logo

DÜNYA ALAVERE DALAVERE GÜNÜ

Deyimler, bir olayı veya durumu anlatmak için kullanılan sözcük veya cümlelerdir. Deyimler, dilin zenginliğini ve kültürel birikimini yansıtmaktadır. Deyimler, çok yönlü bir şekilde kullanılır ve birçok farklı durumda anlamlarını taşıyabilirler. Alavere dalavere deyimi de bunlardan birisidir.

Alavere dalavere deyiminin anlamı düzenbazlık ve yalan dolan kullanarak bir işi kendi lehine çevirme çabalarıdır. Bu deyim daha çok hilekârlık için düzenlenen oyunlar için kullanılmaktadır. Yalan ve dolanla bir işi kendi çıkarlarına uygun şekle getirme çabalarına alavere dalavere denilmektedir. Bu tabir “dolap çevirme” deyiminin bir benzeri olarak da ifade edilmektedir. Dalaverecilik işini yapana da dalavereci sıfatı kullanılmaktadır.

Alavere: Alış veriş, karışıklık, kargaşalık anlamının yanı sıra bir şeyi elden ele vererek aktarma yani bir şeyin elden ele geçmesidir. Ayrıca, vapurlarda elden ele taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele anlamında da kullanılmaktadır.

Dalavere: Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun anlamındadır. Yerel halk dilinde “abidik gubidik” şeklinde de ifade edilmektedir. Çıkarını bilen, dalavere çeviren, çıkarı için hileye başvuran kişiye de dalavereci denilmektedir.

Alavere dalavere yapmak: Yalan, dolan ve hile ile kötü bir iş yapmak; düzen kurarak gizlice başkasını aldatmaktır. Bir işin yapılması sırasında içine hile karıştırıldığı düşünülürse o iş alavere dalavere deyimiyle nitelendirilmektedir. Dolasıyla bu iş hileli ve şüpheli anlamına gelmektedir.

“Dünya Alavere Dalavere Günü”, her yıl 29 Mart’ta kutlanmaktadır. Bu özel gün, insanları şaka ve illüzyon gibi aldatıcı veya alavere dalavere niteliği taşıyan etkinliklere teşvik etmektedir. Ayrıca, alavere dalavere deyimi, bir şeyin gerçek olduğunu veya başka bir şeyi temsil ettiğini düşündürmek amacıyla kullanılan bir ifadedir.

Alavere dalavere, deyimi dilimize İtalyancadan girmiştir. Deyimin İtalyanca özgün şekli; “il dare e l’avere” dir. Dillimizdeki dalavere sözcüğü İtalyanca dare (vermek, borç) ve avere (sahip olmak, alacak) sözlerine dayanmaktadır. Güncel İtalyancada bu iki söz bir muhasebe deyimi olarak halen yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Hesap cetvellerinde ve bilançolarda alacak ve borç, aktif-pasif haneleri bu ifadelerle adlandırılmaktadır. İtalyancada bu deyimin bizim dilimizde olduğu düzenbazlık, hilekârlık ve dolap çevirme gibi bir anlamı yoktur. Yani İtalyanlar bir düzenbazlık için bu deyimi kullanmamaktadırlar.

Elden ele alıp vermeler Türkçede “ala vere” olarak nitelendirilmiştir. Bazı hallerde halk diliyle de ”Al gülüm ver gülüm” şeklinde de ifade edilmektedir. Bu işler sırasında tarafların birbiriyle hile yaparak aldatmaları işine de dalavere denilmiş olabileceği değerlendirilmektedir.

Dalavere çevirmek, yalan, dolan ve hile ile kötü bir iş yapmak, düzen kurarak gizlice başkasını aldatmaktır. Bazen güvenmediğimiz kişilere “Bu adam, yine bir dalavere çevirmesin” diye söyleniriz. Zaten dalavereci, kendi çıkarı için başkalarına maddi ve manevi zararlar vermeyi görev bilmiştir.

