMATESİN TARİHÇESİ

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Domates (Solanum lycopersicum), patlıcangiller familyasına ait, dünya genelinde yaygın olarak yetiştirilen ve tüketilen bir bitkidir. Botanik olarak meyve sınıfına girse de mutfakta sebze olarak kabul edilir. Domatesin ilk olarak ne zaman "bulunduğu" sorusu biraz karmaşık olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü domatesin varlığı binlerce yıl öncesine dayanmakta ve bu süreçte evrim geçirerek bugünkü haline gelmiştir. Bu nedenle, belirli bir "bulunma" tarihi vermek zor. Domatesin kökeni Güney Amerika'daki And Dağları bölgesine, özellikle Peru ve Ek...
  • Saraydaki Kayserili

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    “O günlerde üstüne bir durgunluk çökmüştü. Düşüncelere dalmıştı. İşte o sırada hiç unutamam 16 Kasım 1922 günü, sabah kahvesini götürdüğüm zaman tuhaf tuhaf yüzüme bakarak: - Şaşkın şaşkın ne duruyorsun karşımda? Git bana bir kahve daha yap, dedi . - Onu ilk defa bu kadar sinirli ve bitkin görüyordum. Geceyi uykusuz geçirdiği belliydi. Sesi bile sönükleşmişti. İkinci kahveyi götürdüm. Her zamanki gibi, bir kenarda durdum. Yaklaşmamı işaret etti. - Vaziyetin vehamet kesbettiğini biliyorsun burada , artık hayatımız tehlikede…Binaenaleyh , ben ...