logo

DÜNYA- AHİRET DENGESİ

İnsan hayatı; anne rahminden başlayıp dünya hayatı ile devam eden, kabir ve ahiret hayatı ile sonsuzluğa açılan bir yolculuktur.

Doğumla başlayan ve ölümle neticelenen dünya hayatı, irademizin imtihanını vereceğimiz ahretin tarlasıdır. Bu gerçek Kur’anda şu şekilde ifade edilir “Allah, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.”1

Ahiret ise, dünyada irademizle yaptıklarımızın karşılığını göreceğimiz ebedi ve daha hayırlı bir yurttur.

Kur’an-ı Kerimde kötülenen ve aşağılanan “dünya” ve “dünya hayatı”, üzerinde yaşadığımız yeryüzü değil, ahiret kaygısı güdülmeyen hayat tarzıdır. İşte bu gerçek Kur’an’da şöyle ifade edilir; “Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı!”.2 Bir gerçek de şu ki, “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır”3. Çünkü dünyada yaptıklarımız lehimize veya aleyhimize olacak şekilde ahirette karşımıza çıkacaktır4. Bu hakikat sebebiyle Rabbimiz bizlerden şöyle duâ etmemizi ister: “Rabbimiz! Bize dünyada da ahirette de iyilik ver ve bizi Cehennem azabından koru” 5.

Peygamber Efendimiz dünya ve ahretin önemini şu çarpıcı sözleriyle dile getirmişlerdir: “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahret için çalış”6 Yani; yapılan her işin ve söylenen her sözün bir dünyevî bir de uhrevî boyutu vardır. Öyle ise yaptığın işte “muhsin” ol; iyilik yap, en iyisini yap, Allah’ı görüyormuş gibi yap. Çünkü, Cennet ucuz değil, Cehennem de lüzumsuz değildir.

Dünya ve ahiret dengesinin gözetilmesini bizzat Allah c.c. istemektedir. Kur’anı Kerimde “Allah’ın sana verdiğinden (O’nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuk isteme; şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.”7 buyuruyor.

Hayatı, sadece dünya hayatından ibaret saymak ve ahireti unutmak, bir başka ifade ile dünyevileşmek ne kadar kötü ise; ahiret kaygısı ile dünyadan eletek çekmek, başkalarına muhtaç, sefil bir hayat yaşamak da o kadar yanlıştır. Bu da Kur’an da şu şekilde yer alır: “Hayat, ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir; biz bir daha diriltilecek değiliz.”8 diyenler Cenabı Hakk’ın huzuruna getirildikleri zaman gerçeği görecekler ve kendilerine “İnkar ettiğinizden dolayı, tadın azabı!”9 denilecektir. Bir hadis-i şerifte ise şöyle buyrulur:

“Üç kişi Peygamberimizin eşlerin evine gelip Peygamberimizin ibadetini sorarlar ve aldıkları cevap üzerine, onu kendileri için azımsarlar ve “Peygamberin yanında biz neyiz? onun geçmiş ve gelecek günahlerı bağışlanmıştır” derler. Ve bunlardan biri:

-Ben yaşadığım müddetçe bütün gece namaz kılacağım, dedi. Diğeri:

-Ömür boyunca oruç tutacağım, iftar etmeyeceğim, dedi. Üçüncüsü de:

-Kadınlardan uzak kalacağım ve hiç bir zaman evlenmeyeceğim, dedi. Sonra Peygamber s.a.v. bunların yanına geldi. Onlara:

-Şöyle şöyle diyenler sizler misiniz? Dikkat ediniz! Allah’a yemin ederim ki, Allah’tan en çok korkanınız ve sakınanınız benim. Böyle iken bazen oruç tutuyorum, bazen de tutmuyorum. Namaz kılıyorum, uyuyorum ve kadınlarla evleniyorum. Eğer bir kimse benim sünnetimden yüz çevirirse, o kimse benden değildir”.10

İnsan için hayat, şerefle tamamlanması gereken en önemli görevdir. Ahiret ise daha hayırlıdır.