İnsanlar arasındaki ilişkiler sevgi, saygı ve güvene dayanmaktadır. Doğruluk ve doğru söylemek insanları birbirlerine kaynaştırır. Doğru ve dürüstlüğün aksi olan yalan ve alavere dalavereci ise insanlar arasındaki saygı ve güveni, dostluk ve arkadaşlığı ortadan kaldırır ve hakların kaybolmasına, adaletin yerini zulmün almasına sebep olur.

Her duruşun, davranışın, söylemin, hatta inancın temelinde ahlak vardır. Ahlak ve vicdan, öyle bir değer ki alırken, satarken, üretirken, taşırken, sözün kısacası her durumda elzem, insana has duygu ve davranıştır. Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez. Kişi bir konuda ünlenip ismi çıktımı o ün kişiyle birlikte sürüp gitmektedir.

Bu nedenle hilekârlar, alavere dalavereciler, kendilerine güvenilmeyen, saygı duyulmayan ve sevilmeyen insanlar durumuna düşerler. Ayrıca bu kişiler kendilerine, ailelerine, çevrelerine ve topluma zarar veren kimselerdir.

Share
824 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

7+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ALDATMANIN EN KÖTÜSÜ

    01 Kasım 2024 Köşe Yazarları

    Aldatmak; Türk Dil Kurumunun verilerine göre; beklenmedik bir davranışla yanıltmak, karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak, birine verilen sözü tutmamak, yalan söylemek, ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak, iğfal etmek, karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek, oyalamak ve avutmak gibi anlamlara gelmektedir. Yukarıda kelimeye verilen bütün anlamlardan anlaşıldığı gibi mahşeri vijdan da, bütün çeşitleriyle kandırmanın ve aldatmanın kötü, çirkin, aşağılık b...
  • DÜNYA YAZARLAR GÜNÜ

    01 Kasım 2024 Köşe Yazarları

    365 günün hemen hemen her gününe sığdırmaya çalıştığımız günlerden biri de “Dünya Yazarlar Günüdür”. Öncelikle kendi kültürlerinin, dillerinin ve sosyal yapılanmalarının daha sonra da evrensel kültürün ve sosyal yapılanmanın oluşmasına katkıda bulunan yazarların, dünya çapında bir kutlamayı hak ettikleri kanısındayım. Sanat, edebiyat ve bilim alanlarında yazma eylemiyle uğraşan bireylere “yazar” denilmektedir. Yazarlık günümüzün önemli meslekleri arasında yer almaktadır. İnsanların dile getiremediği ve ifade edemediği düşünceleri kendi üslupla...
  • YENİ NESİL YAZARIMIZ İSTANBUL’DA

    01 Kasım 2024 Köşe Yazarları

    2023 yılının Haziran ayında ziyaretimize gelen Osman Karakebeli' yi tanımakla çok mutlu olmuştum. Bunun sebebi ise edebîyata değer veren birisi olarak bir hemşehrimizin edebî yapıtı ile bizleri ziyaret etmesi diyebilirim. Bir makalem ile zaten kendisini tanıttığım Osman Karakebeli'yi memleketimizde edebî türden yapıtları ile dikkat çekmeye başlayan yazarlarımızdan. Hem memleketine değer veren, hemde edebiyata ve edebî yapıtlara değer veren birisi olarak hemşehrimiz Osman Karakebeli'nin bizi ziyaretine kayıtsız kalamadık. Yeni nesil yazarımı...
  • ZÁR

    25 Ekim 2024 Köşe Yazarları

    Zár kelime manası olarak şiirler de ağlayan, inleyen manasında kullanılır. Bu zar en çok aşığa yakışır. Çünkü aşk ağlatan inletendir. Aşk öyle yüce gönülleri bulurki, bu işi gönülden isteyip aşka müşteri olup maşuka hasret olmak lazım. Mecnun gibi leyli leyli diye diye aramak lazım. Mecnun Leylasında aradığını bulduki Leyla'yı istemedi. Oysa ne güzeldi Leyla sevmek, Leyladan sevmek, Leyla'yı sevmek Ne diyordu şair; Bugün benim efkarım var zarım var Değme felek değme değme telime benim Mahfi derki; Bülbülüm, geçmezem, gülün dalından Ziy...