logo

DÜNYA DONDURMA GÜNÜ

Sıcak yaz günlerinde içimizi serinletirken mutlu eden dondurmanın da günü olduğunu biliyor muydunuz? Yaz sıcaklarının vazgeçilmezi dondurmanın varlığı her yıl tüm dünyada Temmuz ayının üçüncü Pazar günü
“Dünya Dondurma Günü” olarak kutlanmaktadır. 2024 yılının 3.cü pazarı 21 Temmuz gününe denk gelmektedir.

Dondurma Günü ilk olarak 1984 yılında, Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkan Ronald Reagan tarafından ilan edilmiştir. Bütün dünya insanlarının dondurmaya olan zaafı sayesinde zaman içerisinde tüm dünyaya yayılmıştır. Her yıl temmuz ayının üçüncü Pazar günü “Dünya Dondurma Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır. Hafifliği, farklı lezzet ve çeşitleriyle her yaş grubu tarafından severek tüketilen dondurmanın bu özel günü, ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Dondurmanın keşfi kar ile başlayıp her medeniyetin kendine has kültürüyle eşsiz bir lezzet şölenine dönüşmüştür. Kardan dondurmaya, külahtan çubuğa günümüz favori tatları arasında yerini almıştır. Antik çağlarda kar ve buz kütlelerinin çeşitli meyveler, bal, pekmez ve şarapla tatlandırılarak hoş bir tatlıya dönüştürülmesi dondurmanın ilk örneklerini oluşturmaktadır.

Dünyanın hemen her yerinde ortak bir lezzet olan dondurmanın tarihi ile ilgili ilk bilgiler 4000 yıl öncesine dayanmaktadır. Keyifli anların vazgeçilmez tadı dondurmanın antik medeniyetlerden günümüze uzun bir keşif yolculuğu bulunmaktadır. Önceleri kral sofralarının ve aristokratların lüks lezzeti olan dondurma, 13. Yüzyıldan sonra halkla buluşmuş ve tüm dünyada herkesin favori tatları arasında yerini almıştır.

Bir başka rivayete göre bir çeşit pirinç ve süt karışımını karda dondurarak ilk sütlü dondurmayı icat eden Çinliler olduğu söylenmektedir. 1296’da İtalyan gezgin Marco Polo Çin gezisinde keşfettiği bu lezzeti yeniden Avrupa ile buluşturmuştur. Sadece lezzet olarak değil sunum olarak da pek çok değişim geçiren dondurma ilk olarak 1904 yılında külahta servis edilmiştir. 1920’li yıllarda ise ilk çubuklu dondurma üretilmiştir.

Türkiye’de modern dondurma yaklaşık yüzyıl önce İstanbul’da üretilemeye başlamış, buradan Anadolu’ya yayılmıştır. Küçük imalathaneler haricinde ilk modern dondurma tesisi 1957 yılında Atatürk Orman Çiftliğinde kurulmuştur. Kahramanmaraş, dondurmanın yaygın olduğu şehir olarak karşımıza çıkmaktadır. Kahramanmaraş, ülkemizde dondurmanın ana vatanıdır. Bununla birlikte ülkemizde çok lezzetli ve sıra dışı dondurmalar yapan mekânların sayısı hiç de az değildir.
Maraş dondurması rivayete göre, Osmanlı döneminde, saraylarda “Karsambaç” adı verilen bir tür buzlu tatlının uzantısı olarak keşfedilmiştir. Kahramanmaraş dövme dondurması, Maraşlı Osman Ağa’nın orkideyi salep yaparken tesadüfen keşfettiği tatlı olarak ortaya çıkmıştır. “Salepli Karsambaç” olarak başlayan tatlı, üç kuşak sonra “Maraş dondurması” olarak tanınmaya başlamıştır. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası, şehrin en önemli simgelerden ve markalardan olan Maraş dondurmasının patentini alarak coğrafi işaretli ürün haline getirmiştir.
Maraş dondurması neden özeldir ve neden bu kadar ünlüdür? Çünkü Maraş dondurmasına has tadı veren en önemli faktör keven otlarıyla beslenen keçilerden sağılan süttür. Bu tadın ortaya çıkışında ikinci faktör ise Maraş’ta yetişen yabani orkidelerin köklerinden elde edilen dondurmaya eşsiz kokusunu, sertliğini ve aromasını veren saleptir. Salep kelimesi, sahlap kelimesinin zamanla evirilmesi ile dilimize girmiştir. Ancak halen bitki ile içeceği ayırabilmek için bitkiye sahlep, içeceğe ise salep denilmektedir. Her iki şekilde salep veya sahlep kullanımı yanlış değildir.
Ülkemizde, kaymaklı, çikolatalı, vanilyalı, bal badem, karamelli, karadutlu, kavunlu, karpuzlu, muzlu, Antep fıstıklı, üzümlü, tereyağlı cevizli, naneli, orman meyveli, sakızlı gibi meyveli ve kuru yemişli 70 çeşit dondurma alternatifleriyle de gönüllerde taht kurmaktadır.
Her coğrafyanın kendine özgü meyve ve baharatlarla bir araya getirip birbirinden farklı tatlara büründürdüğü dondurma, yaz kış demeden belki de her damak tadına hitap edebildiği için bu kadar çok sevilmektedir.