Dünya ahiretin tarlasıdır. Ahiret onun arkasıdır. Günahlar yüzkarasıdır. Cehennem cezası, Cennet safasıdır. Bunun verâsı Allah rızasıdır. Bundan da âlâsı, Cemâlullâhın temâşâsıdır. Rabbim cümlemize nasip eylesin.

Ali Rıza TAHİROĞLU

DİB. Başkanlık Müftüsü

1 Mülk 67/2
2 Ankebût29/64
3 Necm 53/39
4 Bakara 2/286
5 Bakara 2/201
6 Cami’üs Sağir 2;12 Hadis No:1201
7 Kasas 28/77
8 En’am 6/29
9 En’am 6/30
10 Riyazüs-Salihîn, 1/175

Share
218 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

10+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • RAHMANA KUL OLMAK (UBÛDİYYET) -2

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Rabbimize karşı kulluğumuzda ne kadar hassas olsak da, insan olmanın gereği hata ve günahtan uzak kalamıyoruz. Ama hata edenlerin en hayırlısı hatasından pişman olup Rabbine dönmeyi bilendir. Allah da günahını fark edip pişmanlık duyan kulunun tövbe etmesine çok sevinir( Müslim, Tevbe, l). Rahmeti geniş Rabbimiz (Mü'min, 7; Mlüslim, Tcvbe, 14) gecenin son üçte birinde dünya semasına iner (rahmet nazarıyla bakar) ve "Bana dua eden yok mu, duasını kabul edeyim! Benden isteyen yok mu, ona (dilediğini) vereyim! Benden mağfiret isteyen yok mu, onu b...
  • RAHMANA KUL OLMAK (UBÛDİYYET) -1

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Ubudiyet; Zahirî ve bâtıni açıdan Allah’a tam kulluğu ifade eden tasavvuf terimidir. Dinimizde insanın Allah’a karşı hürmet, tevazu, sevgi ve itaatini göstermek, rızasını elde etmek niyetiyle ortaya koyduğu dinî içerikli davranışlar için ibadet, hayatını daima Allah’a karşı saygı ve itaat bilinci içinde sürdürmesi şeklindeki kulluk duyarlılığı için de ubudiyet kelimeleri kullanılmıştır. İbadette belirli fiilleri yerine getirme öne çıkarken ubudiyette bu fillerle kazanılan hal, ahlâkî ve manevi öz ağır basmaktadır. (TDV, İslam Ansiklopedisi, cil...
  • ATATÜRK’ÜN BİLİNMEYEN YÖNLERİ

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Ülkemizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı'ndaki liderliği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olarak devlet adamlığı vasıfları herkesçe bilinir. Ancak, kişiliği, ilgi alanları ve bazı özel tercihleri hakkında pek çok kişinin bilmediği ilginç detaylar ve yabancıların duyduğu hayranlık bulunmaktadır. İşte Atatürk'ün pek bilinmeyen yönlerinden bazıları: - Atatürk'ün dünyada “Başöğretmen” sıfatlı tek lider olduğunu, bir geometri kitabı yazdığını, üçgen, açı, dikdörtgen gibi 48 tane geometri teriminin (Türkçe) is...
  • Baba Dağdır, Baba Çınardır, Baba bayraktır Baba Vatandır

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Baba Nasihati: Bir nasihatim var tutarsan, Her yüze gülene aldanma OĞUL, Bir bardak su verir başına kakar, Namert sofrasına aldırma OĞUL. Haramdan uzak ol, söyleme yalan, Görmedim bunlarla bahtiyar olan, Aç olsan da, tokmuş gibi davran, Yokluğunu kimseye, bildirme OĞUL Üç beş kuruş paran olsun bir yerde, Muhtaç olup, boyun eğme namerde, Seni mahcup eder gördüğü yerde, Kapını borçluya çaldırma OĞUL. İbretlik Bir Hikaye: Babasının sürekli “şikâyetleri” nedeniyle babasının evinde yaşamaktan hoşlanmayan bir evlattım. Bana her zaman şunu sö...