Son Dakika
Balık tutmak kimileri için bir hobi, kalabalık şehirlerden uzaklaşmanın bir yolu, kimileri için ise bir iş ve kendileri ile birlikte ailelerini beslemek için bir araçtır. Balıkçılık, özellikle deniz kıyılarında, nehir kenarlarında, göl ve sulak alanlarda yaşayan insanların hayatlarında çok önemli bir rol oynamaktadır.
Dünya Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Balıkçılık Forumu, 1997 yılında yeni Delhi’de aldığı bir karar ile her yıl Kasım ayının 21’nin
“Dünya Balıkçılık Günü” olarak kutlanmasını kabul etmiştir.
Bu nedenle “Dünya Balıkçılık Günü” her yıl 21 Kasım’da tüm dünyada kutlanmaktadır.
Bu özel günün ardındaki temel amaç, dünyadaki sürdürülebilir balıkçılık stoklarının önemini vurgulamak, küçük ölçekli balıkçı toplulukları için insan haklarını güçlendirmek, balıkçı topluluklarının çalışma koşullarında gerçek fark yaratmak ve yasadışı rapor edilmeyen düzensiz balıkçılığı ortadan kaldırmaktır. Dünya Balıkçılık Günü, bu tür faaliyetlere dikkat çekmek, balıkçılık kurallarına uyulmasını hatırlatmak için düzenlenmektedir.
Balıkçı toplulukları bu özel günü mitingler, etkinlikler, halka açık toplantılar, kültürel dramalar, sergiler ve müzik şovlarıyla kutlamaktadır. Dünya Balıkçılık Günü, aşırı avlanma ve makineleşme gibi sorunlara dikkat çekmenin yanı sıra dünyadaki balıkçılığın sürdürülmesinin önemini de göstermektedir.
Dünya Balıkçılık Günü, Türkiye’de ilk kez 2017 yılında kutlanmaya başlamıştır.
Türkiye’de balıkçılık, Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’in Türk karasularında, Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazları ile iç sularda yapılmaktadır.
3 tarafı denizlerle çevrili, verimli akarsu ağlarına ve göllerine sahip bir ülke olarak balıkçılık bir zamanlar Türkiye’de en önemli faaliyetler arasında yer alıyordu. Değişen ihtiyaçlar, yeni iş kollarının artması, denizlerimizdeki trol avcılığı, çevre kirliliği ve balık stoklarımızın azalması ile balıkçılık sektörü paydaşlarını besleyemez duruma gelmiştir. Balık stoklarının aşırı avlanması ve iklim değişikliğine bağlı olarak ülkede avcılık yolu ile elde edilen balık miktarının her yıl azaldığı görülmüştür. Yapılan son araştırmalara göre üretim de avcılıktan çok yetiştiriciliğe kaymıştır. Kıyı ve alan balıkçılığı neredeyse bitmiş durumdadır. Avlanacak balık stoklarının giderek azalması ülkeleri kültür balıkçılığına yönlendirmiştir. Günümüzde dünyada balık üretiminin yaklaşık yarısı kültür balıkçılığından elde edilmektedir.
İnsanlarımız yavaş yavaş açık denizlerde balık avcılığını öldürdüğümüz için artık çiftlik balıkçılığına yönelmişlerdir.
Açık deniz balıkçılığını en fazla tehdit eden unsurlardan birisi de çiftlik balıkçılığıdır.
Ayrıca Türkiye’deki balıkçılığın yarısı kayıt dışıdır.
Ne kadar balık avlandığının istatistikleri yanlış ve eksik, kim ne kadar tutuyor ne kadar vergi veriyor belli değil.
Maalesef ülkemizde üç tarafımız denizlerle çevrili olmasına rağmen kişi başına düşen balık tüketimi yeterli dereceye ulaşmamıştır. Balık tüketimi dünya ortalaması 16 kilogram iken Türkiye’de bu oran maalesef 6 kilogramdır. Avrupa ortalaması 26 kilogram, Japonya’da bu oran kişi başına balık tüketimi 90 kilogramdır. Balık, dünyanın besin proteininin %25inden fazlasını sağlamaktadır. Balık, dünyadaki yaklaşık 2,5 milyar insanın temel protein kaynağıdır. İklim krizinin etkileri, deniz kirliliği, bilinçsiz avlanmanın deniz ekosisteminde yarattığı hasarlar sonucunda denizlerimiz alarm vermektedir. Hem balıkçılarımızın hem de tüketicilerimizin bu konuya çok hassas yaklaşmaları gerekmektedir. Mevsiminde avlanmak, doğru derinlikte avlanmak, balıkların üreme süreçlerine saygı ile yaklaşmak çok önemlidir.
Küçük ölçekli balıkçılık, beslenme, gıda güvenliği, sürdürülebilir geçim kaynağı ve yoksulluğun azaltılması gibi konularda kıyı topluluklarının ve ulusların ekonomik gelişimine önemli katkılar sağlamaktadır.
Denizler, nehirler ve göller bizim yaşam kaynağımızdır.
Bu itibarla onları korumak ve bu kaynakları gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Bunun için balıkçılığa hak ettiği değerleri vermeliyiz. Küçük, büyük, amatör veya profesyonel tüm balıkçıların
Dünya Balıkçılık Gününü kutluyor, rast gele diyorum.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
03 Aralık 2024 Köşe Yazarları
29 Kasım 2024 Köşe Yazarları
29 Kasım 2024 Köşe Yazarları
29 Kasım 2024 Köşe Yazarları