Share
2.029 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

1+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DOMATESİN TARİHÇESİ

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Domates (Solanum lycopersicum), patlıcangiller familyasına ait, dünya genelinde yaygın olarak yetiştirilen ve tüketilen bir bitkidir. Botanik olarak meyve sınıfına girse de mutfakta sebze olarak kabul edilir. Domatesin ilk olarak ne zaman "bulunduğu" sorusu biraz karmaşık olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü domatesin varlığı binlerce yıl öncesine dayanmakta ve bu süreçte evrim geçirerek bugünkü haline gelmiştir. Bu nedenle, belirli bir "bulunma" tarihi vermek zor. Domatesin kökeni Güney Amerika'daki And Dağları bölgesine, özellikle Peru ve Ek...
  • Saraydaki Kayserili

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    “O günlerde üstüne bir durgunluk çökmüştü. Düşüncelere dalmıştı. İşte o sırada hiç unutamam 16 Kasım 1922 günü, sabah kahvesini götürdüğüm zaman tuhaf tuhaf yüzüme bakarak: - Şaşkın şaşkın ne duruyorsun karşımda? Git bana bir kahve daha yap, dedi . - Onu ilk defa bu kadar sinirli ve bitkin görüyordum. Geceyi uykusuz geçirdiği belliydi. Sesi bile sönükleşmişti. İkinci kahveyi götürdüm. Her zamanki gibi, bir kenarda durdum. Yaklaşmamı işaret etti. - Vaziyetin vehamet kesbettiğini biliyorsun burada , artık hayatımız tehlikede…Binaenaleyh , ben ...
  • ALLAH DOSTU OLABİLMEK

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Dost kelimesi güzel Türkçemizde; Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse, düşman karşıtı anlamında isim olarak kullanılır. Arapçada ise dost ve yakın anlamında “veli” çoğulu “evliyâ” kelimesi kullanılır. Kur’anı Kerimde; “Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.” Onlar iman etmiş ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.” (Yunus 62,63) buyrulur. “vallâhu veliyyul mu’minîn” “Allah mü’min’lerin dostudur”.(Al-i İmran, 68) “O’nun evliyâsı (dostları, yakınları-yardımcılar...
  • GÜLÜMSEMEK

    31 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Gülümseme, insan iletişiminin en evrensel ve en güçlü araçlarından birisidir. Dil, din, ırk farkı gözetmeksizin, tüm dünyada aynı anlamı taşır: Gülümsemek, neşe, mutluluk, dostluk, sempati demektir. Yüzümüzde beliren ufacık bir tebessüm, karşımızdaki insana sıcaklık ve güven duygusu verirken, iç dünyamızı da aydınlatır. Gülümsemenin sadece bireysel değil, toplumsal etkileri de büyüktür. Gülümsemenin sayısız faydası vardır. Öncelikle, ruh halimizi iyileştirir. Gülümserken beynimizde endorfin, serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonları salgıl...